Türkiye'nin ilk "Liseler Arası Dünya Şampiyonluğu"nu kazanan Ankara 50'nci Yıl Lisesi Futbol Takımı'nın hikâyesi, belgesel oldu.
Ankara 50'nci Yıl Lisesi Futbol Takımı'nın, 1997 yılında Peru'da kazandığı Türkiye'nin ilk "Liseler Arası Dünya Şampiyonluğu"nu konu alan "Bir Tutkunun hikâyesi" belgesel filmi, yarın saat 19.00'da CerModern Sanat Merkezi'nde düzenlenecek galayla vizyona girecek. Ankara 50'nci Yıl Lisesi mezunlarının hayata geçirdiği projede, filmin yapımcılığını Ethem Akdoğan, senaryo ve yönetmenliğini ise Erhun Altun üstlendi. Belgesel, 1970'lerin sonlarında Ankara'daki 50'nci Yıl Lisesi'nde, iki idealist beden eğitimi öğretmeninin kurduğu futbol takımını konu alıyor. Takımın zorluklarla dolu yolculuğunu anlatan film, dostluk ve tutkuyla kazanılan başarı destanını konu alıyor.
Belgesele ilişkin Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya, dönemin Ankara 50'nci Yıl Lisesi Futbol Takımı'nın oyuncusu spor spikeri Melih Gümüşbıçak ve Gültekin Bakkaloğlu ile yapımcı Ethem Akdoğan ve yönetmen Erhun Altun katıldı.
Melih Gümüşbıçak, belgeselin sadece bir futbol hikâyesi olmadığını belirterek, "Aslında çok daha fazla kahramanı olan bir hikâye bu 'Bir Tutkunun hikâyesi'. Yapımcımız sevgili Ethem Akdoğan gelip de 'Ağabey ben bunu bir film, bir belgesel haline getirmek istiyorum' dediğinde hepimiz çok sevindik ama 'Biz bunu nasıl yapacağız' dedik. Bu belgeselde; 18 Ankara şampiyonluğu, 11 Türkiye şampiyonluğu, 1 dünya 9'unculuğu, 1 dünya 4'üncülüğü ve 1 dünya şampiyonluğu ve ayrıca futbolda Türkiye'ye ilk dünya şampiyonluğu ünvanını kazandıran insanların ortak paydası vardı. Neydi bu ortak payda? Bu yola çıkmış olan iki beden eğitimi öğretmeni, bizim hayatımıza sadece saydığım başarıları getirmedi. O başarılar sadece bir araçtı. Onlara vefa borcumuz vardı ve o vefa borcunu, belki de bu şekilde ödemek için bu projeye başladık" diye konuştu.
"Futbolla eğitimi iç içe geçiren bir hikâye"
Yapımcı Ethem Akdoğan, belgesel için 3 yılı aşkın süredir uğraştıklarını belirterek, "Biz bu belgeseli aslında tarihin tozlu sayfalarından çıkardık. Belgeselimiz, 30 yıl önce yakın bir zaman içerisinde yaşanan ve onun öncesinde 1970'lerin ortasında başlayan bir hikâye aslında. 1970'lerden başlayıp 1997'ye gelene kadar birçok başarı sağlamış, Türkiye'de bunun örneği olmayan, Türk futbolunda son dönemde görmediğimiz, yaşamadığımız futbolla eğitimi iç içe geçiren hem okul hem de iki öğretmenin hikâyesini yaptık" dedi.
"Çok değerli bir film"
Yönetmen Erhun Altun da çekim sürecinde birçok zorlukla karşılaştıklarını aktararak, "Bu film bana ilk geldiğinde çok heyecanlandım. Onlarca yaptığım film var ama 50'nci Yıl Lisesi'ni kendi okuduğum o sıralardan geçtiğim günlerden sonra böyle bir filmi yapmak benim için çok değerliydi. En çok yaşadığımız sıkıntılardan bir tanesi, ellerinde aslında arşiv görüntü ve fotoğrafı vardı ama o fotoğraflar bize yetmedi. Arşivle ilgili sorunlar yaşadık. Dönemin ilgili kurumlarının çok fazla arşiv tutmaması, bu projemizde bizi biraz sıkıntıya soktu. Sonrasında bunların bir şekilde üstesinden geldik. Çok değerli bir film olduğunu düşünüyorum. Tozlu raflardan aldığımız bu hikâye, umarım Avrupa'da da yerini bulacaktır. Birçok Avrupa festivaline de başvurduk" ifadelerini kullandı. (DHA)
