NASA, Ay misyonu için yeni teknolojileri kullanarak Artemis programıyla geri dönme sözü vermişti. (Artemis’in, Yunan tanrısı Apollo’nun ikiz kız kardeşi ve Ay Tanrıçası olduğuna inanılıyor)
Asıl hedef Ay’ın sürekli karanlıkta olan ve milyarlarca yıldır oluşan donmuş su kütlelerinin olduğu tahmin edilen bölgelerini keşfetmek. Bu buzların ileride içme suyu veya yakıt olarak kullanılabileceği öngörülüyor.
Neden eleştiriliyor?
NASA'nın Artemis görevi, orijinal takviminin gerisindeyken orijinal bütçesini aşması ve sürdürülebilirliği yönündeki soru işaretleri nedeniyle eleştiriliyor.
Artemis göreviyle Ay'a insanlı ilk yolculuğun 2024'te yapılması planlanıyordu.
Ancak NASA, e-ticaret devi Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un uzay girişimi Blue Origin şirketinin açtığı dava, Covid-19 pandemisi ve fonlamada yaşanan sorunlar nedeniyle bu görevi 2025'e ertelediğini açıkladı.
Bunların yanında SLS roketinin Ocak 2021'de yapılan testleri de başarısız olmuştu.
SLS roket programının 23,8 milyar dolarlık faturası tartışma konusu olurken, her bir fırlatışın 4 milyar doları aşan bütçesi NASA'nın kendi müfettişi tarafından bile "sürdürülemez" olarak nitelendirilmişti.
NASA Artemis misyonu için 2025 yılına kadar 93 milyar dolar harcanacağını öngörüyordu.
Bunlara ek olarak NASA'nın eski yöneticilerinden Lori Garver gibi, ajansın milyarlarca dolar bütçe ayırdığı görevin uzay seyahati açısından daha devrimsel olması gerektiğini düşünenler de var.
Garver, NASA'nın SLS için halihazırda sahip olduğu motorları yenilemek ya da nasıl yapılacağını bildiği yakıt tanklarını yeniden yapmak için kaynak ayırmak yerine fırlatma maliyetlerini aşağı çekmek ya da daha sürdürülebilir programlar geliştirmek için yeniden kullanılabilir teknolojilere yatırım yapabileceğini söylüyor.
BBC Bilim Muhabiri Rebecca Morelle'in analizi
Artemis yeni neslin Apollo'su mu olacak?
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in 1969 yılında Ay'da attıkları ilk adımlar uzay araştırmalarının altın çağını başlattı.
Apollo programı, gezegenimize ve insanlığa olan bakışımızı değiştirdi. Bundan 50 yıl sonra, insanlık yeniden gözünü Ay'a dikti. Artemis'in Apollo görevine tanık olmayan jenerasyonlara ilham vermesi umuluyor.
Artemis ile belirlenen yeni görevler 50 yıl öncesinden oldukça farklı. NASA, Ay'a ilk kadın ve ilk siyah astronotu göndermeyi planlıyor. Bu, uzay araştırmalarının herkese açık olduğu mesajını taşıyacak. Ve Ay yüzeyi sadece başlangıç olacak. NASA'nın hedefi Mars'a ulaşmak.
Bugünkü fırlatışı izlemek üzere Kennedy istasyonu yakınındaki plajlar ve geçitlerde 200 binden fazla insan olacağı öngörülüyor.
SLS, tabandan 39,1 meganewtonluk kuvvetle fırlatılacak. Uygulanan güç, 1960 ve 70'lerde Apollo astronotlarını Ay'a gönderen Satürn V roketlerine uygulanandan yaklaşık yüzde 15 daha fazla. Başka bir deyişle, SLS'nin motorları kalkışta yaklaşık olarak 60 adet Concorde tipi süpersonik jeti güçlendirmeye yetecek kadar güç sağlıyor.
Uçuşla ilgili mühendis ekibi en çok endişelendiren şeyse, Orion'un ısı kalkanının Dünya atmosferine yeniden girişinde karşılaşacağı yüksek sıcaklıkla başa çıkıp çıkamayacağı.
Orion'un atmosfere giriş hızının saatte 38 bin km olacağı öngörülüyor. Bu, ses hızının 32 katı.
Havacılık ve uzay endüstrilerinde faaliyet gösteren Lockheed Martin'in Orion program yöneticisi Mike Hawes, mekiği koruyan güçlendirilmiş karbonun yaklaşık 1600C derecedede denendiğini ancak yeni görevinde 2200C ile karşılaşacağını söylüyor.
Artemis I görevinin önceliklerinden biri de ısı kalkanının test edilmesi.
Artemis'in ilk uçuşu sadece NASA için değil, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) için de bir dönüm noktası.
ESA, Orion kapsülünü uzayda iten arka kısım olan servis modülünü sağladı. Avrupa, bu katkıyla vatandaşlarının Ay'ın yüzeyine yapılacak yolculuklara dahil edileceğini umuyor.
Bugün Artemis IX'e kadar olan görevler planlanmış durumda.
Bu aşamada Ay'da astronotların kullanımına hazır yaşam alanları ve gezici araçlar olacağı öngörülüyor.
Ama Artemis, insanları Mars'a götürme hedefinde bir ispat görevi olarak görülüyor.
NASA yöneticisi Bill Nelson, bu hedef için 2033 yılı hedefinin ABD eski başkanı Barrack Obama tarafından belirlendiğini söylüyor ve ekliyor:
"Program onu izleyen tüm hükümetler tarafından desteklendi ve bildiğim kadarıyla bunun için gerçekçi zaman dilimi 2030'ların sonu, belki 2040."