Anayasa Mahkemesi, kamu kurumlarında yönetici konumundayken Kanun Hükmünde Kararname (HKK) ile meslekten çıkarılan kişilerden göreve iade edilenlerin atamalarında, yöneticilik görevinden önce bulundukları kadro ve unvanın dikkate alınmasına dair hükmü anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, kamu kurumlarında yönetici pozisyonunda görev yapmaktayken 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldıktan sonra Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararıyla kamu görevine iade edilen davacılar, görevden çıkarılmadan önceki pozisyonlarına atanmalarına engel olan kanun hükmünün iptalini istedi.
Başvuruyu değerlendiren mahkeme, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10. maddesinin, 7145 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değiştirilen fıkrasının üçüncü cümlesinde bulunan"Müdür yardımcısı veya daha üstü ile bunların eşdeğer yöneticilik görevinde bulunmaktayken kamu görevinden çıkarılmış olanların atamalarında, söz konusu yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanları dikkate alınır" cümlesini anayasaya aykırı bularak, oy birliğiyle iptaline karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından OHAL KHK'ları ile kamu görevinden çıkarılanların durumlarının değerlendirilmesi amacıyla bir komisyon kurulduğu ve bu komisyon tarafından yapılan değerlendirmeyle söz konusu örgüt, yapı, oluşum veya gruplara mensubiyeti bulunmadığına karar verilenlerin göreve iade edildiği belirtildi.
"Şüphelerin ortadan kalkmadığı izlenimi veriyor"
Komisyona yapılan başvuruların kabulünün, bu kişilerin sözü edilen yapı, oluşum veya gruplara mensubiyetinin bulunmadığı anlamına geldiği vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Komisyon kararıyla kamu görevinden çıkarılma işleminin sebep unsuru tamamen ortadan kalktığı halde yönetici pozisyonundayken kamu görevinden çıkarılan ve komisyon kararı sonrasında yeniden kamu görevine dönen kişilerin atanmasında yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyonların dikkate alınmasını öngören kural, bu kişilerin üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatına dair şüphelerin tam olarak ortadan kalkmadığı izlenimi oluşturmaktadır. Bu durum kişilerin meslek hayatlarında kişisel gelişimlerinin, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinin ve itibarlarının olumsuz şekilde etkilemesine sebebiyet vermektedir."
Kanunda mesleğe geri kabul edilenlerin önceki pozisyonlarına atanamamalarına neden olacak hukuki ve fiili bir zorunluluk gösterilmediği belirtilen kararda, "Kuralda yönetici pozisyonunda görev yapmaktayken kamu görevinden çıkarılan kişilerin idari gerekler de gözetilmeden kategorik olarak yeniden yönetici pozisyonuna atanamayacağı belirtilmektedir. Kural bu haliyle idareye kamu hizmetlerinin gerekleri ve etkinliği kapsamında bir değerlendirme yapma imkanı da tanımamaktadır" değerlendirmesi yapıldı.
Kararda, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı ve ölçülülük ilkesini ihlal ettiği vurgulanan yasa hükmünün anayasanın 13. ve 20. maddelerine aykırı olduğu kaydedildi.