2013 yılında Almanya’daki otellerde yaklaşık 411 milyon kişinin ağırlandığı, bunun 70 milyonunun dış ülkelerden turistler olduğu belirlendi. Bu rakamlar Almanya’nın turizm sektöründe dördüncü kez arka arkaya rekor kırdığını gösteriyor.
Alman Turizm Merkezi’nin (DZT) yaptığı bir ankete göre, Almanya’da görülmeye değer turistik yerler sıralamasında Bavyera’daki Neuschwanstein Şatosu birinci, Rust kentindeki Europa-Park ikinci ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Anıtı olan Köln Katedrali üçüncü geldi. Berlin’in ünlü Brandenburg Kapısı ise dördüncü sırayı aldı.
Almanya'da turizm sektörü yıllardan bu yana hep yukarıya doğru bir başarı trendi gösteriyor. Peki güneşten pek nasibini alamayan Almanya acaba Avrupa’da bir numaralı seyahat ülkesi haline mi geliyor? Gerçek şu ki, özellikle Avrupalı turistler açısından Almanya gittikçe daha fazla tercih ediliyor. Sadece İngiltere’den Almanya'ya gelen turist sayısında geçen yıl 350 binlik artış oldu. Rusya, İsviçre ve Polonya’dan gelen turist sayısında da artış gözleniyor. Avrupa İstatistik Dairesi'nin (Eurostat) verilerine göre Almanya, AB ülkeleri içinde seyahat ülkesi olarak altıncı sırayı alıyor.
Avrupa’da klasik tatil ülkesi konumunda olan İspanya, yaklaşık 250 milyon geceleme sayısı ile birinciliğini koruyor. Alman Otelcilik ve Gastronomi Derneği'nin (DEHOGA) Başkanı Ingrid Hartges, DW’ye yaptığı açıklamada, özellikle bir alanın Almanya’da turizm branşındaki olumlu gelişmenin baş sorumlusu olduğunu söylüyor: “Özellikle tabii kent turizminde patlama yaşanıyor. Hamburg ve Berlin kentleri yüzde 9,4 ve 8,1’lik artışlarla kent turizminde büyük ölçüde gelişme kaydetti.”
Başkent Berlin’in zaten yıllardan bu yana dünya çapında sempati dalgasının etkisi altında olduğu belirtiliyor. Berlin’de otellerdeki geceleme sayısı 2013 yılında yüzde 8’lik artış gösterdi. Berlin, 25 milyon ziyaretçi ile kendisinden çok daha büyük metropoller olan Londra (48 milyon ziyaretçi) ile Paris’in (36 milyon ziyaretçi) hemen arkasından üçüncü sırada geliyor.
Alman Otelcilik ve Gastronomi Derneği Başkanı Ingrid Hartges, Alman kentlerinin turistler açısından çekiciliğini şu sözlerle açıklıyor: “Kısa tatil trendi göze çarpıyor. Almanya’daki bir kentte bir hafta sonu geçirmek, bir müzikale gitmek, kültürel etkinliklere katılmak, tüm bunlar artık trend!”
Almanya ayrıca diğerlerine kıyasla ucuz bir tatil ülkesi. Bu özellikle başkent Berlin için geçerli. Berlin’de çift kişilik bir otel odası ortalama 90 euroya geliyor, Londra’da benzer bir otel odasının geceliği 170 euro, Paris'te ise 250 euro.
Alman Otelcilik ve Gastronomi Derneği'nin (DEHOGA) Başkanı Ingrid Hartges, “Bu sektördeki rekabetten prensipte konuklar (turistler) avantaj sağlıyor. Sanıyorum bu rekabet sağlıklı ve önemli” diyor.
Ne var ki Alman Gıda İşçileri Sendikası’dan (NGG) Guido Zeitler, otelcilik sektörünün çoğu kez çalışanların sırtından işlerini yürüttüğünü, bu branş cirolarını artırırken, sektörde ayda 450 euroluk, sosyal güvencesi olmayan işlerin arttığını vurguluyor. Zeitler, bu sektörde kıyasıya bir piyasa kapma savaşı olduğunu da belirtiyor ve rekabetin çoğu kez de otel zincirlerinin lehine sonuçlandığını vurguluyor.