Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik olarak düzenlediği 'Zeytin Dalı' harekâtı sonrası Türkiye'nin diplomaside işinin zor olduğunu belirterek, Avrupa başkentlerini operasyonun Kürtlere karşı olmadığına ikna etmeye çalışacağını söyledi. Tezkan, Türkiye'nin ayrıca Fransa'nın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırması üzerine buradan bir karar çıkmasını engellemek için bütün kanalları kullanacağını kaydetti.
Ankara'nın farklı algılara neden olmamak için temkinli gittiğini ifade eden Tezkan, "Sahada işi zor... Ama diplomaside işi daha da zor... Çünkü; Batı PYD/YPG yapısına bizim gibi bakmıyor.. En önemli sınav BM Güvenlik Konseyi’nde olacak" dedi.
Mehmet Tezkan'ın "Afrin harekâtı neden şimdi?..." başlığıyla (22 Ocak 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Afrin harekatı neden yapıldı? Neden şimdi? Türkiye saldırı altında mıydı?
En iyi tespiti Moskova yaptı:
‘ABD yüzünden. ABD yönetiminin provokatif adımları neden oldu.’
Ne tür provokasyon!. ABD’nin 30 bin kişilik sınır koruma gücü oluşturacağını açıklaması, bu gücün yarısının PYD/YPG’den oluşacağını ilan etmesi..
---
ABD‘nin bu adımı Ankara’yı hem sinirlendirdi, hem sevindirdi..
Önce durum tespiti yapalım.. ABD yıllardır PYD/YPG güçlerine silah yardımı yapıyor.. Ankara Washington’u uyarıyor ama ikna edemiyor... Çünkü...
Ankara, YPG ile PKK iç içe dese de.. YPG de terör örgütü diye iddia etse de ne Washington, ne Moskova, ne de Avrupa başkentleri kabul ediyor..
Batı, PYD/YPG yapılanmasını IŞİD’e karşı savaşan gerilla gücü olarak görüyor... Daha ötesi...
ABD de Rusya da bölgede etkin olmak için Kürtlerin örgütlü gücü PYD’ye destek veriyor... Başta Fransa olmak üzere Avrupa da...
---
Afrin’deki yapılanma 2014 yılından beri Ankara’yı rahatsız ediyordu... Orada Araplar vardı, orada Türkmenler vardı ama hakim güç PYD olmuştu.. PKK militanları da yerleşmişti..
Ankara, müdahale etmek istiyor ama destek bulamıyordu..
ABD’nin sınır gücü altında 30 bin kişilik ordu kurma kararı dengeleri değiştirdi..
ABD bunu niye yaptı?
Üç temel hedefi vardı...
Bir: Suriye’deki Rusya’nın gücünü dengelemek.
İki: İran’ın Tahran, Bağdat, Şam’dan Lübnan’a kadar uzanan Şii hattını PYD/YPG yapısıyla kırmak…
Üç: Suriye’nin yeniden yapılanmasında söz sahibi olmak..
---
ABD’nin bu adımı Ankara’yı hem öfkelendirdi hem de sevindirdi dedim ya..
Gelelim bu kısma..
Öfkelendirdi çünkü; PKK’nın komuta ettiği PYD/YPG yapısının ileride başını çok ağrıtacağını biliyor..
K. Irak’tan deneyimi var... ABD’nin Irak işgali sonrası silahlanan, güçlenen Kandil örneği var...
Sevindirdi çünkü; bu sayede İran ve Rusya’yı operasyon için ikna etti... Moskova ve Tahran, ABD’nin bu hamlesine karşı Ankara’ya sarı ışık yaktı.
Dikkat; yeşil değil, sarı ışık...
Ama, Ankara bu sayede yıllardır istediği Afrin operasyonunu yapma imkanı buldu...
---
Şimdi denilecek ki; ABD, Menbiç ve Fırat’ın doğusunda askeri güç oluşturdu, Afrin’de yok...
Neden Afrin!..
Ankara, Afrin’deki yapıdan da rahatsızdı.. ABD’nin kontrolü altında olmadığı bölgeye öncelik verdi denebilir..
Durumu test etti..
---
Soru şu..
Sahada ne oluyor, diplomaside ne olacak?
Sahada: Anlaşıldığı kadarıyla TSK, kent savaşına girmeyecek.. Kendine yakın kırsal alanı temizleyerek sınırını güvenlik altına alacak.. Güvenli bölge oluşturacak.. Afrin’deki Arap ve Türkmenleri güçlendirecek..
Diplomaside: Operasyonun Kürtlere karşı olmadığını anlatacak.. Başta Avrupa başkentlerini ikna etmeye çalışacak.. ABD, Rusya ve İran’ın sarı ışıkta kalmasını sağlamaya çalışacak.. Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi‘nden karar çıkartmasını engellemek için bütün kanalları kullanacak...
Dün yapılan AB Büyükelçilerini bilgilendirme toplantıları somut örneği..
--
Peki ne olur?
Bugünden yarına operasyon nereye evrilir bilinmez.. Ankara sınırlı tutmakta, farklı algılara neden olmamak için temkinli gitmekte kararlı görünüyor..
Ama şu bi gerçek..
Sahada işi zor.. Ama diplomaside işi daha da zor..
Çünkü; Batı PYD/YPG yapısına bizim gibi bakmıyor.. En önemli sınav BM Güvenlik Konseyi’nde olacak..
