Bunun gizli olmaktan çok “özel bir toplantı” olduğu ve parti tarafından organize edilmediği konusunda ısrarlı açıklamalar yapıldı.
Martin Sellner daha önce kamuoyu önünde de “geriye göç” fikrini dile getirmiş bir isimdi. Haberin ortaya çıkması sonrası yaptığı açıklamada, sınır dışı ifadesinin “yalancı” olarak suçladığı basın tarafından bir büyük planmış gibi lanse edildiğini öne sürdü.
Toplantıya tepki gösteren Federal Meclis üyesi 25 sosyal demokrat siyasetçi, AfD'nin kapatılması için şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi çağrısını yaptı.
Ancak bu çağrıya karşı çıkan hukukçular ve siyasetçiler var.
Anayasa hukukçusu olan Horst Meier, bunun yasal olarak mümkün olduğunu ama yanlış bir adım olacağını savunuyor.
BBC’ye konuşan Meier, "Partiler arasındaki rekabetin mahkemede değil siyasi sahnede olması gerekiyor" diyor.
Almanya Anayasası, "özgür demokratik düzeni" ortadan kaldırmaya çalışan partilerin anayasaya aykırı sayılması gerektiğini kaydediyor.
1950'lerde Batı Almanya Devleti’nde iki parti kapatıldı. Bunlar aşırı sağcı Sosyalist Reich Partisi ve Komünist KPD’ydi. Ancak daha sonra neo-Nazi NPD'ye karşı açılan davalar dahil benzer bir hukuki karar çıkmadı.
Almanya Başbakan Yardımcısı Robert Habeck, bu hafta AfD'yi Almanya'yı Rus tarzı otokratik bir devlete dönüştürmek istemekle suçladı.
Bazı siyasi yorumcular bu açıklamayı, AfD’nin kapatılması çağrılarına destek olarak yorumladı.
Ancak Habeck, ünlü Stern dergisine verdiği demeçte, böyle bir hukuki girişimin başarısız “olması durumunun büyük" hasara yol açacağını söyledi.
CDU milletvekili Thorsten Frei de ihtiyatlı bir tavır takınıyor ve “Kendimize farklı bir soru sormalıyız. AfD gibi bir partinin anketlerdeki oyu bu kadar yüksekse bunun bir nedeni olmalı. Seçmene hakaret etmenin anlamı yok" diyor.
'Mevcut tüm araçları kullanacağım'
Almanya için Alternatif Partisi anketlerde iktidardaki Hristiyan Demokratlar’ın ardından ikinci siyasi güç konumunda görünüyor.
Hareket koalisyondaki Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Özgür Demokratlar’ın önünde yer alıyor.
Oylarındaki artışın sebebi olarak seçmenlerin bölünmüş hükümetten duyduğu memnuniyetsizlik, hayat pahalılığı ve göçmenlerle ilgili endişeler gösteriliyor.
AfD, Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de büyük kazanımlar elde etmeyi umuyor.
Parti önümüzdeki Eylül ayında üç doğu eyaleti Thüringen, Saksonya ve Brandenburg eyalette yapılacak seçimlerden birinci çıkabilir.
Parti yasaklamaya yönelik her türlü girişim, hukuki engellerin yanı sıra ciddi siyasi tehlikeler de doğurabilir.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise bu gündemde demokrasiyi savunmak için "mevcut tüm araçları kullanacağına" söz veren bir açıklama yaptı.
AfD ırkçılığı reddediyor ancak ülkenin iç istihbarat birimlerinin gözetimi altında olduğu bir sır değil.
Partinin doğu eyaletleri Saksonya, Thüringen ve komşu Saksonya-Anhalt’te aşırı sağcı bir örgüt olarak sınıflandırılıyor.
RTL Almanya adına kamuoyu araştırma enstitüsü Forsa tarafından yapılan bir ankete göre, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı AfD, özellikle geçen yıl başından bu yana oy oranını yüzde 22’ye kadar yükseltti ve Başbakan Olaf Scholz’ün Sosyal Demokrat Partisi’ni (SPD) de geçerek ülkedeki en güçlü ikinci siyasi parti konumuna geldi.