Gündem

Arnavutköy İmrahor'da yıkım kararı, yıkımdan bir gün önce geldi: Oylarımızı aldılar, evlerimizi yıktılar

30 Mayıs’ta yıkılan kaçak binalarda oturan mahalleli ve bina sahipleri mağduriyetlerini anlattı

Fotoğraflar: Can Öztürk

08 Haziran 2024 00:00

Can Öztürk/T24

Arnavutköy’ün İmrahor Mahallesi’nde bulunan 2024 yılında yapılmış olan binalar, 30 Mayıs Perşembe günü yıkıldı. Yıkım kararını içeren evrakların, yıkımdan 1 gün önce geldiğini ve bazı yıkılan binalar hakkında kararın ellerine hiç ulaşmadığını belirten muhtarlık, mahallelinin mağdur olduğunu belirtti. 31 binanın toplu olarak yıkıldığını belirten muhtarlık; yıkımda, polisin sert müdahalede bulunduğunu vurguladı. Belediye tarafınca çıkartılan yeni ifraz kararı sonucu mahalleli ile belediye arasında sıkıntılar çıktığını anlatan İmrahor Mahalle Muhtarı Mehmet Emin Erkin, yıkılan binaların ancak 3 aylık olduğunu söyledi.

Binası yıkılan mahalle sakinleri, eşi ve kendisi polis müdahalesine maruz kalan Hamide, binası izin olmadan yıkıldığını iddia eden Hazal, İmrahor Mahalle Muhtarı Erkin, Muhtar Azası Nurcan Bozacı ve Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Davut Paralı, yapılan yıkımlar üzerine T24’e konuştu.

“Bize insanları haberdar edecek zaman bırakmadılar”

Geçen hafta gerçekleşen yıkımların nasıl başladığı hakkında konuşan Bozacı, “Yıkımlar için izin kağıtları geçtiğimiz hafta çarşamba günü geldi. Perşembe sabah direkt yıkıma başlandı. Bize İnsanları haberdar edecek zaman bırakmadılar. Bazı binaların yıkım için izni bile gelmedi. Daha önceden bir yıkım olacak olsa 3-4 gün önceden karar evrağı gönderirlerdi. Şimdi hiç öyle bir şey olmadı” ifadelerinde kullandı.

Ekiplerin sabaha karşı 05.30’da geldiğini ve akşam geç saatlere kadar yıkımların sürdüğünü belirten Muhtar Erkin, “Belediye dedi ki ‘Ben yıkacağım hepsini.’ Belediye zaten karar çıkartmıştı. Geldikleri gibi hepsini yıkıp gittiler.” diyerek olanları anlattı.

“Seçime güvendiler”

Mahalle muhtarının ilçe belediyesi ile görüşmeler içerisinde olduğunu ve mahalleliyi kaçak yapılar konusunda uyardıklarından bahseden Bozcan, “Aslında seçimlere güvendiler. Uyarılarımıza rağmen inşaatlar durdurulmadı. Göz göre göre inşaata devam edildi” dedi.

Mahalledeki imar problemleri olduğunu, aynı adaya olduğundan daha fazla ortak çıkarıldığını ve bunun sonucunda da mahalleli ve belediye arasında anlaşmazlıklar çıktığından bahseden Erkin, “Belediye bu bölge için yeni bir ifraz çıkarttı. Ada şekline göre yapıldı. Böylece aynı adaya 40-50 kişiyi ortak etti” dedi.

Anlaşmazlıklar konusunda belediyeyi de sorumlu tutan Erkin, “Belediye, çıkarttığı bu ifraz kararına uymayan binaları yıkacağını söyledi. Millet mağdur oldu. Kaçak bina yaparak suç işlendiği ortada ama bu suçun ortaklarından birisi de belediye” şeklinde konuştu.

