Gündem

Araştırma: Her beş kişiden biri dijitalleşme sebebiyle gelecekte işsiz kalabileceğini düşünüyor

09 Nisan 2025 13:07

Güncelleme: 09 Nisan 2025 13:24

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) genç işgücünün gelişimine katkıda bulunmak, iş dünyasının değişen dinamiklerini analiz etmek ve istihdam alanında yol gösterici çalışmalar için yürüttüğü araştırmalar serisine bir yenisini ekledi. Dijitalleşen dünyada nitelikli aranan eleman alanında KONDA Araştırma ile öngörüleri ortaya koyan bir rapor yayımlandı. 

GYİAD İstihdam Çalışma Grubu önderliğinde yapılan çalışmada başta üretim sektörü olmak üzere kronik hale geldiği varsayılan aranan nitelikli eleman sorununu ortaya çıkaran sebepler, meslekî eğitim ve teknoloji kaynaklı işsizlik algısı üzerine veriler araştırıldı. 

Rapora göre, hızla dijitalleşen dünyada nitelikli aranan eleman sorunu sektörel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak eğitim ve meslek seçimi yönlendirmeleri etkin bir şekilde planlanmalı, meslek tercihleri geleceğin ihtiyaçlarına yönelik olarak yapılmalı. Sektör ve mesleki eğitim kurumları arasındaki bağlar daha da güçlü hale getirilmeli.

"Dijitalleşen Dünyada Aranan Nitelikli Eleman Fırsatı" raporu ile nitelikli eleman sorununu ortaya çıkaran sebepleri, mesleki eğitim ve teknoloji kaynaklı işsizlik algısı bağlamında ele alarak strateji önerileri sunmak hedefleniyor.

Araştırma bulguları

Araştırma bulgularından ilki eğitimini aldıkları alan ile şu anda yaptıkları işlerden yola çıkarak kendi alanlarında çalışıp çalışmadıkları üzerine. Araştırma bulguları şöyle:

  • Her 2 kişiden 1'inin meslekî eğitimi mevcut.
  • Her 3 kişiden 1'i meslekî eğitim almamışken, yüzde 16'lık bir kesim informal biçimde meslek edinmiş görünüyor.
  • Her 5 çalışandan 2'si eğitimini aldığı alandan farklı bir mesleğe sahip.
  • Çalışan kesimin yüzde 53'ü alanında çalışıyor, yüzde 9'u eğitimiyle ilişkili bir mesleğe sahip, yüzde 39'u eğitimini aldığı alan ile ilişkisiz bir meslek yürütüyor.

Meslek hayatına dair tespit edilen algı ve tutumlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Beyaz yakalılar ağırlıklı olarak tam zamanlı kadrolu, mavi yakalılar tam zamanlı sözleşmeli çalışıyor.
  • Her 5 kişiden 4'ü teknolojiyi yaptığı işte kullanıyor.
  • Her 5 kişiden 4'ü yaptığı işte gelecekte teknoloji kullanımının artacağını düşünüyor.
  • Her 5 kişiden 1'i artan teknoloji ile işini kaybedeceği düşünüyor.
  • Toplum nitelikli eleman açığını en çok işyerlerinin yeterli maaş, koşul veya yaşam standardı sağlamamasına bağlıyor.

Eğitim hayatına dair tespit edilen algı ve tutumlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Yaz tatilinde oğlunu çıraklık, mesleki eğitim kursuna gönderebileceğini söyleyenler 6 yılda ikiye katlamış.
  • Meslekî eğitim kurslarına katılanların oranı yıllar içinde artmış.
  • Gelecekte ustalık gerektiren mesleklerin hayatımızda olmayacağı düşünülüyor.

Teknoloji kaynaklı işsizliğe dair algı ve tutumları şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Toplumun yüzde 35'i almış olduğu eğitimin yaptığı işte gelecekte yetersiz kalacağını düşünüyor.
  • Her 4 kişiden 1'i teknolojik gelişmeler dolayısıyla okulda aldığı eğitimin geçersiz olacağını düşünüyor.
  • Her 5 kişiden 1'i teknolojik gelişmeler nedeniyle ileride işsiz kalabileceğini düşünüyor.
  • Her 5 kişiden 1'i teknolojinin gelişmesiyle mesleğinin tamamen ortadan kalkacağını düşünüyor.
  • Mavi yakalılarda mesleki bilginin yetersiz kalacağı algısı beyaz yakalılara göre daha yüksek. Meslek lisesi mezunları da teknik beceri yetersizliğini daha çok hissediyor. Bu da beraberinde teknolojik gelişmeler nedeniyle iş kaybı yaşayacak olma düşüncesini getiriyor.

"Çalışmamızda sektörle eşgüdümlü yapılar kurmayı planlıyoruz"

Mustafa Özer ve Aydın Erdem 

GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özer, araştırmadan yola çıkarak şu değerlendirmede bulundu:

"Gençlerin ve geleceğin sorunlarına odaklanan bir sivil toplum kuruluşu olarak hızla dijitalleşen dünyamızda temel sorunlardan birisi olan meslekî eğitim ve ara eleman konusuna yöneldik. Gelecekte meslek seçimi konusunda süreçlerin planlanması anlamında katkı sağlamayı hedefledik. Ara elemanların çalışma hayatından beklentilerini derinlemesine analiz ederek teknoloji kaynaklı potansiyel işsizlik sorununa çözüm önerilerini ortaya çıkarma hedefli çalışmamızda sektörle eşgüdümlü yapılar kurmayı planlıyoruz."

KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdem ise araştırmada öncelikle işgücünde yer alan ve almayan kişilerin meslekî eğitim alıp almadıklarını ve kendi alanlarında çalışıp çalışmadıklarını incelediklerine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bu bize ara eleman meselesini dolaylı olarak somutlaştırma imkânı tanıdı. Ara eleman meselesinin çözümü için 'meslekî eğitime sahip olan ama işgücünde bulunmayan kesimlerin potansiyel işgücü olarak değerlendirilmeleri' gibi mikro politika önerilerinden birini de böylelikle tespit ettik" dedi.

Erdem konuşmasında ayrıca yapay zekâ ile kaybolmasından korkulan mesleklere de değindi ve en çok marangoz, kuaför ve sanayi bant işçiliği gibi mesleklerin ortadan kalkmasından endişe edildiğini bildirdi. Erdem'in araştırma sonuçlarından aktardığına göre, bankacılık ve öğretmenlik de kaybolmasından en çok meslekler olarak öne çıkıyor.

Raporun çıktıları panellerde tartışıldı

8 Nisan'da İstanbul'da Tekfen Tower'da düzenlenen etkinlikte raporun çıktıları 3 panelde ele alındı. "Dijitalleşme ve İş Dünyası" başlıklı ilk panelde konuşan Eşarj Genel Müdürü ve Enerjisa Enerji İnsan ve Kültür Başkanı Yakup Aydilek, dijitalleşmenin sadece kurum kültürü ve liderliği değil aynı zamanda iş yapış şekillerini de değiştirdiğini söyledi. Aydilek'e göre, teknoloji insanın yerine geçmeyecek ve karar destek fonksiyonuna dönüşecek.

Ticimax Kurucusu Cenk Çiğdemli ise dijitalleşmeyi ağırlıklı olarak çalışanlarını güçlendirmek için kullandıklarını ifade ederek, "Kendimizi geliştirdiğimiz sürece yapay zekâdan korkmamıza gerek yok. İşletmeler ve çalışanlar olarak veri odaklı olmamız şart" dedi. 

Panelin diğer konuşmacısı İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker de, yapay zekânın eğitimi nasıl değiştirebileceğine değindi ve "Eğitimde şunu görebiliriz: Yapay zekâ, insanların anlama kapasitesine göre müfredat planlayabilir ve gelecekte insansız eğitimi görebiliriz," dedi.

"Eğitim ve Meslekî Algılar" başlıklı ikinci panelde konuşan Güzeller Meslekî Eğitim Merkezi Genel Müdürü Oğuzhan Ceylan, meslekî eğitimde algı yönetiminin önemine dikkat çekti. Ceylan, bugün 16 yaşında bir öğrencinin argon kaynakçısı öğrencinin ayda 45 bin TL kazanacak seviyeye geldiğine değinerek, önlerindeki fırsatın işletmelerin meslekî eğitime yaptıkları yatırımların giderek arttığını sözlerine ekledi. 

Mutfak Sanatları Akademisi Kurucu Ortağı Sitare Baras ise kendi alanlarında rol modellerinin çok önemli olduğunu ve başarılı profesyonellerin meslekî eğitime katkıda sağlamada değerli bulduklarını ifade etti.  

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Dekanı Yelkin Diker Coşkun da meslekî eğitim programlarının çok yönlü olması gerektiğini vurguladı ve özellikle temel eğitimin son 4 yılının meslekî eğitime entegre edilmesi gerektiğini aktardı. "Yapay zekâ ile daha nitelikli öğretmenler yetiştirebiliriz" diyen Coşkun, eleştirel düşünmeyi bilen insanlara ihtiyacın artacağını belirtti.

Etkinliğin "İş Hayatı ve Kariyer Yönetimi" başlıklı üçüncü panelinde Ferrero Türkiye ve IPA Bölge Direktörü Azmi Gümüşlüoğlu, çalışan ve işveren arasında yeni bir mutabakata ihtiyaç olduğunu ifade etti ve "Bu mutabakatta karşılıklı kazançların belirlenmesi ve bu belgenin yaşayan bir belge olması gerekiyor," dedi. Gümüşlüoğlu yeni nesil, artık eski paradigmanın geçerli olmadığını gösterdiğini ve bunun kabul edilmesi halinde çözümlerin daha kolay bulunacağına dikkat çekti.

OECD Türkiye Daimî Temsilcisi Prof. Dr. Kerem Alkin ise içinde bulunduğumuz belirsizlik çağında işçi-işveren ilişkilerinin daha da karmaşıklaştığını ve kuşak farklılığının derinleştiğini belirtti. Görev yaptığı dönemde OECD'den örnek veren Alkin, orada da çalışan bağlılığının düştüğüne değindi. Firmaların çalışan sadakati sağlamak için insanî çalışma ortamı, yetkinlik gelişimine uygun ortam oluşturmak, açık iletişim ve çevresel ve sorumluluk gibi noktalara dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Alkin, firmaların korku kültürü ile yönetmemesi, sadece maaşa odaklanması ve değişime direnmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Şişecam Kimya Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Cem Oğuz da yeni kuşakların anlam arayışı ve esneklik istediğini aktardı ve artan rekabete dikkat çekti. Bu noktada staj programlarının öne çıktığını söyleyen Oğuz, deneyim için bunların önemli olduğunu vurguladı. Oğuz ayrıca terfi ve yükselme beklentilerindeki farklılıklara da değindi ve anlam arayışının burada da dikkat çekici olduğunu sözlerine ekledi. Oğuz mavi yakadaki terfi için ise çalışanların yetkinliklerini artırmak için yatırım yaptıklarının altını çizdi.