Bulgaristan'daki seçimlere katılma hakkı olan Türkiye'deki Bulgarların sayısı 100 bin dolayında. Bu rakam seçim sonucu etkilemeye yetecek düzeyde olmasa da siyasi nüfuzu arttırabilecek olması bakımından önem taşıyor. 26 Mart genel seçiminin Rusya ile AB arasındaki gerginliğin arasında kalan Bulgaristan'ın yönünü tayin edebileceği belirtiliyor.
Çifte standart suçlaması
1980'li yıllarda Komünist rejim Türk azınlığı baskı altına almış ve yüz binlerce Bulgaristan Türk'ü ülkeyi terk ederek Türkiye'ye yerleşmeye zorlanmıştı. Göçmenlerin bir bölümü Bulgar vatandaşlığından çıkmadığı için 26 Mart'ta oy kullanabilecek. Bulgaristan Türklerinin kurduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) adlı parti uzun yıllar Bulgaristan'ın siyasi hayatında önemli rol oynadı. İleriki yıllarda parti birkaç kez bölündü. Son olarak bir yıl önce Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden ayrılanlar DOST partisini kurdu. HÖH'ün Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mesafeli baktığı ve Rusya'ya yakınlık duyduğu, DOST'un ise Türkiye'deki iktidara daha yakın olduğu söyleniyor. Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'de yaşayan Bulgarlara genel seçimde oylarını DOST'a vermeleri çağrısında bulundu.
Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı Türk büyükelçisine protesto notası vererek ülkenin içişlerine karışılmamasını istedi. Türkiye'nin karşılığı ise, ‘Sofya yönetiminin Türkiye'deki azınlıkların haklarını kısıtlayamayacağı ve Bulgar seçmenin oy vermesini engelleyemeyeceği' oldu. Türkiye Bulgarlarına 35 sandık ayrılması Türkiye tarafından Bulgaristan'daki nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Türk azınlığın haklarının elinden alınması olarak yorumlandı. Açıklamayı yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Bulgaristan seçim yasasıyla sandık sayısının 35'le sınırlandırılmış olmasına ise değinmedi.
Türkiye ile Bulgaristan arasında varılan anlaşma Bulgar parti ve politikacılarının Türkiye'de propaganda yapmalarını yasaklıyor. Bu durumu yadırgadıklarını belirten Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer Türkiye'yi çifte standartçılıkla suçladı ve ‘Türk politikacıları içen Almanya'da talep edilenin Türkiye'de Bulgar politikacılarından esirgendiğini' dile getirdi.
Türkiye'nin niyetleri
Eski Bulgaristan Savunma Bakanı Boiko Noev iki komşu ülke arasındaki gerginliğe ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşlerini Avrupa'ya kabul ettirmeye çalışmasının' yol açtığını ve ‘Türkiye'nin kendi yarattığı bir partiyi desteklemek suretiyle Bulgaristan'ın içişlerine karıştığını' söyledi.
DOST partisi kuruluşundan bu yana Türk hükümeti tarafından desteklendi. Partinin kurucusu Lütfi Mestan, Bulgaristan Türkleri arasındaki anlaşmazlıkta ölümle tehdit edildiği için Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği'ne sığınmıştı. Mestan daha sonra eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etmişti. DOST'un kuruluş resepsiyonuna katılanlar arasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin önde gelenleriyle Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi de bulunuyordu.
Siyaset bilimcisi Ognian Mintschev DOST'un Türkiye tarafından desteklenmesini ‘Türkiye'nin son zamanlarda Avrupa'ya karşı takındığı küstah tavra' bağlıyor. Mintschev Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, "Erdoğan ve çevresi Türkiye'yi büyük bir güç olarak görmekle ileri gitmiş oldu. Avrupa'ya işbirliği kurallarını dikte edebileceklerini ve Avrupa'daki Türkler için ayrıcalık koparabileceklerini sanıyorlar. Oysa Türkler Avrupa'ya ülkelerindekinden daha iyi bir hayat sürdürebildikleri için gittiler.”
İka ara bir dere
Eski Savunma Bakanı Boiko Noev de ‘Erdoğan'ın Bulgaristan'da nüfuz sahibi olmak için Türk azınlığı araç olarak kullandığını', hatta ülkesinin tehlikede olduğunu ve ‘Bulgarların hilal altında büyük Türk milleti oluşturma planının bir parçası olduklarını' söyledi.
Türkiye'nin bu niyetinin somut işaretleri bulunduğunu ve Türklerin çoğunlukta bulunduğu Kırcali'nin Bulgaristan'dan ayrılmaya teşvik edilebileceğini söyleyenler de var.
Bulgar politikacıları hem Türkiye'ye karşı kesin tavır koymak istiyor, hem de, sınırları açıp Bulgaristan'ı mülteci baskınına uğratmasından çekindikleri Erdoğan'ı kızdırmamaya özen gösteriyorlar. Ara hükümetin başkanı Ognian Gerdschikov, Müezzinoğlu'nun seçim tavsiyesiyle ilgili soruyu yanıtlarken, "Seçim kampanyası sırasında seçmenin etkilemeye çalışılması güzel olmaz.”
© Deutsche Welle Türkçe
Alexander Andreev