Ankara’nın, 30 Mart seçimlerini Türkiye’nin değişik kentlerinde denetlemesi için Avrupa’nın yerel idarelerini çatısı altında toplayan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne (AYBYK) gönderdiği davet geri çevrildi. AYBYK tarafından yapılan açıklamada, davetin “çok geç gönderildiği” gerekçesiyle reddedildiği bildirildi.
AYBYK’nın Avusturyalı başkanı Herwig van Staa, Türk hükümetinin 20 Mart’ta Avrupa Konseyi’nin Strasbourg’daki merkezine ilettiği daveti “memnuniyetle karşıladıklarını”, ancak “lojistik nedenlerden ötürü seçim denetleme misyonuna 10 gün içinde hazırlanamayacakları için” daveti geri çevirmek zorunda kaldıklarını söyledi. AYBYK başkanı, seçim misyonunun; durum analizi, hangi seçim bölgelerine gidileceğinin belirlenmesi, hangi ülkelerden kaç vekilin katılacağına karar verilmesi ve seçim öncesi yapılacak görüşmeler gibi kapsamlı ön hazırlık gerektirdiğini hatırlattı.
'Dört ay öncesinden gelmeliydi'
AYBYK yetkilileri de bir ülkede seçim denetimi için seçim tarihinden en az dört hafta önce hazırlıklara başlanması gerektiğini söylüyorlar. Bu da gözlemciler için devletler tarafından yapılacak davetin en kötü şartlarda iki ay öncesinden iletilmesi gerektiği anlamına geliyor. Hatta AYBYK, ideal senaryonun davetin dört ay öncesinden gelmesi olacağını ifade ediyor. Örnek olarak da Hollanda'yı gösteriyor. Hollanda hükümeti bu yıl 19 Mart’ta düzenlenen yerel seçimleri denetlemesi için AYBYK'ya 19 Ağustos 2013 tarihinde davet göndermişti. AYBYK, geçtiğimiz aylarda Türk hükümetine gönderdiği bir mesajda, davet edilmesi halinde 30 Mart seçimlerine heyet göndermeye hazır olduğunu bildirmişti.
AYBYK, Avrupa Konseyi’ne üye 47 ülkenin belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, bölge meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinden oluşuyor. 318 asil, 318 yedek olmak üzere toplam 636 yerel vekilin üye olduğu AYBYK'da Türkiye 12 asil 12 de yedek üyeyle temsil ediliyor. AYBYK Avrupa genelinde yerel yönetimlerin demokratik işleyişiyle ilgili standartları belirliyor. Bu standartlar arasında yerel seçimlerin demokratik çerçevede düzenlenmesi de var. AYBYK'nın bağlı olduğu Avrupa Konseyi 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte, başta eski Sovyetik ülkeler olmak üzere Avrupa coğrafyasında seçim gözlemleme ya da denetleme misyonlarına başlamıştı. AYBYK da bu misyonları yerel planda 1990 yılından bu yana gerçekleştiriyor.
AYBYK’nın seçim denetleme misyonları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Yerel Özerklik Şartı ve Avrupa Konseyi organlarının seçimlerle ilgili belgeleri temelinde yürütülüyor. Seçimler; ülkelerin siyasi sistemleri, hukuksal koşulları, medyanın rolü, siyasi partiler ve seçim kampanyalarının finansmanı, seçim kampanyasında eşitlik ve görünürlüğe uyum, seçmenlerin bilgilendirilmesi, seçim sonrası idari yapılanma, muhalefete ayrılan rol, seçim sonuçlarına itiraz mekanizması ve sonuçların medya tarafından yansıtılması gibi kriterler esas alınarak denetleniyor. Denetim sırasında hükümet yetkilileri, siyasi parti temsilcileri, seçim kurulları, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşülüyor.
Heyet gelmeyecek
AYBYK’nın Ankara’nın davetini reddetmesiyle 30 Mart seçimlerine Avrupa'dan resmi heyet gelmeyecek. Avrupa Parlamentosu'nda bir grup üyenin, “hukukun üstünlüğü, erkler ayrımı ve insan haklarına saygı konularında yapısal sorunlar olduğunu” gerekçe göstererek Türkiye’ye heyet gönderilmesi için Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle’ye yaptıkları başvurunun da Ankara açısından hiçbir resmi temeli bulunmuyor. Buna rağmen Avrupa’dan çok sayıda siyasi veya siyasi parti temsilcisi “gayriresmi” kimlikle seçim günü Türkiye'de olacak. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Avrupa’da birçok siyasi partiyi “gayriresmi uluslararası gözlemci” olarak 30 Mart seçimlerini Güneydoğu’da izlemeye davet etti.