Anayasa Mahkemesi (AYM), eşinin borcu nedeniyle aile konutunun haczedilmesine yaptığı itirazı reddedilen Emine G.'nin, Anayasa'nın 20’nci maddesinde güvence altına alınan 'aile hayatına saygı' hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
İzmir'in Buca ilçesinde oturan Emine G.'nin eşine, ödenmediği iddia edilen iki çek nedeniyle icra takibi başlatıldı ve konutuna haciz konuldu. Emine G'nin 'aile konutu' şerhi konulması talebiyle açtığı dava kabul edildi. Daha sonra haczin kaldırılması talebiyle dava açan Emine G, konutun ailesinin ekonomik ve sosyal durumuna uygun mesken vasfında olduğundan haczedilemeyeceğini, konutun satılmasının ailesinin parçalanmasına yol açacağını, şikâyetinin Anayasa’nın aileyi koruyan hükümleri ile mevzuat gözetildiğinde kabul edilmesi gerektiğini öne sürdü. Mahkeme, aktif dava ehliyetsizliği nedeniyle şikayetin reddine karar verdi. Kararın gerekçesinde İcra ve İflas Kanunu'na göre eşin borcundan dolayı aile konutunun icra yoluyla satışının yapılabileceği, 'aile konutu' şerhinin Emine G'ye 'haczedilmezlik' şikayetinde bulunma imkanı tanımadığı belirtildi. Karar düzeltme talebi reddedilen Emine G, 26 Mayıs 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu 12 Aralık 2019 tarihinde görüşen AYM, Anayasa'nın 20'nci maddesinde güvence altına alınan 'aile hayatına saygı' hakkının ihlal edildiğine 5 üyenin karşıoyu ve oyçokluğuyla karar verdi. Kararın bir örneği ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir 11’inci İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderildi. AYM’nin gerekçeli kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Kararda, mahkemenin 'haczedilemezlik' şikayetini ileri sürebilme ehliyetini icra takibine taraf olanlarla sınırlayan yorumu nedeniyle başvurucunun, aile konutuna ilişkin Anayasa’nın 20 ve 41’inci maddelerindeki güvencelerin gözetilmediği iddialarını öne sürme ve bunlara saygı gösterilip gösterilmediğini tartıştırma imkanının ortadan kaldırıldığına dikkat çekildi.
"Mahkemenin yorumu anayasal güvenceye uygun değil"
Mahkemenin bu yorumunun Anayasa’ya aykırı olduğuna işaret edilen AYM kararında şu tespitlere yer verildi:
"Yargılama bir bütün halinde değerlendirildiğinde, borçlunun ve ailesinin haline münasip aile konutu vasfında olduğu tespit edilen taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasa’nın 20 ve 41’inci maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle aile hayatına saygı hakkının öngördüğü pozitif yükümlülükler yerine getirilmediği anlaşılmakla Anayasa’nın 20’inci maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."