İstanbul, 4 Temmuz (DHA) - Denetim, vergi ve danışmanlık şirketi, KPMG’nin \"Yenilenebilir Enerji İşlemleri Araştırması\"nın sonuçlarına göre, normalde israf edilecek elektriğin büyük bölümü \"power-to-gas\" (elektriği gaza dönüştürme) teknolojisiyle, su moleküllerini \"hidrojen ve oksijene\" dönüşecek.
Akü depolama teknolojilerinin, gelecek yıldan itibaren yeni bir yatırım alanı olarak öne çıkacağı ve enerji santrallerinin geleceğinde rol oynayacağının altını çizen KPMG Türkiye Enerji Sektör Lideri Ümit Bilirgen, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilirliği için akü depolama teknolojilerinin kritik önem taşıdığın belirtti ve ekledi:
\"Akü depolama gibi hidrojen teknolojisi de normalde israf edilecek elektriğin büyük kısmının ‘power-to-gas’ (elektriği gaza dönüştürme) teknolojisiyle kullanılabilmesine imkan tanıyor.
\"Bu teknolojinin temelinde, su moleküllerinin elektrik kullanılarak hidrojen ve oksijene ayrıştırıldığı elektroliz işlemi yatıyor.
\"Elektriğin hidrojene (veya ek bir adımla metana) dönüştürülmesi, ortaya çıkan gazın doğal gaz veya diğer fosil yakıtlara alternatif olarak kullanılabilmesine imkan tanıyor.
\"Hidrojenin, son derece yüksek bir enerji yoğunluğuna sahip, yakıldığında CO2 salmayan ve elektriğin aksine süresiz depolanabilen bir gaz olduğunu da akılda tutmak gerek.
\"Araştırmaya katılan enerji uzmanlarının yaklaşık dörtte üçü (yüzde 74) hidrojenin, yenilenebilir enerjinin gelişiminde önemli bir kolaylaştırıcı unsur olacağını düşünüyor.
\"Araştırmaya katılanların yenilenebilir enerji pazarını etkileyeceğine inandığı bir başka teknoloji alanı ise arz ve talebi koordine etmek için gerçek zamanlı dijital iletişim kullanan akıllı şebekeler.
\"Merkezi enerji santrallerinden merkezi olmayan enerji üretimine geçiş yaptığımız bu dönemde mevcut şebekeler, enerji arz hacmiyle baş etmekte zorlanacak.
\"Orta ve düşük gerilimli yenilenebilir enerji kaynaklarını mevcut enerji şebekesine entegre etmeye çalışmak ise bu zorluğu ve karmaşıklığı daha da artıracak.
\"Bu noktada akıllı şebekeler, tutarlı ve güvenli bir arz sağlayarak enerji sağlayıcıların hem performanslarını artırabilmelerine ve faaliyetlerini izleyebilmelerine hem de varlıklarından en iyi şekilde faydalanarak elektrik şirketleri ile yatırımcılardan daha fazla yatırım çekmelerine imkan tanıyacak.\"