Çözümün yine belediye tarafından gelmesi gerektiğini vurgulayan Erkin, “Uygun bir ifraz çıkartılsa, insanlar kendi arsalarının üzerine kaçak bina yapmak zorunda kalmazdı. Kaçak denilince farklı anlaşılıyor ama öyle değil. Buralar insanların tapulu arsası. Bu yıkılan binalar 3 aylıktı. Seçimlerden önce bir şey olmayacağını düşünenler kendi arsalarının üzerine evlerini yaptı” dedi.

İmrahor, Ahali Sokak'ta bulunan yıkılmış bina

“Oylarımızı aldılar, binalarımızı yıktılar”

Başka bir mahalle sakini vatandaş da yıkımlar ve polis müdahaleleri üzerine konuştu. Belediyenin, mahalle sakinlerini mağdur ettiğini vurgulayan vatandaş, “Oylarımızı aldılar, binalarımızı yıktılar. Tapumuz elimizde, yer bizim, arsa bizim. Vergimizi ödüyoruz. Bize kesilen cezayı ödüyoruz. Daha ne yapalım? 4 sene oldu böyle yıkım görmedik. İnsanlara yazık değil mi?” şeklinde yaşananlara tepki gösterdi.

Yıkımların boş binalar için yapıldığını söyleyen belediye başkan yardımcısının sözleri hakkında konuşmaya devam eden mahalle sakini, “Dün Belediye Başkan Yardımcısı yaptığı konuşmada, ‘biz inşaat halindeki binaları yıkıyoruz, içinde yaşam olanları yıkmıyoruz’ dedi. Yanlış konuştu. İçeriden insanları zorla çıkarttılar. Bizim aboneliklerimiz açık, tapumuz var" dedi.

Binalar hakkında yıkım kararı alınmasını değerlendiren başka bir mahalle sakini, “Millet parasını ortaya koydu; sen sustun, sonra gelip yıktın. Seçimlerden önce sırf oy kaybetmemek için bir şey yapmadılar. Mustafa Candaroğlu bir oy için buraya kulaklık dağıtmaya geldiğinde görmedi mi bu binaları?” dedi.

İmrahor'da 2 katı yıkılan bina

“Asla zaman tanınmadı”

İnşa ettiği binanın iki katı yıkılan mahalleli, olayları; “Ben 2023 Aralık ayında binamı yapmaya başladım. Belediyenin müteahhiti geldi. ‘Sağlam temel atmışsınız ama izin yok’ dedi. Temel attıktan sonra 7 ay hiçbir şey yapmadık. Yerel seçimlere 10 gün kala Mustafa Candaroğlu İmrahor’u ziyaret ettiğinde bize, ‘Cezayı ödeyin, suyu ve elektriği açsınlar’ şeklinde yaklaşınca biz de ona güvendik. 29 Mayıs Çarşamba günü bizim binanın 2 katına yıkım kararı geldi. Biz avukat aracılığıyla hakime sunduk. Ertesi gün sabah saat 05.30’da yıkım ekibi geldi. Asla zaman tanınmadı” şeklinde aktardı.

"Binaların içi boşaltılamadan yıkıma başlandı"

Yıkım konusunda muhtarlık tarafından bilgilendirilmedikleri için mağdur olduklarını belirten Hazal, "Yıkım izni diğer bütün binalar için geldi. Bir bize gelemedi. İnsanların son anda haberi oldu ama bizim hiç olmadı. Eşyalar içerideyken yıktılar binayı. Kızım Faime Yatkın buranın sahibi. Birisi çıksın açıklasın" dedi, binalarının içini boşaltamadan yıkıma başlandığını söyledi.

“Eşime plastik mermi sıktılar”

30 Mayıs’taki yıkım günü mahallede polis müdahalesine maruz kalan Hamide, “Binamın içine kadar girdiler. Senin işin buradaki kaçak binayı yıkmaktı. Benim binamı değil. Eşime plastik mermi sıktılar. Bu kadar şiddet uygulamalarını gerektirecek ne yaptık?” dedi.

