Almanya'da onlarca küçük çocuğun İslamcı aileler tarafından radikalleştirildiği açıklandı. Anayasayı Koruma Teşkilatı, bu durumun ilerde büyük tehlikeye yol açabileceği uyarısında bulundu.
Almanya'nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Almanya’daki İslamcı ailelerde yetişen çocuklara dikkatli olunması uyarısında bulundu. Funke Medya Grubuna bağlı yayın organlarının, teşkilatın yeni analizine atfen yayınladığı habere göre analizde "söz konusu çocukların azımsanmayacak tehlike potansiyeli" oluşturduğuna ve "küçük çocuklarla gençlerin küçük yaşta ve daha hızlı radikalleştirilebildiğine" yer verildi.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen Funke Medya Grubu'na yaptığı açıklamada "çocuklara İslamcı ailelerde cihat anlayışı aşılanmasının son derece endişe verici olduğunu ve bu durumun önümüzdeki yıllarda teşkilatı uğraştıracağını" söyledi.
"Radikalleştirmeye çalışılan çocuk sayısı 300'ü buluyor"
Anayasayı Koruma Teşkilatı raporunda "çocuklara doğumdan başlayarak şiddeti meşrulaştırıcı ve kendilerinden olmayanları aşağılayıcı radikal dünya görüşü aşılandığı" dile getiriliyor. Suriye ve Irak’taki savaş bölgelerine gitmemiş ve Almanya’dan ayrılmamış olan ailelerin de tehlike potansiyeli oluşturabileceğine ve radikalleştirmeye çalışılan çocuk sayısının 300'ü bulduğuna da Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın raporunda yer veriliyor.
"Gözetleme yaşı 14'e indirilsin"
Alman Hristiyan Demokrat Birlik partisinin güvenlik uzmanı Patrick Sensburg 14 yaşından küçük çocukların da Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından gözetlenebilmesi için kuralların gevşetilmesini istedi. Sensburg, 14 yaşından küçüklerin suçlu yerine konmasının değil, Almanya'yı büyük tehlikelerden korumanın söz konusu olduğunu söyledi.
Almanya'nın Bavyera eyaletinden sonra Kuzey Ren-Vestfalya eyalet hükümeti de 14 olan gözetleme yaş sınırını kaldıracak. Eyalet İçişleri Bakanı Herbert Reul savaş bölgelerinden dönen gençlerin "şiddet ile tanışık, en kötü durumda da radikalleşmiş olabileceklerini” söyledi. Reul, "Maalesef bu gençlerin şiddet anlayışının farklı olduğu ve şiddete daha çabuk başvurabildikleri noktasından hareket etmek zorundayız” dedi.
