Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, IŞİD’e karşı mücadelenin önemine vurgu yaparken, Alman hükümetinin Kuzey Irak’taki Kürtleri desteklemek suretiyle IŞİD ile mücedelesini genişletmek istediğini açıkladı.
Askerlerin 2015'in ilk aylarında Erbil'e gönderilmesi planlanıyor
Spiegel-Online haber portalında yer alan bilgilere göre, 100 kadar Alman askerinin Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’ndeki peşmergeleri mayın arama-tarama ve mayınları etkisiz hale getirme çalışmalarına yönelik eğitmesi ve bu amaçla 2015 yılının ilk aylarında askerlerin bir bölümünün Erbil’e gitmesi öngörülüyor. Alman Savunma Bakanlığı’nın bir sözcüsü, planlanan eğitim misyonunun IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyon çerçevesinde koordine edileceğini açıkladı. Almanya geçen sonbahar aylarından itibaren Kürt peşmergelere yardım malzemeleri, silah ve mühimmat yardımı yapmaya başlamıştı. Alman askerleri peşmergelere Erbil’de ve Almanya’da bu silahların kullanılması için eğitim de veriyor.
'Yardım yapılırken bazı hususlara dikkat etmek gerekir'
Alman hükümetinin genişletilmiş eğitim programı ile uluslararası krizlerin giderilmesinde Afganistan’da, Somali’de başarılı olmuş bir yöntemi, muharip gücün kendi kendisine yetecek şekilde desteklenmesi yönteminin uygulandığı belirtiliyor. Ancak Yeşiller Partisi sözcülerinden Agnieszka Brugger, bu yardımı yaparken bazı hususlara dikkat etmek gerektiğini söylüyor: “Güçlendirme stratejilerinde her zaman yöneltilmesi gereken bir soru var. İster eğitim, ister malzeme olsun, bu yardımları yaparken karşınızdaki aktörlerin eline bir şeyler vermiş oluyorsunuz. İşte bu noktada aktarılacak bilgilerin ya da silahların anlaşmazlıkları daha da derinleştirecek bir tarzda kullanılma riskini, bu yardımların sonuç olarak daha fazla barış ve güvenliğe hizmet edip etmeyeceğini çok özenli bir biçimde tartmak gerekiyor.”
'Federal hükümetin Kuzey Irak'a ilişkin düşünce ve konsepti yok'
Yeşiller Partisi sözcüsü ayrıca, peşmergeleri güçlendirme stratejisinde silahlandırmanın fazlaca odak noktasında bulunduğunu, federal hükümetin Kuzey Irak’ta siyasal yönden yapılacaklar konusunda düşünce ve konseptleri bulunmadığı suçlamasını yöneltti. Muhalefetteki Sol Parti de Alman hükümetinin planlarını eleştirerek, “hükümet bu anlaşmazlığı sadece askerî açıdan görmeye devam ettiği sürece girişimlerinin tümü sadece çaresiz bir biçimde iş yapar gibi görünmekten öteye gitmeyecektir” suçlamasını yöneltti. Hükümet adına bu eleştirilere yanıt veren Dışişleri Bakanı Frank Walter-Steinmeier ise hükümetin planlarını tehlikeli bir operasyonmuş gibi göstermekten kimin çıkarı olacağını anlamadığını söyleyerek, “Konu bu değildir. Konu, kara savaşı yürüten güçlere eğitim yoluyla destek vermekten ibarettir” şeklinde konuştu.
'Silahlandırma ve savaş yeteneğini yükseltme” önlemleri otomatikman anlaşmazlıklara çözüm değildir'
Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’nın (SWP) hazırladığı bir raporda da, “silahlandırma ve savaş yeteneğini yükseltme” önlemlerinin otomatikman anlaşmazlıklara çözüm olmayacağı görüşü savunuluyor. Savaşan tarafa daha fazla mali kaynak, eğitim ve mühimmat sağlamanın bazı hallerde etkisiz kaldığı, hatta orta vadede yapıcı değil, yıkıcı bir nitelik kazandığı ve güvenliğin sağlanmasına zarar verebildiği vurgulanıyor. Örnek olarak da Mali'de ABD'nin 2013 yılında eğittiği askerlerin daha sonra İslamcı grupların safına geçmeleri ve seçilmiş hükümete karşı mücadele etmeleri gösteriliyor.
Alman general: 'Kuzey Iraktaki peşmergeye yardımdan başka bir alternatif yok'
Alman ordusunun eski genelkurmay başkanlarından Harald Kujat ise, Kuzey Irak’taki peşmergelere yardımdan başka bir alternatif olmadığı görüşünde: “Karar alma konusunda aciliyeti olan bir durumdayız. Çünkü o bölgede gerçekten de durum birçok insan için çok tehlikeli ve halk tarif edilemez acılar içinde. Bu durumda yüzünüzü çeviremezsiniz, yardıma hazır olmak zorundasınız. Ve şu anda bölgede IŞİD milislerine karşı gerçekten bir şeyler yapma durumunda olanlar peşmerge güçleridir. O bölgeye kara kuvveti gönderilmek istenmiyor; göründüğü kadarıyla bunu isteyen hiçbir ülke yok. Amerikalılar istemediği gibi, Almanlar zaten hiç istemiyor.”