T24 Dış Haberler
Almanya, kara sınırlarının tamanında geçici kontrolleri yeniden başlattı. Avusturya, Çekya, Polonya ve İsviçre sınırında zaten uygulanmakta olan kontrollerin, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve Danimarka sınırlarında da uygulanacağı açıklandı.
Bu karar, sığınmacıların şüpheli olduğu bir dizi bıçaklı saldırının ve eyalet seçimlerinde aşırı sağcı, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin tarihi başarısının ardından alındı.
Ülkenin içişleri bakanı Nancy Faeser, sınır kontrollerinin göçü azaltacağını, “İslamcı terörizm ve ciddi suçların yarattığı tehlikelere karşı koruma sağlayacağını” söyledi ancak analistler, bunun siyasi bir hamle olduğunu ve büyük ölçüde etkisiz kalacağını belirtiyor.
25 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ile İsviçre ve Norveç gibi ülkeleri kapsayan Avrupa'nın pasaportsuz Schengen bölgesi, sınır kontrolleri olmadan serbest dolaşıma izin veriyor ve bu, hem bloğun en büyük başarılarından biri hem de kritik bir ekonomik anlaşma olarak görülüyor.
Geçici kontrollere, iç güvenlik veya kamu düzenine yönelik belirli tehditleri önlemek amacıyla istisnai durumlarda izin veriliyor. Şu anda 8 üye ülke, artan terör tehditleri veya sığınma kapasitesi üzerindeki baskıyı gerekçe göstererek belirli sınırlarında bu kontrolleri uyguluyor.
Polonya ilk eleştiren
Polonya Başbakanı Donald Tusk, Almanya'nın kararını açıkça eleştiren ilk lider oldu. Sınır kontrollerini Polonya açısından kabul edilemez olarak nitelendirerek Berlin'den AB’nin dış sınırlarının güvenliğini sağlama konusunda daha fazla yardım talep etti.
Tusk ayrıca, bu kararın Almanya’nın iç siyasi durumunun bir sonucu olduğunu belirtti ve bu durumun “Schengen anlaşmasının fiili olarak büyük ölçekte askıya alınmasına” yol açabileceğini söyledi.
Atina'dan "Çözüm değil" çıkışı
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, perşembe günü yaptığı açıklamada, Schengen anlaşmasına geçici istisnalar getirilmesinin ve sınır kontrollerinin AB’nin temel başarılarından birine zarar vereceğini belirterek “Schengen’i tek taraflı olarak kaldırmak çözüm olamaz” diye konuştu.
Öte yandan, aşırı sağcı liderlerden, Hollanda Özgürlük Partisi (PVV) başkanı Geert Wilders, Berlin'in kararını olumlu karşıladı ve Hollanda'nın ne zaman benzer bir adım atacağını sordu.
Orban: Kulübe hoş geldiniz
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise X platformunda “kulübe hoş geldiniz” mesajını paylaştı. Fransa'daki Ulusal Birlik Partisi lideri Marine Le Pen de partisinin son seçimlerde “dış ve iç sınır” sistemini önerdiğini ancak bunun mümkün olmadığının söylendiğini belirtti. “Şimdi Almanya bunu yapıyor, Fransa ne zaman yapacak?” diye sordu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, üç partili koalisyonun federal seçimlerden bir yıl önce AfD ve merkez sağ muhalefet Hristiyan Demokratlar’ın (CDU) oldukça gerisinde kalması nedeniyle bu kararı savundu. AfD’nin kazanmasının beklendiği bir başka kritik eyalet seçiminden sadece birkaç gün önce Scholz, parlamentoda yaptığı konuşmada bu adımın gerekli olduğunu ve hükümetin “komşularla ilişkileri zorlaştırmasına rağmen uygulamanın sürdürüleceğini” söyledi.
Artan sınır kontrollerinin etkisinin ne olacağı henüz net değil. Berlin, komşularıyla yakından koordinasyon sağlayacağını ve uygulamanın sınır bölgelerindeki günlük yaşama olan etkisini en aza indirmeye çalışacağını taahhüt etti. İçişleri Bakanlığı, geçen hafta, önlemlerin 6 ay boyunca uygulanacağını ve mevcut sınır kontrolleriyle uyumlu olacağını belirtti.
Nakliye sektörü temsilcileri ise yoğunlaşan kontrollerin aşırı trafik sıkışıklıklarına ve buna bağlı ekonomik kayıplara yol açmaması gerektiğini belirtti. Analistlere göre ise, kontrollerin insanları sınırdan geri göndermeyi de kapsaması nedeniyle, daha fazla kişinin geldiklere ülkeye iadesi söz konusu olacak. Bu durumun, Almanya’nın komşularıyla gerilimi artıracağı belirtiliyor.