T24 Dış Haberler
Avrupa Birliği’nin yasama organı Avrupa Parlamentosu’nun Hollanda parlamenteri ve Türkiye raportörü Kati Piri tarafından hazırlanan Türkiye Raporu, AP parlamenterleri tarafından çarşamba günü kabul edildi. Piri, hazırladığı son raporda “AB’nin Türkiye ile müzakerelerini askıya almasını” öneriyordu. Türkiye’de hükümet kanadı bu kararı büyük tepki ile karşıladı.
TIKLAYIN - Kati Piri'nin hazırladığı son Türkiye raporunda neler vardı?
Öncelikle bu raporun AP tarafından kabul edilmesi, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki müzakerelerin durduğu anlamına gelmiyor. Avrupa Parlamentosu’nun müzakereleri durdurma konusunda aldığı kararların bir bağlayıcılığı bulunmuyor. AP’nin aldığı bu karar sadece bir ‘öneri’ mahiyetinde. Bu tavsiyeyi dikkate alıp almamak AB Komisyonu’nun kararı.
Piri’nin raporu bir sonraki adım olarak Avrupa Komisyonu tarafından incelenecek. Komisyon, raporu inceledikten sonra yapılan “müzakereleri askıya alma” kararını makul bulursa tasarıyı AB üye ülke liderleri ve dışişleri bakanları tarafından oluşan AB Konseyi’ne iletecek. Müzakereleri dondurma hakkında son kararı verme yetkisi AB Konseyi’nde bulunuyor. Buradaki oylamalarda ise kararın resmileşmesi için nitelikli çoğunluk gerekiyor. Konsey’de nitelikli çoğunluk alınması için Almanya, Polonya gibi nüfusu yüksek ülkelerin oyları önemli bir rol oynuyor, çünkü oylamada nüfus da dikkate alınıyor.
TIKLAYIN - Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti
Konseyin böyle bir karar alması durumunda AB, Türkiye’nin birliğe katılması için yapılan müzakereleri ikinci bir karara kadar askıya alacak. Aslında bu da Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin tamamen duracağı anlamına gelmiyor. Gümrük Birliği anlaşması devam ediyor olacak. Ayrıca bu kararla birlikte Türkiye’nin AB’ye katılma süreci ve ilişkiler sona ermiş olmayacak, sadece müzakereler yapılmayacak.
Raportör Kati Piri, oylama öncesinde AP Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Peki şimdi AB’nin tüm bu yaşananlara cevabı ne? Komşu ülkemizdeki bu bariz insan hakları ihlallerine yönelik yanıtımız ne? Son 5 yıldır Avrupa Parlamentosu sadece bu konuyu gündeme getirmek konusunda öncülük etmedi. Aynı zamanda Avrupa Komisyonu’na ve Avrupa Konseyi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mümkün olan tüm araçları kullanarak net bir mesaj yollamaları ve olası gerilemeleri önlemeleri çağrısı yapma, diğer taraftan da özgürlük, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne inanan Türk vatandaşlarına, AB’nin onların yanında olduğunu gösterme konusunda da öncü rol üstlendi. Ancak şimdiye kadar Avrupalı liderler acı bir biçimde bunu yapmakta başarısız oldular. Konsey’in sessizliği, Erdoğan’ın otoriterliğini besliyor. Aynı zamanda da Türkiye’deki demokratların hayal kırıklığını da besliyor. Bir plan bulmanın zamanı geldi, bunu yapmaya Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla yapacağınız görüşmede başlayabilirsiniz” sözleriyle Avrupalı siyasetçilere seslenmişti. Piri, Türkiye’ye son seyahati sırasında yaptığı basın toplantısında da benzer şeyler söyleyerek parlamenterin çoğunun siyasi durumu bilmekle beraber Türk halkını yalnız bırakmak istemediğini, bu yüzden bir açmazda olduklarını belirtmişti.
Müzakere sürecindeki ülkelerle 6 ayda bir düzenlenen ortaklık konseyinin yarınki toplantısına AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB Konseyi dönem başkanlığına sahip Romanya’nın dışişleri bakanı, Konsey temsilcisi ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katılacak. Bu toplantıda Türkiye’ye üyelik sürecinde takip etmesi gereken yol konusunda tavsiyeler verilecek.