23 Şubat 2025 20:00
Güncelleme: 23 Şubat 2025 21:27
T24 Dış Haberler
AB'nin en büyük üye ülkesi ve en büyük ekonomisi Almanya'da halk, üç partili koalisyonun dağılması ve erken seçim kararı alınmasının ardından yeni federal hükûmeti seçmek için sandık başına gitti. Katılımın tarihî seviyede yüksek olduğu seçimde sandık çıkış anketlerine göre birinci parti merkez sağcı CDU/CSU (Hristiyan Demokrat Birlik) oldu. İktidar koalisyonunu oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP; sandık çıkış anketlerine göre oyların sadece yüzde 33,5'ini alarak 2021'deki toplam yüzde 52'lik oy oranlarına kıyasla büyük bir düşüş yaşadı. CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz, seçim zaferini ilan ettiği ilk konuşmasında "Şimdi hızlı bir şekilde hareket kabiliyetimizi yeniden kazanmalıyız ki evimizde doğru olanı yapabilelim, Avrupa'da yeniden var olalım ve dünya Almanya'nın yeniden güvenilir bir şekilde yönetildiğini anlasın" dedi. İlk analizlere göre CDU, SPD'den 1.8 milyon; FDP'den 1.3 milyon seçmen kazandı. Daha önce hiç oy kullanmamış 1.5 milyon kişi de CDU/CSU'ya oy verdi. Hükûmetin nasıl kurulacağı FDP ve BSW'nin Federal Meclis'te yer alıp alamayacaklarına bağlı. Bu partilerin Meclis'e girip girmemesi aritmetiği önemli ölçüde değiştirecek ve CDU/CSU'yu üçlü bir koalisyona zorlayacak. 59,2 milyon seçmenin oy kullanma hakkına sahip olduğu Almanya'da ülke ekonomisi iki yıldır üst üste küçüldü; artan enerji maliyetlerinin de eklenmesiyle ekonomide alarm zilleri çalıyor.
Almanya'da seçim sandıkları, Türkiye saati ile 20.00, yerel saatle 18.00'de kapandı. Seçime katılım oranı Doğu Almanya ile Batı Almanya'nın birleştiği tarih olan 1990’dan bu yana en yüksek orana ulaşarak yüzde 84 olarak gerçekleşti.
Sandıklar kapanır kapanmaz gelen çıkış anketlerine göre yüzde 29 oy alan CDU/CSU yarışı önde götürürken, yüzde 19,5'la ikinci sırada bulunan aşırı sağcı AfD, 9 puan artış kaydetti. ZDF'nin çıkış anketine göre CDU/CSU yüzde 28,5; AfD yüzde 20; SPD yüzde 16,5; Yeşiller yüzde 12; Sol Parti yüzde 9; BSW yüzde 5; FDP yüzde 5 bandında. ARD1'in çıkış anketine göre de CDU/CSU yüzde 29; AfD yüzde 19; SPD yüzde 16; Yeşiller yüzde 13,5; Sol Parti yüzde 8,5; BSW yüzde 4,7; FDP ise yüzde 4,9 seviyesinde.
CDU/CSU, yüzde 29 oy oranıyla birinci parti olması projeksiyonuna göre 630 sandalyeli parlamentoda yaklaşık 211 sandalyeye sahip olacak. SPD'nin yüzde 16 bandında oy aldığının kesinleşmesi durumunda koalisyonun bir parçası olması muhtemel. Ancak bu FDP'nin parlamentoya girip giremeyeceğine bağlı. FDP, Meclis'e giremezse aritmetik CDU/CSU'nun lehine işleyecek. İlk çıkış anketleri Almanya'da önemli bir siyasî değişime işaret ediyor.
Merkez sağ parti CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz, seçim zaferini ilan etti ve "tarihî bir akşam yaşandığını" söyledi. Önündeki görevin ve sorumluluğun büyük olduğunun farkında olduğunu söyleyen Merz; “Almanya'nın çıkarları doğrultusunda hareket edebilecek bir hükümet kurabileceğinden emin olduğunu" söyledi.
"Dış dünya bizi beklemiyor, uzun koalisyon görüşmeleri ve müzakereler de beklemiyor" diyen Merz, "Şimdi hızlı bir şekilde hareket kabiliyetimizi yeniden kazanmalıyız ki evimizde doğru olanı yapabilelim, Avrupa'da yeniden var olalım ve dünya Almanya'nın yeniden güvenilir bir şekilde yönetildiğini anlasın" ifadelerini kullandı.
Sandık çıkış anketlerine göre oylarını bir önceki seçime göre neredeyse ikiye katlayan AfD'nin başbakan adayı Alice Weidel ise yaptığı ilk açıklamada, "Söylenmesi gereken şey, bu (seçimin) bizim için tarihi bir başarı olduğudur. Bu, şimdiye kadar elde ettiğimiz en iyi sonuç. Son federal seçimlerde kazandığımız oyun iki katına çıkarmayı başardık. Halkın iradesini gerçekleştirmek için elimizi uzatıyoruz. Ülkemiz için politika yapmak istiyoruz." ifadelerine yer verdi.
Halkın iradesini gerçekleştirmek için seçimin galibi olan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerine ellerini uzattıklarını belirten Weidel, CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine açık olduklarını ifade etti.
Weidel, ancak Friedrich Merz yönetimindeki CDU/CSU'nun bu eli tutmasını beklemediğini de belirterek, kendileri yerine trafik ışığı koalisyon hükümeti veya Sol Parti ile devam edilmesi durumunda, AfD'nin gelecek yıllarda Almanya'daki en güçlü siyasi hareket olacağını savundu.
