Anayasa Mahkemesi, MİT TIR'ları dosyası kapsamında yargılandığı davada hüküm giyen ve bu nedenle milletvekilliği düşürülen eski CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğine yönelik kararının gerekçesini tamamladı. Kararda, Berberoğlu’nun 2018’de yeniden milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı, buna rağmen dokunulmazlığı kaldırılmadan hakkındaki yargılamanın ve tutukluluk halinin sürdürüldüğü belirtildi. Kararda, bu nedenle, özgürlüğünden mahkum bırakılan Berberoğlu’nun haklarının ihlal edildiği kaydedildi.
Hak ihlalinin giderilmesi için yeniden yargılama yapılması gerektiğine işaret eden Anayasa Mahkemesi, bunun için de yeniden yargılama kararı alındıktan sonra yargılamanın durdurularak dokunulmazlığın kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na başvurulması gerektiğine örtülü olarak işaret etti. Bu durumda, vekilliği düşürülen Berberoğlu için nasıl bir işlem yapılacağı konusunda gözler TBMM Başkanlığı’na çevrildi. Prof. Dr. Ali Ulusoy, “Hak ihlalinin giderilmesi için her koşulda yargılamanın durması ile birlikte vekilliğinin de iadesi gerekir. Genel Kurul’da bu kararın okutulması ile yeniden vekilliğini kazanması mümkün. Yeter ki irade hukuka uygun davranmak yönünde olsun” dedi.
Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, yeniden milletvekili seçilen Berberoğlu’nun, 2018’de yeniden yasama dokunulmazlığı kazandığı, buna rağmen hükümle birlikte uygulanan tutukluluğun devam ettirilmesi kararının önünde doğrudan anayasadan kaynaklanan bir engel olduğu vurgulandı. Kararda, “Buna rağmen başvurucunun 29 Haziran 2018 tarihinden itibaren 20 Eylül 2018’e kadar tahliye talebi incelenmemiş, bu süreçte tutukluluğu devam etmiştir. Hürriyetin bu tarihler arasında yoksun bırakılması, yasama dokunulmazlığına ilişkin güvencelerin yer aldığı anayasanın 83. Maddesiyle bağdaşmamaktadır” denildi.
Bu nedenle Berberoğlu’nun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği vurgulandı.
“İhlal kararının uygulanmaması yeni ihlal”
Kararda, Anayasa Mahkemesi’nin geçmiş kararlarına göre, ihlal kararlarının gereğinin yerine getirilmemesinin yeni bir hak ihlali anlamına geldiği anımsatıldı.
“Eski haline getirilmeli”
Kararda, şöyle denildi:
“Bir temel hakkın ihlal edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural mümkün olduğunca eski hale getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı durumlarda Anayasa Mahkemesi, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması için ihlalin bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmeder. İlgili mahkeme yeniden yargılamanın gerekliliği konusunda takdir hakkına sahip bulunmamaktadır.
“Önceki karar ortadan kalkar”
Derece mahkemesinin yeniden yargılama yapılması yönünde karar almasıyla birlikte önceki kararı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkeme, sonraki aşamada ise tespit edilen ihlalin sonuçlarını gidermek için gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür.”
“Hak ihlali giderilmeli”
Kararda, Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu ifade edildi. Kararın, 140. paragrafında şöyle denildi:
“Bu kapsamda mevcut başvuruda yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince yapılması gereken ilk iş, Yargıtay’ın onama kararına bağlı sonuçların geri alınması amacıyla yeniden yargılama kararı verdikten sonra yargılamanın durmasına karar vermekten ibarettir.”
Dokunulmazlık ve vekilliğin düşmesi
Anayasa Mahkemesi’nin bu ifadeleri, milletvekilliği, Yargıtay’ın onama kararından sonra düşürülen Berberoğlu için nasıl bir işlem yapılması gerektiği konusunda yol gösterdiği yorumlarına yol açtı. Anayasa Mahkemesi’nin, yargılamanın durması kararı verilmesi gerektiğine işaret etmesi, “Berberoğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’e başvurulması” anlamına geliyor. Bu durumda, Meclis Başkanlığı’nın, vekilliği düşürülmüş birinin, vekil olduğu döneme ilişkin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar vermesi gerekiyor. Ancak bu durumda da Berberoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi kararına yol açan hükmü ortadan kalkmış oluyor. Meclis Başkanlığı’nın bunu gidermek için de Berberoğlu’nun vekilliğini yeniden kazandırması gerekiyor.
