Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, katıldığı televizyon programında Ankara'ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Rant esaslı bir imar durumu olmayacak. Rant esaslı ne demek? Etrafında dubleks binalar var gelmiş 20-32 katlı emsal almış. Bunlar öldü artık, Allah rahmet eylesin" diyen Tuna, Çukurambar bölgesindeki binaların durumunun kötü olduğunu kaydetti. Buradaki binalar için de "Allah rahmet etsin" ifadesini kullanan Tuna, "Öldüler, ölecekler. 5-10 sene sonra taşınırlar. Çok yoğun, otopark problemi olacak" diye konuştu.
CNNTürk kanalında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna'nın açıklaması şöyle:
"Ülkemizde kuraklık ciddi manada sıkıntılı bir durumda. Hem tarım hem içme suyu kullanma açısından da önemli. Fakat bizim tedbir olarak Ankara’da Kızılırmak’tan su takviyesi yapılıyor. Bu yıl sonuna doğru Gerede projesi de tamamlanmış olacak. Kızılırmak suyununkalitesiyle Gerede suyunun kalitesi arasında fark var. Su problemi kısa vadede böyle bir problem görülmüyor. Tabi Kızılırmak suyunun Ankara’ya gelmesiyle 25 milyon liralık bir elektrik masrafımız var. Bizim Gerede projesi devreye girince, yağışlar olmasını bekliyoruz. İnşallah yağışlar devam eder. Biz Kızılırmak’tan su almayı kesince aylık 25 milyon liralık tasarruf etmiş olacağız.
"Ankara'nın suyunun kalitesinde bir sıkıntı yok ama tadı noktasında, bu pınar suyunda, farklı farklı tatlar var. Bir çok su markası var, hepsinin de tadı farklı. Bazısı ne bileyim baklavayı sever, bazısı kadifeyi sever. Tat değişik. Bir sıkıntı yoksa sağlık bakımından ama hoş bir içimi yok onu da söylemek lazım.
"Ankara’nın eskiden hava kirliliği sorununu ben yaşadım. Kuşlar düşüp ölüyordu. Daha da iyi olabilir ama bu tabi trafikteki yoğunluk, egzoz gazları etkiliyor tabii.
"Rant esaslı bir imar durumu olmayacak. Rant esaslı ne demek? Etrafında dubleks binalar var gelmiş 20-32 katlı emsal almış. Bunlar öldü artık, Allah rahmet eylesin.
"('Çok rant sağlandı mı?' sorusuna) Ben kimsenin hesabını bilemem. Bazı özel binalar, kamu binaları olabilir. Kentsel dönüşüm alanında bir durum olabilir. Yani yüksek bina da olabilir ama ahenk içinde olmalı. Ama yatay mimarı esas.
"Maalesef üzülerek görüyoruz ki, bazı sivil toplum kuruluşları ideolojik işlere giriyor. İdeolojini git başka yerde yap. Vatandaş hizmet bekliyor. Bizim ideolojik kavgasına ne halimiz ne vaktimiz var. İdeolojik olmayan, şehrimiz açısından faydalı olan her projeyi her türlü değerlendiririz.
"Ankara'da kaç AVM olduğunu bilmiyorum desem yanlış olmaz. Zaten kapanıyor. Kapanan AVM’ler var, çalışamadı kapandı. Bir ticareti neyi nerede yapacağına ticaret erbabı karar vermesi lazım. Uygun olan yer olursa olur, olmayan varsa olmaz. Çukurambar bölgesindeki binalar, Allah rahmet etsin. Öldüler, ölecekler. 5-10 sene sonra taşınırlar. Çok yoğun, otopark problemi olacak. Çok kötü, çok yüksek binalar var. Oradaki binaların altındaki otoparklar, ofis sahiplerinin bir iki arabasına ancak yeter. Oraya müşteri gelmeyecek mi? Ne olacak yavaş yavaş oradaki ofisler boşalacak göreceğiz.
"('Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medyada kanaatlerini dile getirirdi. Polemiklere girmekten çekinmezdi. Siz Twitter'ı bu yönde kullanacak mısınız?' sorusuna) Benim öyle bir şeyim yok. Ben Twitter’a öyle fazla zaman ayıramıyorum. Benim yapmam gereken işler var. Günde 15-20 dakika ancak bakabiliyorum. Bir de bu sosyal medyada aklına gelen aklına geldiği gibi yazıyor çiziyor. Bunlara kafa yormak da doğru değil. Önerileri takip ediyorum.
"Gökçek'le tabii görüşüyoruz. Yıllardır Ankara’da hizmet etmiş, dolayısıyla ben niye görüşmeyeyim ki?"