Polis müdahaleleri hakkında konuşan bir başka mahalle sakini, “İnanılmaz şiddetli bir müdahale oldu. Çok yoğun biber gazı kullanıldı. İnsanlara plastik mermi ve gaz sıkıldı. Evlerinden çıkartılıp sokağa atılan insanları sürüklediler burada. Çok korkunç bir tablo vardı” diyerek o gün yaşananları anlattı.

Yıkım sonucu duvarında havlular kalan bina

Paralı: Siyasi paydaşlar halkı manipüle etti

Yıkımlar konusunda değerlendirmelerde bulunan Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Paralı, yıkım yapılan noktaların tamamında yıkım kararı olduğunu belirtti. 1 gün öncesinde yaklaşık 8 kadar yapının mahkeme ile yıkım durdurma kararı aldığından bahseden Paralı, “Yıkılan yerlerin hiçbirisinde de yaşam yoktur. Tamamı inşaat halinde veya boş durumdadır” şeklinde konuştu. 

Sürecin işleyişini açıklayan Paralı, “İlk etapta inşaat halindeyken tutanak tutuluyor ve bu tutanak inşaat alanına asılıyor. Fotoğrafları çekilerek bu fotoğraflar dosyalanıyor. Dolayısıyla her bir yapı için tutanakların tutulması, encümen kararının posta yoluyla iletilmesi, bir iki ay sürüyor. Sonra yıkım günü kesinleştiğinde muhtar aracılığıyla son kez tebliğ yapılıyor. Biz bir kaç sefer tebliğ yaparak kanunen gerekli olmadığı halde uyarımızı gönderiyoruz.” ifadeleri ile süreci özetledi.

Yalnızca yeni yapılmış kaçak yapılara odaklandıklarını ve geçmişte yapılmış içinde yaşam olan binalara dokunmayacaklarını açıklayan Paralı, “Yeni kaçak yapılara dur demek için müdahale ediyoruz.” dedi.

Belediye Başkanı Candaroğlu’nun bazı yapılara göz yumduğu iddiası üzerine de konuşan Paralı, “Sahada insanlar kendilerini haklı çıkarmak için bir şeyler söyleyebilirler. Belediyenin genel prensibi, Arnavutköy sınırları içerisinde deprem riski olan bina istemiyor, kaçak yapı istemiyor. Kesinlikle bu yapılara izin vermeyecektir.” dedi.

30 Mayıs’taki yıkımdan yaklaşık olarak 10 gün öncesinde uzlaşı yoluyla yıkım gerçekleştirdiklerini açıklayan Paralı, en son yapılan toplu yıkımda polis müdahalesini, “Daha sonrasında siyasi paydaşlarımızın toplumu manipüle etmesiyle yıkım süreci kamu gücüyle yapılma noktasına geldi. Toplum manipüle edildi, bu nedenle biz de polis desteği ile yıkımları gerçekleştirdik” sözleri ile açıkladı.

TIKLAYIN- AKP'li Arnavutköy Belediyesi, İmrahor Mahallesi'nde ev yıkımlarına başladı: Polisten vatandaşlara müdahale ve gözaltı 

Ne olmuştu?

30 Mayıs Perşembe günü sabah 05.30'da Arnavutköy'e bağlı İmrahor Mahallesi'nde bulunan kaçak olarak inşa edildiği tespit edilen binalar, belediye tarafından yıkılmıştı. Yaklaşık 80 bina hakkında çıkarılan yıkım kararı olduğu belirtilmişti. 31 binanın toplu olarak yıkımının gerçekleştirildiği muhtarlık tarafından açıklanmıştı. Halk ve muhtarlığın iddia ettiğine göre; yıkım kararı 1 gün önceden bildirilmiş ve insanların evleri boşaltabilmesi için gerekli zaman tanınmamıştı. Mahalleli yıkıma uğrayan evler arasında karar dışı olan binaların da yıkıldığını iddia etmişti. 

Yıkım esnasında tepki gösteren mahalleliye polis; plastik mermi ve biber gazı ile müdahalede bulunmuş, 104 kişi gözaltına alınmıştı.