Soma’da 301 kişinin hayatını kaybettiği facia birçok skandalı da ortaya çıkarttı. Madenin sahibi Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, cuma günkü basın toplantısında madende taşeron sisteminin bulunmadığını da savunmuştu ve “Biz de ekip başı var” demişti. Ancak bu sözlerinin doğru olmadığı da ortaya çıktı. Yasaya göre, ana sektörlerde alt taşeronluk sistemi yasak olduğu halde madende, halk arasında “dayıbaşı” denilen ve bir çeşit alt taşeronluk sisteminin uygulandığı belirlendi.
Madencilikte “işçi, baca, ayak ve darama” adı altında dört farklı taşeron sistemi uygulanıyor. Taşeronlar resmi evraklarda “ekip başı” olarak gözüküyor ve şirketin çalışanı olarak kayıtlı. Maden faciasından sağ kurtulan işçiler sistemin nasıl işlediğini Radikal’den İdris Emen’e şöyle anlattı:
İşçi taşeronu: Bu sistem, madenden mevsimlik tarım işçilerine kadar hemen her sektörde kullanılan bir taşeronculuk sistemi. İşçi taşeron sisteminde temel amaç şirket için ucuz iş gücü bulmak. Şirketler kaliteli ucuz iş gücü bulamadığı için taşeronlardan madenin baca, ayak ve darama sisteminde çalışacak ucuz eleman istediğini belirtir. İşçilere verilecek para işçinin tecrübesi ve fazlalığına göre belirlenir. Firma taşerona işçi başına aylık iki bin lira para vereceğini söyler. Taşeron ise köy köy, kahve kahve gezerek işsiz madencilere ulaşır. Madencilere aylık 1300 ila 1500 lira arasında para teklif eder. Zor durumda olan madenci işi kabul eder ve işe başlar. 500 ile 700 lira arasında bir para taşerona kalır.
Baca taşeronu: Baca, kömür ocaklarında kömürün kazılarak çıkarıldığı yer veya cevher içinde açılan boşluğa deniliyor. Bacada temel amaç, maden cevherinin içinde bir tünel kazıyarak kömürün çıkarılacağı bölgelere yol açmak. Baca sisteminde maden dağının ana kayasına ulaşılana kadar maksimum iki metre 70 santim yüksekliğinde, üç metre genişliğinde bir tünel kazılır. Baca için açılan tünelin uzunluğu ortalama 60 metredir. 60 metreden sonra bacanın çökme tehlikesi başlar. Buraya kadar her şey normal, taşeronun asıl kazancı 60 metreden sonra başlar. Firma, baca taşeronuna şirket tarafından 60 metreden sonra her metre başına para verir. Örneğin; bacanın uzunluğu 100 metreye ulaştığında ekstra kazılan 40 metrelik tünel için firma, taşerona ortalama 5 bin lira para öder. Ancak burada asıl riski alan işçilere hiçbir ekstra para ödenmez. Bu sistemde baca ana kayaya ulaşınca durdurulur. Baca sisteminde çalışan madenciler, çökme tehlikesine rağmen taşeronların madencilerin sürekli ilerlemesini istediğini belirtiyor.
Ayak taşeron: Ayak; yeraltı işletmelerinde maden üretimi yapılan yere denir. Baca sistemi ile açılan tünelin sonundan başına doğru sağlı sollu iki tünel açılır. Kasalarla ayak bölümünden kömür çekmesi yapılır. Bir tünelde ayda 7 ile 10 kez çekme işlemi yapılır. Maden firması çekme işleminin artması için ayak taşeronundan daha çok kömür istediği için, taşeron çekme sistemini 15’e çıkartmaya çalışır. Ekstra yapılan her çekme işlemi başına taşerona para verilir. Ancak bu sistemde de işçiye para verilmez. İşçi, çoğu zaman daha fazla çekmenin yapılması için yemeğini ayakta yer.
Darama taşeronu: Kömür, tünellerden çıkartıldıkça dağın ağırlığı tünellere yavaş yavaş basınç uygular. Dağın ağırlığından dolayı iki metre 70 santim yüksekliğe sahip tünellerin yüksekliği iki günde 70 santime düşer. Bu noktada daralma ekibi devreye girer. Ekip demir barajlarla tünelin yüksekliği artırmaya çalışır. Tünel ne kadar yükseğe ulaşırsa cevherden maden çıkarmak o kadar kolaylaşır. Burada daralma taşeronu yüksekliğe bağlı olarak şirketten para alır. Daralma sistemi sırasında tünel aninden çökebilir ve işçiler göçüp altında kalabilir.
‘Bizde taşeron yok ekip başları var’ demişti
Soma Grubu’nun cuma günü yaptıkları basın toplantısında şirketin insan kaynakları müdürü Celalettin Gökaşan “Bizde taşeron uygulaması kesinlikle yoktur. 2 bin 941 işçinin tamamı Soma kömürlerinin işçisidir. Bizde ekip başları vardır. Ekip başlarına taşeron diyorlarsa bilmiyorum” demişti. 2 bin 941 işçinin tamamının Soma kömürlerinin işçisi olduğunu ileri süren Gökaşan kendilerinde ekip başları olduğunu ise kabul etmişti.
Taşerona itiraz ettim, attılar
Taşeronun tarafından işten atıldığını ve bir daha iş bulamadığını söyleyen Alpay Öğe şunları anlatıyor:
“18 ay Soma madeninde çalıştım. Taşeronlar daha fazla kömür çıkartmamız için bizi en tehlikeli bölgeye göndermek istedi. Buna itiraz ettim. Beni hemen işten attılar. Paramı dahi alamadım. Hangi madenin kapısını çaldıysam bana, ‘senin sabıkan var, seni işe alamayız’ dediler.”
Sendika da göz yumuyor
Taşeron sisteminde haklarını koruyamadıklarını ve taşeronun kalkması için sendikanın hiçbir mücadele vermediğini söyleyen maden emeklisi Mehmet Çetin, “Taşeron sisteminde işçinin beş kuruş değeri yok. Sistem tamamen şirketin faydası üzerine kurulmuş. Sendikada da seçim döneminde taşeronlar işçilere kapalı zarf verir. Oy pusulası vardır. Madenci pusulada kimin adının yazıldığını bilmez” dedi.