Kamu görevlerine atanacaklar hakkındaki güvenlik soruşturması uygulamasına ilişkin maddeyi de içeren Torba Kanun Teklifi, muhalefetin tüm itirazlarına karşın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Anayasa Profesörü ve CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu düzenlenmenin “parti kolluğu” yaratma tehlikesine açık olduğuna dikkati çekti.
TIKLAYIN | Güvenlik soruşturması düzenlemesi komisyonda kabul edildi : "Anayasa Mahkemesi İptal edecektir"
Kaboğlu BirGün’de kaleme aldığı yazıda, “Sadece hak ve özgürlükler bakımından değil, ‘görev+yetki+sorumluluk’ halkası bakımından da sorunlarla yüklü bir mesleğe giriş, ‘liyakat’ ilkesi gereği olmalı iken, İçişleri Bakanlığı yönetmeliği ile belirlenecek. Bu düzenleme, bekçilere verilen görev yetkiler ile birlikte, ‘parti kolluğu’ yaratma tehlikesine de açık. Bu nedenle, ‘paralel kolluk’ ve ‘ahlak polisi’ gibi nitelemelerle CHP+HDP+İYİ Parti vekillerine yöneltilen eleştiriler haksız değil. Haftaya Genel Kurul’da demokratik muhalefet pek uyanık olmalı.” düşüncelerini dile getirdi.
Kaboğlu yazısında şunları kaydetti:
Belirsiz ve muğlak kavramlarla her an kötüye kullanıma açık ve Anayasa’ya aykırı olan görev ve yetkiler dizisinden sadece birer örnek:
-“Halka yardım görevi”, “Yardıma ihtiyaç duyduğu değerlendirilen şiddet mağduru veya şiddete ya da istismara uğrama riski taşıyan kadın ve çocukları, kimsesizleri, engelliler ve acizleri en yakın genel kolluk birimlerine teslim etmek,”.
-Önleyici ve koruyucu görev ve yetkiler: “Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirler almak,”.
-“Durdurma ve kimlik sorma” kenar başlıklı madde, alıkoyma ve arama yetkilerini içermekte olup, özellikle Anayasa md.19 ve 20’ye aykırı öğeler ile bezelidir.
“Çarşı ve mahalle bekçileri 4/7/1934 ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 16 ncı maddesinde belirtilen zor ve silah kullanma yetkisini haizdir”.
Bilindiği üzere, md.16, PVSK’nın en sorunlu maddelerinin başında geldiği halde, burada sıralanan yetkilerin bekçilere aynen verilmesi, yaşam hakkı açısından ciddi risklere yol açabilir.
Yazının devamı için tıklayın