Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kadın cinayetleri ve dansçı kadınların gözaltına alınması konularındaki yazısına bir mektupla yanıt verdiğini aktardı. Söz konusu mektupta Kadıköy’de Şili’den dünyaya yayılan 'Las Tesis’ protestosu için toplanan kadınlara yapılan müdahaleyle ilgili, "Keşke sadece dans etselerdi" diyen Soylu, "Bizde öldürülen kadın sayısı Avrupa'dan az" ifadesini kullandı.
Soylu daha önce de söz konusu eylemde yaşananlarla ilgili olarak, "Polisin yüzüne bakıp ‘katil, tecavüzcü’ demek doğru değil. Hiçbir devlet buna müsaade etmez" demiş ve eleştirilmişti.
Ertuğrul Özkök, "İzin verdik ama keşke sadece dans etselerdi" başlıklı (14 Aralık 2019) yazısında, Soylu'nun kadın cinayetleri ve dansçı kadınların gözaltına alınması konularındaki yazısına bir mektupla cevap verdiğini aktardı. Özkök'ün köşesinde aktardığı Soylu'nun mektubuna ilişkin bölüm şöyle:
88 bin kişi hakkında koruyucu tedbir aldık
Bugünkü yazınızı okudum. Üzülerek ifade ediyorum ki hepimizin hassas meselesi olan yazınızın konusu yanlış bilgiler içermektedir. 2019 yılı 10 Aralık itibariyle;
Kadına yönelik şiddet olayı sayısı 173.995’dir.
Kadın cinayeti ise 318 olmuştur.
88 bin 46 kişi hakkında koruyucu tedbir kararı verilmiştir.
Son 6 yıldan beri olay sayısı ilk defa düştü
Olay sayıları yıllar itibariyle şöyle gelişmiştir:
2014: 146 bin 756
2015: 149 bin 213
2016: 162 bin 110
2017: 180 bin 307
2018: 219 bin 801
2019: 173 bin 993
Son 6 yılda kaç kadın hayatını kaybetti
2014: 306
2015: 360
2016: 304
2017: 353
2018: 279
2019: 318
Bizde öldürülen kadın sayısı Avrupa'dan az
Birleşmiş Milletler 2018 yılı raporuna göre dünyada milyon başına düşen kadın cinayeti sayıları da şöyledir:
Dünya ortalaması: 13
Avrupa ortalaması: 7
Türkiye ortalaması: 3.8
Kadın konusunun kutuplaştırılması çok sakıncalı
Söz konusu eyleme izin verilmiştir.
Elbette ki sivil toplum örgütlerinin toplumun bütün kesimlerinin istisnasız herkesin desteğine, işbirliğine, gönül birliğine ihtiyacı vardır.
Ancak bu önemli konunun en önemli sakıncası, siyasallaştırma, kutuplaşma ve ideolojik yoğunluktur. Keşke sadece dans etselerdi. Devlete, polise ve hâkime ‘katil’, ‘tecavüzcü’ demeselerdi.
İzin alınan bu gösteride bu sözlere izin vermemiz mümkün değildir.”