Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu (ECRI) 52 sayfalık yıllık raporunu yayınladı. Raporda, Avrupa’da popülist yabancı düşmanı ve nefret içeren söylemlerin 2017 yılında arttığı belirtildi.
Ayrıca, raporda Konsey'e üye ülkelerde İslam’ın yanlış tanıtılmasının şiddeti ve nefret söylemini artırdığı uyarısı yapılırken, Müslümanlara yönelik nefret söyleminin ve İslamofobinin artması eleştirildi.
Euronews'te yer alan habere göre, raporda, “Avrupa’da sayıları artan göçmenler, uyum sorunları, dini aşırılıklar, terör saldırıları, kemer sıkma politikaları ile birlikte sosyo ekonomik ortamın, yabancı düşmanlığı sorunu ile nefret söyleminde artışa yol açtığı” ifade edildi.
Popülist nefret söyleminin, azınlıkları, göçmenleri ve çok kültürlü yaşamı, güvenlik ve sosyal uyumu tehdit eden unsurlar olarak gösterdiğine işaret edilen raporda, sosyal medya ve basının da ayırımcılığın artmasında oynadığı olumsuz role dikkati çekildi.
Raporda, özellikle mevcut güvenlik endişeleri bahane edilerek, göçmen ve azınlıkların temel insan haklarının ihlal edilmeye çalışıldığı uyarısında bulunuldu.
Raporda, göçmen sorunu ile uğraşırken, insan haklarına saygı ilkesinden ayrılmamanın bir çok üye ülke için en büyük sorunlardan birini teşkil ettiği belirtilerek, göçmenlerin lojman, iş ve eğitim gibi sorunlarının çözülmesi için daha fazla çaba gösterilmesi istendi.
Müslümanlara yönelik tehdit
Raporda, Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerde İslam’ın yanlış tanıtılmasının şiddeti ve nefret söylemini artırdığı uyarısı yapılırken, Müslümanlara yönelik nefret söyleminin ve İslamofobinin artması eleştirildi.
Raporda, üye ülkelerde artan bir şekilde İslamofobi’nin kamuoyunda ve medyada sıradanlaştırılmasının yarattığı tehlikeye özellikle dikkati çekildi.
Avrupa’daki Musevilerinin de yaşadığı zorluklara işaret edilen raporda, Musevi karşıtı söylemlerin artmasından duyulan endişe dile getirildi.
Raporda, Romanlar ile eşcinsellere yönelik bazı üye ülkelerdeki ayırımcı politika ve söylemler de eleştirilirdi.
Eşcinsel ve LGBT gruplarının korunmasına yönelik bazı ülkelerde gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen, bu grupların hala bazı üye ülkelerde karşılaştıkları ayırımcı ve dışlayıcı politikalar eleştirildi.