Almanya Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz, "Bu, Sosyal Demokrat Parti için acı bir seçim sonucudur, aynı zamanda bir seçim yenilgisidir.” dedi.
2021'deki bir önceki seçimde sonucun daha iyi olduğunu ifade eden Scholz, “Bundan ben de sorumluydum. Bu kez seçim sonucu kötü ve dolayısıyla bu seçim sonucundan ben de sorumluyum.” değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerini ve CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’i tebrik etti.
Demokratik bir ülkede yaşadıklarını ve demokrasiyi savunmak için mücadele ettiklerini vurgulayan Scholz, "SPD, bu ülkede başka hiçbir partiye benzemeyen uzun bir geçmişe sahiptir. Bu nedenle AfD gibi aşırı sağcı bir partinin bu ülkede bu tür seçim sonuçları almasının asla kabul edemeyeceğimiz bir şey olduğunu açıkça belirtmek istiyorum. Ben bunu asla kabul etmeyeceğim.” dedi.
Sandık çıkış anketlerine göre iktidar koalisyonu oy kaybettiİktidar koalisyonunu oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP; sandık çıkış anketlerine göre oyların sadece yüzde 33,5'ini alarak 2021'deki toplam yüzde 52'lik oy oranlarına kıyasla büyük bir düşüş yaşadı. SPD'den CDU'ya kayan oylarİlk analizlere göre CDU, SPD'den 1.8 milyon; FDP'den 1.3 milyon seçmen kazandı. Daha önce hiç oy kullanmamış 1.5 milyon kişi de CDU/CSU'ya oy verdi. Buna karşın CDU, 830 bin seçmenini AfD'ye kaptırdı. Gençler Sol Parti'ye oy vermişARD'nin projeksiyonuna göre Sol Parti (Die Linke), 18-24 yaş arası gençlerde yüzde 25'lik oy oranına sahipken AfD yüzde 20'lik oy oranına sahip; CDU/CSU ise aynı yaş grubunda yüzde 13'lük oya sahip. 25-34 yaş aralığında aşırı sağcı AfD yüzde 22 ile birinci olurken, CDU/CSU yüzde 18, Yeşiller ve Sol Parti yüzde 16'şar oy aldı. 35-44 yaş aralığında AfD ve CDU/CSU yüzde 25'te berabere kalırken Yeşiller yüzde 15'te kaldı. Ancak CDU/CSU daha ileri yaş gruplarında büyük bir başarı elde etti. Merkez sağ parti, yüzde 33 oy oranıyla hem 45-59 hem de 60-69 yaş gruplarını kazanarak sırasıyla AfD ve SPD'ninçok önünde yer aldı. Hem AfD hem de SPD yüzde 21'de kaldı. |
ABD Başkanı Donald Trump'ın en önemli müttefiklerinden Elon Musk'ın siyasî müdahaleleri ve bir dizi saldırı ile sarsılan seçim kampanyasında tüm gözler seçimin ikincisi olma olasılığı en yüksek parti aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) performasına kaymıştı.
Almanya’da 2021’de Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan ve renklerinden dolayı “trafik ışığı koalisyonu” olarak nitelenen hükümetin lideri Başbakan Olaf Scholz, SPD’den yeniden başbakan adayı oldu. Scholz’un yanı sıra başbakanlık koltuğu için ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin adayı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi Eş Başkanı Alice Weidel, Yeşiller’den Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck ve "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin” (BSW) Partisi Eş Başkanı Sahra Wagenknecht yarıştı.
Seçim neden önemli?Almanya'yı 2021 yılından bu yana yöneten Sosyal Demokratlar (SPD), Hür Demokratlar (FDP) ve Yeşiller'den oluşan üçlü "trafik ışığı" koalisyonu geçen kasım ayında çökmüştü. Sosyal Demokrat Şansölye Olaf Scholz, liberal Maliye Bakanı Christian Lindner'i aylar süren sert bir bütçe anlaşmazlığı nedeniyle görevden almış ve ardından kaybetmek için parlamentoda kasıtlı olarak güven oylaması istemiş. Kaybettiği güven oylamasının ardından erken seçim tarihi 23 Şubat olarak açıklanmıştı. Şansölye kim olursa olsun, yüksek enerji ve işgücü maliyetleri, çökmekte olan altyapı ve on yıllardır ilk kez iki yıl üst üste küçülen bir ekonomiyle mücadele etmek zorunda kalacak. Almanya şimdi Donald Trump yönetimindeki ABD tarifeleriyle de karşı karşıya kalacak. |
Seçim sistemi nasıl?Seçmenler sandığa gittiklerinde 2 ayrı oy kullandı. İlk oyla seçim bölgesindeki adayı seçecek olan vatandaşlar, ikinci oyla partilerin belirlediği listelerde yer alan adaylara oy verdi. Bu seçim öncesinde Seçim Yasası'nda yapılan değişiklikle daha önemli hale gelen ikinci oylar, partilerin mecliste ne kadar sandalye kazanacağını belirleyecek. Seçimlerde oy oranında yüzde 5'lik barajı geçen partiler meclise girecek. Ancak bu barajı geçemeyen partiler, 3 bölgeden doğrudan milletvekili çıkarması durumunda partinin oy oranına göre parlamentoda temsil edilme fırsatını yakalayabilecek. |
© Tüm hakları saklıdır.