T24 Kültür Sanat
Duayen sinema eleştirmeni Atillâ Dorsay’ın, Koronavirüs salgını günlerinde tamamladığı 52. kitabı Remzi Kitabevi yayınları arasında çıktı. Halen yazılarını T24’te sürdüren Dorsay’ın ‘Dünyaya Açılan Penceremiz ve Yeni Bir Kuşak’ adıyla yayımlanan son kitabı, ‘Türk Sineması 2010-2020’ alt başlığını taşıyor.
Türkiye’de sinema yazarlığının en kıdemli ismi olan Atillâ Dorsay, Koronavirüs salgını günlerinde başladığı, ancak ağustos ayında altı damarına by-pass yapılan kalp ameliyatı nedeniyle ara verdiği kitap çalışmasını, hastaneden çıkınca tamamladı. Dorsay son kitabında, Türk sinemasının son 10 yıldaki serüvenine 180 film eleştirisi ile bakarken, dönemin önemli olaylarına değişik bakışlar ve yorumlar getiriyor. Altın Ayı’dan Altın Palmiye’ye ödüller; Türkan Şoray’dan Hülya Koçyiğit’e, Kadir İnanır’dan Mahsun Kırmızıgül’e yıldızlara yaklaşımlar, unutulmaz kayıplar ya da unutulmuş filmler; tartışmalı ödüller; en iyi film listeleri kitapta yer alan bölümlerden. Kapağında Nuri Bilge Ceylan’ın 2014 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü kazanan filmi Kış Uykusu’ndan bir fotoğraf kullanılan Dorsay’ın kitabında Türk sinemasında genç kuşak da filmleri eşliğinde ele alınıyor.
Remzi Kitabevi, “Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak” için şu metni paylaştı:
“Koronavirüs çağı aniden bastırdığında, Atillâ Dorsay dönem gereği iki sinema kitabına birden başlamak üzereydi: Sinemamızın yakından izlediği o son ve parlak 2010-2020 yıllarının filmleri. Ve de 2015-2020 arasının yine çok önemli bulduğu dünya sineması.
O arada özellikle ‘65 yaş üstü’lere reva görülenler bu zor dönemi kolaylaştırıcı değildiyse de, yazarımız görevini yaptı. Doğrusu bu yılın ağustos ayında birden ortaya çıkan kalp hastalığı ve o ‘6 by-pass birden’ ameliyatı hiç hesapta yoktu. Ama o da aşılmış gözüküyor.
Ve böylece, tüm engellere rağmen kitaplar çıktı. Bu kitapta yenileriyle karışmış kimi eski Yeşilçam anıları da yok değil. Ayrıca Altın Ayı veya Altın Palmiye’ye uzanan başarılar, bizi terk edip gidenler, star’lı dedikodular; arada kıvrılan polemikler, atışmalar, anekdotlar... Ağırlık elbette filmlerin kendisinde. Bu yılların içerdiği çağdaşlıkta, yaratmada, gençleşmede.... Ve de göz yaşartacak kadar görkemli ilk çıkışlarda. Hepsi bu toplamın içinde sizi bekliyor.”