Irak’ta yeni hükümetin nasıl oluşturulacağı sorularının krize dönüştü bir dönemde Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’un yeni hükümeti kurmak üzere Şii politikacı Haydar El Ebadi’yi görevlendirmesi Ankara’da ‘önemli ve olumlu bir gelişme’ olarak değerlendirildi. Türkiye, Irak’ta hükümetin hızlı bir şekilde ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayıcı bir anlayışla kurulmasının ülkedeki krizin aşılmasına büyük katkı sağlayacağını düşünüyor. Bu nedenle Türk Dışişleri Bakanlığı, Iraklı siyasi liderlere “uzlaşı içinde hareket etmeleri ve yeni hükümetin kurulmasına destek vermeleri” çağrısı yaptı.
Ancak Ankara, başbakanlıkta ısrar eden Nuri El Maliki’ye bağlı özel birliklerin Bağdat’a konuşlanmış olmasından son derece kaygılı. Türk diplomatik yetkililer, bunu bir ‘darbe girişimi’ olarak değerlendirdiklerini Maliki’ye ilettiklerine dikkat çekerken, “Her şekilde halk desteğini kaybetmiş Maliki’nin ülkedeki siyasi krizi daha da tırmandırmaması için kendisine uyarılarımızı sürdüreceğiz” diyor.
Bağdat’taki siyasi krizi ve Türkiye’nin pozisyonunu Deutsche Welle’ye değerlendiren Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, Irak’ta Maliki’nin Sünnileri ezen politikalarının ne denli şiddetli olduğunu aslında IŞİD’in saldırgan tutumunun ortaya koyduğunu söylüyor. “Maliki’ye duyulan nefret bu denli büyük olmasaydı, IŞİD bu denli saldırgan olmayacaktı” diyen Ülgen, İran ve Amerika’nın IŞİD’in yarattığı tehlikenin boyutları konusunda aynı noktaya geldiğini ve her ikisinin de özellikle Maliki’yi ‘defterden silme’ye çalıştığını belirtiyor. “Maliki’ye karşı yeni bir lider aranıyor ancak bakalım ne kadar başarılı olunacak. Ve bütün bu olanların içinde Türkiye’nin çok belirgin bir yeri yok. Bağdat’ta olaylar Türkiye’den bağımsız gelişiyor” diyen Ülgen, Türkiye’nin IŞİD’in elindeki 49 diplomatik personelini nasıl kurtaracağını tüm dünyanın merak ettiğini vurguluyor.
Büyük göç dalgası
Irak’taki siyasi krizin bitmesi için diplomatik çabalarını yoğunlaştıran Türkiye, bir yandan da IŞİD terörü yüzünden Irak’tan kaçmaya çalışan insanlara yardım etmeye çalışıyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) Sincar'dan kaçan Ezidiler için Kuzey Irak'ta bulunan Zaho kentinde 16 bin kişilik kamp kuracak. AFAD'dan gelen bilgiye göre, saldırılar nedeniyle çoğunluğu Ezidi 200 bin kişi Sincar'dan, Kuzey Irak’ın Duhok kentine ve Suriye'ye kaçtı. Suriye'ye kaçan Ezidiler'in sayısının 30-40 bin olduğu, Duhok ve Zaho bölgelerinde ise yaklaşık 100 bin Ezidi bulunduğu tahmin ediliyor.
Irak’tan olası göç dalgası Ankara’da yapılan güvenlik toplantılarının da ana gündem maddesini oluştururken, Türkiye göç dalgasının her türlü boyutuna karşı formül üretmeye çalışıyor. Türkiye’nin göç politikasını Irak’ta yaşananlar çerçevesinde Deutsche Welle’ye değerlendiren İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır, Türkiye’ye sığınmak için Temmuz’da 7 bin Iraklının ön kayıt yaptırdığına dikkat çekerken, bu sayının büyük göç dalgasının habercisi olduğunu söylüyor. Türkiye’nin Irak’tan kaçanlara yardım ederken ‘resmi bir göç’ politikası belirlemek durumunda olduğunu belirten Çorabatır, “Bugünkü sorun resmi bir politikanın olmamasıdır” diyor. 2 bin Iraklının Silopi’de olduğunu anlatan Çorabatır, Kuzey Irak’ta kamp kurmayı da Türkiye’ye göçü kontrol altına almak olarak yorumluyor.
“Mevcut durumda ‘Irak’ta şiddetten kaçanlara yardım edelim ama Türkiye’ye sokmayalım’ gibi bir anlayış var. Bunun için resmi politika açıklanmalı” diyen Çorabatır, Suriyeli sığınmacılar konusunda yaşanan sorunların da Türk hükümetinin bu tavrında etkin olduğunu söylüyor. Türkiye’de 1 milyon 300 bine yakın Suriyelinin olduğunu hatırlatana Çorabatır, “Yeni sığınmacılar için Türkiye’den yeni kapasite beklemek de zor. Bu yüzden Türkiye’nin politikasını bir an önce uluslararası kamuoyuna bildirmesi gerekiyor” diyor.