AB Yüksek Temsilcisi ve Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ile Avrupa Komisyonu üyesi Johannes Hahn tarafından yapılan ortak açıklamada şöyle denildi: “Türkiye'de 7 Haziran genel seçimleri, ülke demokrasisinin gücünün açık bir göstergesi olan yüzde 86'lık rekor bir katılımla gerçekleşti. Önde gelen tüm partilerin yeni parlamentoda temsiliyet kazanması, özellikle önem taşımaktadır. AGIT/ODIHR (Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi) tarafından yayımlanacak olan ilk bulguları ve sonuçları dikkatle bekliyoruz. Yeni meclis ve hükümetin bir an evvel kurulmasını ve birlikte yakinen çalışmayı bekliyoruz. Önümüzdeki dönem AB-Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesi ve AB-Türkiye işbirliğinin tüm yurttaşların yararına olacak şekilde her alanda ilerletilmesi için fırsatlar sunmaktadır”.
"Demokrasi kazandı"
Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat grup başkanı Gianni Pittella ise şu değerlendirmede bulundu:
“Gericiliğe karşı demokrasi kazandı. Türk halkı Başkan Erdoğan’a net bir mesaj gönderdi: Türkiye; laik anayasa temelinde azınlıklar ve özgür basın haklarına saygı duyulan çok kültürlü ve çok dinli modern bir demokrasi olarak kalmalıdır. Seçim sonuçları modern Türk tarihinde ilk defa Kürt yanlısı bir parti ve diğer ulusal azınlıkların temsilini de güvence altına almıştır.
Seçilmiş kadın sayısı, seçime katılım ve oy kullanan genç oranı açık biçimde artmıştır. Kardeş partilerimiz olan HDP ve CHP'nin elde ettikleri sonuçları memnuniyetle karşılıyor ve Başkan Erdoğan ve tüm ilerici ve sorumlu güçleri Türkiye'yi Avrupa entegrasyon sürecine yeniden sokacak kapsayıcı bir hükümet kurulması amacıyla parlamenter çözüm üzerinde çalışmaya davet ediyoruz”.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı sosyal demokrat parlamenter Kati Piri ise seçim sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi: “Seçmenler Türkiye'nin yön değiştirmesini istiyor. Gücün daha fazla bir elde toplanmasını değil, Kürt toplumuyla barış sürecinin barışçıl ve sürdürülebilir şekilde sonuçlanmasını istiyorlar, seçimlerin sonucu budur. Seçim kampanyası sırasındaki sorunlara ve gazeteciler ve medya üzerindeki baskıya rağmen halk, yüzde 86'lık katılım ve sandıklarda görev yapan yaklaşık 50 bin sivil görevliyle Türk demokrasisinin zorlukları yenme gücünü göstermiştir. Türkler temsil gücü en yüksek ve en kapsayıcı parlamentoyu seçmiştir. Bu demokrasinin zaferidir.”
"Muhalefet güçlenecek"
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Philippe Lamberts ise şunları söyledi:
“Kürt partisinin meclise girmesi çoğulculuk ve Başkan Erdoğan’ın siyasetine muhalefetin kuvvetlenmesi bakımından güzel bir haber. Bu politika zamanla otoriterleşmiştir. Hukuk devletinin zarar görmesi ve insan haklarına yönelik aralıksız ihlaller özellikle endişe vericidir. Muhalif basını susturmak amacıyla son aylardaki müdahaleler gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.
Recep Tayyip Erdoğan sırtını Avrupa değerlerine dönüyor görünüyor, ancak anayasayı değiştirmek için gerekli çoğunluğu elde edemedi. Seçmenler Erdoğan AKP’sinin tavrını frenleme yönünde görüş belirttiler. Bu nedenle seçim sonuçları demokrasi için iyi bir haberdir.”
Avrupa Konseyi: “Türkiye Avrupa ailesinin parçası”
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, seçim sonuçları hakkında bugün Strasbourg'da yayımladığı yazılı açıklamada, “Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü daha da kuvvetlendirmek için yeni kurulacak hükümetle çalışmaya hazır olduğu” mesajı verdi.
Mesajında “Türkiye'nin Avrupa ailesinin önemli bir ferdi” olduğuna vurguda bulunan Jagland, “Dün yapılan seçimler Türk halkının demokrasiye ve demokratik yolu kullanma konusundaki kararlılığa ne denli bağlı olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.