T24 Dış Haberler
Finlandiya’da yapılan bir araştırmaya göre, yulaf ve buğday gibi besinler çocuklarda diyabet riskini arttırırken meyveler ve bazı yeşil sebzeler riski azaltıyor.
Son yapılan bir araştırmaya göre, tip 1 diyabete yatkın olan çocukların muz, yulaf ve yoğurt tüketmeleri hastalığa yakalanma olasılığını artırırken, çilek ve yaban mersini tüketimi riski düşürüyor. Araştırma ayrıca, brokoli, karnabahar ve lahana gibi sebzelerin de koruyucu etki sağladığını ortaya koyuyor.
Hastalığa yatkın çocuklarda riski artırıyor
Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü'nden araştırmacılar, hastalığa genetik olarak yatkın 5 bin 674 Finli çocuğu doğumdan 6 yaşına kadar izleyerek beslenme alışkanlıklarını analiz etti. Çalışma boyunca 34 farklı gıda grubu analiz edildi ve muz, yulaf veya çavdar gibi besinlerin tüketilmesinin, tip 1 diyabete yatkın çocuklarda hastalığa yakalanma riskini arttırdığı ortaya kondu.
Araştırmanın yöneticisi Suvi Virtanen’e göre bu bulgu dikkat çekici çünkü “tip 1 diyabet ve hastalık süreciyle ilişkilendirilen birçok gıda sağlıklı bir diyetin parçası olarak kabul ediliyor”.
Ancak, çilek, yaban mersini, frambuaz, kuşburnu ve diğer meyveler çocukları hastalık riskinden koruyor. Araştırmaya göre, bu bitki bileşenleri tip 1 diyabetin gelişimiyle ilişkilendirilen iltihabın oluşmasını önlüyor.
Öte yandan, bu bulgular Britanya’da yapılan başka bir araştırmanın sonuçlarıyla örtüşmüyor. Diyabet Britanya grubunun yaptığı araştırmaya göre, “tip 1 diyabetin genetik ve henüz tam olarak anlaşılmayan diğer faktörlerin bir kombinasyonu nedeniyle geliştiği düşünülüyor. Yaşam tarzının bir rol oynadığını gösteren bir şey yok”.
Ayırca, bir diğer araştırma, geç uyuyanların tip 2 diyabetine yakalanma oranın erken uyuyanlara göre yüzde 50 daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Hollanda’da yapılan araştırmaya göre, geç saatlere kadar uyanık kalanların diyabet, kanser, obezite ve kalp hastalığına yakalanma riski daha yüksek. Ancak araştırmacılar, bu durumun, geç uyuyanların daha fazla alkol ve sigara tüketmeleri ve daha kötü bir diyete sahip olmalarıyla ilişkili olup olmadığının henüz belirsiz olduğunu belirtiyor.