Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Atina’ya gerçekleştirdiği günü birliğine ziyaret ettiği Atina’da Yunan mevkidaşı Yeorgos Gerapetritis ile yaptığı görüşme, “..tarafların Türk-Yunan ilişkilerine ivme kazandırmaya kararlı olduklarını” gösterdi.
İki bakanın ve kendilerine eşlik eden heyetlerin arasında yapılan yaklaşık 3 saatlik bu görüşmeden sonra bakanlar birer kısa açıklama yaptı. Yunan Dışişleri Bakanlığının üst katındaki salonu dolduran Türk, Yunan ve yabancı gazetecilerden soru alınmadı.
Bakanlar açıklamalarında tarafların; yani kendi ülkelerinin Ege ve Doğu Akdeniz’deki görüş ayrılıkları olduklarını kabul etti ancak bu sorunların çözülmesi amacıyla başlatılan diyalog sürecini iki medeni ülke olarak devam ettirmeye azimli olduklarının altını çizdi.
Her iki bakan, “..çözülemeyecek hiç bir sorun olmadığında”, “Türk ve Yunan halklarının yakınlaşmasının ne denli yararlı olduğu” ve “söz konusu görüş ayrılıklarının yeni nesillere transfer edilmemesi” konularında aynı görüşü paylaştı.
Dışişleri Bakanlıkları arasındaki “siyasi diyalog ve pozitif acenda” konularının gözden geçirilmesi için heyetlerin aralık ayında Atina’da bir araya geleceklerini de açıklayan bakanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in başkanlığındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin ise gelecek yılın başlarında Ankara’da yapılmasına karar verildiğini söyledi.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ise AB zirve toplantısının düzenlendiği Budapeşte’den sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada “Atina’daki görüşmelerin olumlu geçtiği bilgisini aldım. Görüş ayrılıklarımızı gidermek amacıyla Türkiye ile her zaman konuşmaya, görüşmeye devam etmekte kararlıyız. Öyle ki bu görüşmelerimiz olağan bir hal almalıdır” dedi.
Diplomatik gözlemciler Fidan-Gerapetritis ve beraberlerindeki heyetlerararsında yapılan Atina görüşmeleri hakkında “basına ayrıntılı bilgiler verilmemesi” konusunda da mutabık kaldıklarının anlaşıldığına dikkati çekti.
Tarafların “yaklaşık iki yıldan bu yana süregelen Türk-Yunan ilşikilerindeki ılımlı ve olumlu havanın herhangi bir vesileyle bozulmasına meydan vermek istemediklerine” inanan aynı çevreler “belki de bazı hassas konularda sağlanabilecek görüş birliklerinin diyalogu arzu etmeyen olası bazı çevrelerin sayesinde tehlikeye atılmasını önlemeye çalıştıkları” tahminlerini yürüttü.
Bakanların, Atina görüşmelerinden sonra yaptıkları açıklamalarda bu nedenlerle fazla ayrıntıya girmeyerek, “Ege ve Doğu Akdeniz’de görüş ayrılıklarımız mevcut. Ancak görüşmelerimiz olumlu bir havada geçti; görüşmelere devam etmeye karar verdik, sorunlarımızı uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilkelerine saygılı bir biçimde çözmekte kararlıyız” gibi iyi niyetli ancak alışılmış sözlerin ötesine geçmemeyi uygun gördükleri gözlendi.
Fidan ile Gerapetritis buna karşı, “ticarette, kültürde, turizmde, Meriç sınır bölgesinde ikinci köprü inşaatı gibi ulaşımda, yasadışı göçte ve teröre karşı ortak mücadelede, İstanbul’da ve Batı Trakya’da yaşayan azınlıkların öneminde, ya da Türkiye ile Yunanistan’ın ulıslararası platformlarda biribirilerine destek vermek” gibi işbirliği yapılan alanlardan başka “işbirliği yapılabilecek daha bir çok alanlar üzerinde çalışıldığı” konularda daha fazla bilgi verdi.
