Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulamaya geçtiği 24 Haziran 2018 tarihinden bu yana yayımlanan 47 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile TBMM’nin görev ve yetki alanına giren çok önemli değişikliklere imza atıldı. Muhalefet, TBMM’nin yasama yetkisinin tek başına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kararname yoluyla kullanıldığını ifade ederken Anayasa Mahkemesi (AYM) ise bir yıldır ‘ihlal’ başvurularını görüşmedi. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile devletin yeniden şekillendirildiğini ancak buna karşın denetleme mekanizmasının işlemediğini ifade eden TBMM Başkanvekili, CHP Milletvekili Levent Gök, AYM’yi göreve davet etti.
Muhalefetin, Meclis'in yetki alanına giren işleri yaptığı için eleştirdiği kararnameler hakkındaki başvurular 1 yıldır görüşülmedi
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin yalnızca AYM tarafından denetlenebildiğini ancak Yüksek Mahkeme’nin bu işlevini yerine getirmediğini ifade eden Gök, BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “Bugüne kadar pek çok tartışmalı alanda kararname çıkarılmış ve devletin yeniden yapılandırılması başta olmak üzere, pek çok Kanun’da değişikliğe gidilmiştir. Ancak bunlar Anayasa’ya uygun mu, bilinmiyor” dedi. Kararnamelerin hangi koşullarda denetleneceğinin Anayasa’da belirlendiğini ifade eden TBMM Başkanvekili Gök, “AYM, bugüne kadar çıkarılan kararnamelerle ilgili açılan hiçbir davada henüz bir karar vermemiştir. Kararnamelerin denetlenmemesi gibi bir durum ortaya çıktı. Bu tablo, keyfiliği ve denetlenmeyen yeni bir yönetim yapısını ortaya çıkarır” dedi.
"Fren ve denetleme mekanizmasının ülkemizde kalmadığını gösteriyor"
İngiltere Başbakanı’nın Parlamentoyu askıya alma kararının İngiltere Yüksek Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan CHP’li Gök, şu değerlendirmeleri yaptı:
“İngiltere Yüksek Mahkemesi, bu kararı ile Başbakan’ın kararını denetlemiş, denge ve fren görevi yapmıştır. Bizim de tam olarak istediğimiz budur. Ülkemizde şu ana kadar çıkan kararnamelerle pek çok alanda değişiklikler yapılmasına karşın AYM’nin bunlara yönelik herhangi bir değerlendirme yapmaması, demokrasilerde olması gereken denge, fren ve denetleme mekanizmasının ülkemizde kalmadığını göstermektedir. Bu durum çok sakıncalıdır ve telafisi zor durumlarla karşı karşıya gelmemize yol açabilir.”