Gündem

Amasra Maden Faciası: Patlama riski taşıdığı aylar öncesinden biliniyormuş!

Madendeki güvenlik ihmalleri, ölümcül patlamanın ana nedenleri arasında gösteriliyor

05 Eylül 2024 12:09

Bartın'ın Amasra ilçesinde bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Amasra Taşkömürü İşletmesi'nde (ATİM) 14 Ekim 2022'de yaşanan patlama, 43 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Olaya ilişkin devam eden dava sürecinde, madende aylar öncesinden meydana gelen yangınların belirlenmesi ve bu yangınların yönetim tarafından göz ardı edilmesi dikkat çekti. İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi'nin yüksek lisans tezi, madendeki tehlikelerin bilinmesine rağmen alınmayan önlemleri gözler önüne serdi.

Duvar'dan Can Bursalı'nın haberine göre, patlamadan bir ay önce madende yangın çıktığı ve madendeki kendiliğinden yanma risklerinin yüksek olduğu biliniyordu. Selçuk Ekmekçi'nin Zonguldak Üniversitesi'nde yaptığı yüksek lisans tezinde, Amasra sahasındaki kömür damarlarının kendiliğinden yanmaya yatkınlıkları incelenmiş ve riskin yüksek olduğu tespit edilmişti. Ancak, bu bilgilere rağmen madende üretim baskısının devam ettiği ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı ortaya çıktı.

Dava sürecinde, madendeki çalışmalara ait telefon kayıtları incelendiğinde, 2021 ve 2022 yılları boyunca defalarca metan gazı yükselmesi ve kendi kendine yanma bulgularının belgelendiği tespit edildi. Bu kayıtlar, İşletme Müdürü Ekmekçi'nin metan sensörlerini iptal ettiğine dair talimatlar içermekteydi. Bu talimatla birlikte, madende metan seviyesi yükseldiğinde devreye giren otomatik güvenlik sistemi devre dışı bırakılmış ve manuel müdahale gereksinimi ortaya çıkmıştı.

TIKLAYIN - Amasra maden faciası davası | Maden işçisi Kahraman: Özellikle yardım kömürü için üretim baskısı vardı

İşletme Müdürü Ekmekçi'nin üretim baskısı yaptığı ve madencilerin can güvenliğini ihmal ettiği, davanın avukatları ve yaralı kurtulan madenciler tarafından dile getirildi. Madendeki güvenlik ihmalleri, ölümcül patlamanın ana nedenleri arasında gösteriliyor.

Ekmekçi ve diğer yöneticiler hakkında 1080 yıla kadar hapis cezası istemiyle yürütülen dava süreci devam ediyor.