Bu görüşü ilk dile getiren isimlerden olan Prof. Dr. Ali Ulusoy, kararı şöyle yorumladı:
“Anayasa Mahkemesi pek yapmadığı bir şey yaparak aslında yol göstermiş. Yargılamanın sonuçlarının geri alınabilmesi için mahkemenin yargılamayı durdurması gerektiğini söylemiş. Yargılamanın sonuçlarının da geri alınması gerektiğine işaret etmiş. Mahkeme, ‘yargılamayı durdur, önce dosyayı TBMM’ye gönder, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep et’ demek istiyor. Dokunulmazlığı kaldırılmadan yargılama yaparsa, ihlal kararının anlamı yok zira. İkinci problem, milletvekilliğinin düşürülmesi problemi… Anayasa Mahkemesi, doğrudan ifade edemiyor belki ama TBMM Başkanlığı’nın ne yapması gerektiğine de işaret ediyor. 140. paragraftaki ikinci cümlesi standart bir cümle değil. Aslında yargılama yok, hüküm giymiş değil Berberoğlu karara göre. Dolayısıyla hüküm giymediyse o zaman vekil olmasının önünde de engel yok. O da nasıl olacak, bu konuda dolaylı biçimde yol göstermeye çalışıyor. Bana kalırsa, bu durumda Meclis Başkanı’nın ‘yargılama durmuştur’ kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararını Genel Kurul’da okutup vekilliğe tekrar dönmesini sağlaması gerekiyor. Meclis Başkanı bunu yapmazsa ne olur, hak ihlali kararı anlamsız hale gelir. Vekilliğin düşürülmesi işleminin bir şekilde geri alınması lazım. Kamu hukuku profesörü bir TBMM Başkanı var. Dokunulmazlığın kaldırılması işlemini oylatmaz, bekletirse bu kez de yargılama olmayacak zira. Ancak o zaman da Anayasa Mahkemesi kararı yine uygulanmamış olacak. Bana kalırsa aslında Meclis Başkanı’nın başka seçeneği yok. Her koşulda yargılamanın durması ile birlikte vekilliğinin de iadesi gerekir. Genel Kurul’da bu kararın okutulması ile yeniden vekilliğini kazanması mümkün. Yeter ki irade hukuka uygun davranmak yönünde olsun.”
Berberoğlu, 14 Haziran 2017'de MİT’e ait TIR'ların görüntülerini Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar'a verdiği suçlamasıyla yargılandığı davada 25 yıl hapse mahkûm edildi. Bu kararla birlikte Berberoğlu’nun tutuklanmasına hükmedildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Ankara’dan İstanbul’a kadar süren “adalet yürüyüşünü” başlattı.
25 yıldan 5 yıla
İstinaf mahkemesi, Berberoğlu’na verilen bu cezayı 2018’de bozdu. Mahkeme, Berberoğlu hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak’ suçundan dolayı verilen 25 yıl hapis cezasının kaldırdı. Eylemin ‘Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak’ suçunu oluşturduğu suçlamasıyla 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. 2. Ceza Dairesi, sanığın, geçmişi ve sabıkasız oluşu ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini de dikkate alarak, Enis Berberoğlu’nun 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Bu karar sonrası Berberoğlu’nun tahliyesi için başvurular yapıldı ancak başvuruların tümü reddedildi.
Vekil seçilip tahliye oldu
24 Haziran 2018’de yapılan milletvekili genel seçiminde yeniden milletvekili seçilen Enis Berberoğlu'nun avukatları, Yargıtay 16. Ceza Dairesine başvurarak, Berberoğlu hakkındaki davanın durmasını talep etti ancak Yargıtay bu talebi reddetti. Eylül ayında kararı onayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, vekilliği bitene kadar Berberoğlu’nun cezasının infazının durdurulmasını kararlaştırdı.
2 yıl beklendi 3 ay beklenmedi
Berberoğlu, bu süreçte Anayasa Mahkemesi’ne farklı başvurular yaptı. Ancak 26 Kasım 2018’de yapılan son başvurudan bu yana Anayasa Mahkemesi, Berberoğlu’nun dosyasını gündemine almadı.
TBMM Genel Kurulu ise vekil seçilmesinden iki yıl sonra ani bir biçimde Berberoğlu dosyasını gündemine aldı. 4 Haziran 2020’de yapılan oturumda, Berberoğlu ile birlikte HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğlulları ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in milletvekillikleri düşürüldü.
CHP’lilerin, Anayasa Mahkemesi’nin kısa sürede dosya ile ilgili karar vereceği itirazları ise sonucu değiştirmedi. Berberoğlu, aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderildi ancak daha sonra Covid-19 gerekçesiyle, geçici olarak tahliye edildi.
Düştükten sonra ihlal
Anayasa Mahkemesi ise iki yıldır gündemine almadığı dosyayı, Berberoğlu’nun vekilliği düştükten 3 ay sonra gündemine aldı.
Mahkeme, "dokunulmazlık hakkını yeniden kazanan bir milletvekili hakkında yargılamaya devam edilmesi ve tutukluluğun sürdürülmesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, iddia tanığının duruşmada hazır edilmemesi nedeniyle de tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği" iddialarıyla başvuru yapan Berberoğlu’nu haklı buldu. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bugün, oybirliğiyle, Berberoğlu'nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
|