Hapis cezaları, af ve erteleme gibi haberlerle gündemden düşmeyen karşılıksız çek sorununun çözümü için Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Başkanı Gürsel Baran'dan somut öneriler geldi.
Dünya'dan Hüseyin Gökçe'nin haberine göre ATO Başkanı Baran, çekte bankalara da sorumluluk verilmesini, çek bedellerinin ödenmesi için fon kurulmasını önerdi.
Türkiye’de iş beğenmeme gerçeği olduğunun altını çizen Baran, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a CV gönderen 15 bin kişinin tek tek aranarak OSB’de iş teklif edildiğini bunlardan sadece 4 tanesinin işi kabul ettiğini bildirdi.
Son dönemde gündemde bulunan yapılandırmaya da değinen Baran, yapılandırmanın vergi ve prim yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren mükellefler açısından haksız rekabet yarattığını söyledi.
"Çekin üzerinde yazılı tutarın yüzde 10'u kadar bankalar da sorumlu tutulsun"
ATO Başkanı yaptığı açıklamada "Karşılıksız çekte mal veya hizmet satan kişi mağdur oluyor." diyerek şöyle konuştu:
"Bu bir anlamda özel sektörün para basması anlamına geliyor. Çekte üzerinde yazılı tutarın yüzde 10’u kadar bir miktardan bankalar da sorumlu tutulsun. Karşılıksız çek kesene 42 ay süre verilmesi yerine, bu işin çözümü için bir fon kurulsun
O malı veren kişiyi kimse düşünmüyor. Torba yasa çıkmadan Meclis’e gidip çok itiraz ettim. Açık söyleyeyim, ben burada kötü niyet olduğundan şüphe ediyorum. Devlet bir yıl önce çıktı dedi ki 'Sizi hapisten çıkarıyorum' borcunuzun yüzde 10’unu 1 yıl içinde ödeyin, geri kalanını 30 ayda ödeyin. Yani toplam 42 ayda ödeyin hapisten çıkın dedi. Aradan bir yıl geçti süre bir yıl daha uzadı. 30 Haziran itibarıyla tekrar uzamış oldu. Ben bunların bir bölümünün iyi niyetli olmadığını, borcunu ödemek istemediğini düşünüyorum."
"Karşılıksız çek için fon oluşturulsun"
Karşılıksız çek için fon oluşturulması önerisinde bulunan Gürsel Baran, bu yolla alacaklıların mağduriyetinin engellenebileceğini ifade etti. Baran şöyle konuştu:
"Konunun bir diğer tarafı alacaklılar için ise doğru bir çalışma olmadı. Diyelim ki doğru iş yapıldı, o zaman da bu taraftaki adama da diyeceksin ki, 'Onlara 42 ayda ödeyin dedim ama sen de gel paranı benden al, onlardan tahsilat yapınca bana iade et.'
Bu bir fon oluşturularak da yapılabilir. Alacaklı fondan parasını tahsil eder, borçlu ödemesini fona yapar. Veya borçlu ödemesini yapınca alacaklı fonun parasını iade eder. Bu şekilde bir formülle alacaklının da mağduriyetinin önüne geçilebilir. Sadece tek tarafın yarasına merhem olmak olmaz. Ciddi bir mağduriyet var. Hele enflasyonun çok yüksek olduğu bir dönemde mağduriyetin boyutu da artıyor.
Çek aslında ne demektir? Ben size mal veriyorum, vadeli ise 90’ıncı gün paradır. Aslında dünyada anında paradır ama dünyada kimsenin yapmadığı şekliyle vadeli çeki yasal hale getirerek, bir anlamda para basmaya başladık. Olmayan parayı bastık. Oysa öyle bir para yok. Bu aslında doğru kullanılırsa çok büyük inovasyon ve önemli bir enstrüman. Ancak maalesef bizde çek tamamen istismar aracı haline geldi. Artık bir çok tüccar ve iş insanı çek kabul etmeyi bıraktı. Sadece nakit ve ticaret kredi kartı kabul ediliyor. İnsanların elinde o kadar karşılıksız çek var ki. Zombi şirketler oluşuyor, derdimiz kimsenin ticaretiyle, işiyle oynamak değil. Ancak yıllardır özveriyle çalışan insanların haklarını korumaktır. Bankaların çek yaprağında ilişkin sorumluluğu şu anda 2 bin 300 lira. Bugün ben çekin üzerine 1 milyon lira da yazabilirim, 500 bin lira da. Oysa banka çek kullandıracağı kişileri inceleyip ona göre versin. Benim yazdığım çekten banka da sorumlu olsun. En azından yüzde 10 sorumlu olsun. Çekin büyüklüğüne bakılmaksızın. Banka canı yanmadığı için bunu yapıyor. Eğer siz yüzde 10 ödeme şartı getirirseniz, banka da kötü niyetli kişilere çek vermez."
"Mansur Yavaş'a başvuran 15 bin kişiden 4'ü sanayide çalışmayı kabul etti"
İstihdam ile ilgili soruları da yanıtlayan Baran, iş arayanların sanayide çalışmaya sıcak bakmadıklarını örneklerle anlattı. ATO Başkanı Baran şunları söyledi:
"Biz zaman zaman Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile bir araya geliriz. Yavaş, 'Bende 15 bin CV birikti, bunları alacak yerim yok. Herkes, oğlunu, kızını getiriyor. OSB (organize sanayi bölgesi) yöneticilerinin de sürekli çalışacak elaman bulamadıklarını söylüyorlar' dedi. Yavaş, OSB yetkililerini çağırmış, 'Siz adam arıyorsunuz, bende 15 bin CV var, bunları arayın' demiş. Bunların hepsi bir ekip oluşturup, bu 15 bin kişiyi arıyor. Bunlardan sadece 4 tanesi aramalara olumlu cevap vermiş. Kalanların tamamı belediyeye başvurduklarını ve orada çalışmak istediklerini söylemişler. Bakın bugün okudum, ASELSAN Genel Müdürü 100 bin başvuru olduğunu söylüyor. Bu da şunu gösteriyor, kurumsal büyük firmalar dışındaki özel sektör giderek bitiyor. Niye herkes ASELSAN, TAI’yi istiyor ki."