Dünya
Deutsche Welle

'Avrupa'nın anahtarı Erdoğan'ın eline verildi'

AB'nin Türkiye ile işbirliği planı Avrupa Parlamentosu'nda eleştirilere neden oldu. Sol gruplar, Türkiye'de düşünce ve basın özgürlüğünün durumuna dikkat çekti.

09 Mart 2016 18:50


Almanya Başbakanı Angela Merkel'in girişimi ile AB'nin Türkiye ile mülteciler konusunda işbirliği yapma planı Avrupa Parlamentosu'nda sert eleştirilere neden oldu. Yeşiller, Sol ve Sosyalist gruplar, sığınmacıların toplu olarak sınırdışı edilmesi ve Türkiye'de düşünce ve basın özgürlüğünün durumuna ilişkin kaygıları olduğunu dile getirdi. Muhafazakar politikacılar da Ankara'nın AB'den taleplerini eleştirdi.

AB Dönem Başkanı Hollanda'nın temsilcisi olarak Avrupa Parlamentosu'ndaki oturuma katılan Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert, amacın kaçakçıların ticarete dönüştürdüğü yasadışı yolculukları engellemek olduğunu söyledi. Hollandalı Bakan, başarıdan söz etmek için ise erken olduğunu ifade etti. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis de 17 Mart'taki zirveye kadar ayrıntılar üzerinde çalışılacağını dile getirdi.

"Avrupa sorunlarını dışarı taşıyor"

Oturumda Liberal grup adına konuşan parlamentonun liberal üyesi Belçikalı politikacı Guy Verhofstadt da üzerinde çalışılan anlaşmanın problemli olduğunu savundu. Avrupa'nın bu şekilde kendi sorunlarını dışarıya taşımak istediğini ifade eden Verhofstadt, Avrupa'ya giriş anahtarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eline verildiğini belirtti. Verhofstadt, "Bu, ABD'nin kalkıp da Meksika'ya 'gelecekte sınırları sen yönet' demek gibi bir durum" diye sözlerini sürdürdü.

Sol Parti Milletvekili Gabriele Zimmer da bu önerilleri "zehirli bir teklif" olarak nitelendirerek "günah çıkarma" merasimlerini hatırlattığını söyledi. Zimmer, insanlar ve temel haklar üzerinden pazarlık yapılamayacağını ifade etti. Yeşillerin temsilcisi Philppe Lamberts da Avrupa'nın "basını kısıtlayan ve Kürtleri bombalayan bir rejime kırmızı halılar serdiğini" savundu.

Sosyalist grubun temsilcibi Gianni Pittela da mültecilerin kaderiyle ilgili koyun pazarlığı yapılamayacağını belirterek üyelik müzakereleri ile mülteci kriziyle ilgili diyaloğun birbirine karıştırılmamasını istedi.

"Bağımlılık değil, ortaklık"

Türkiye ile işbirliğinin gerekli olduğuna işaret eden Avrupa Parlamentosu'nda muhafazakarların oluşturduğu Avrupa Halk Partisi grubunun başkanı Manfred Weber de Türkiye'ye bağımlılığın değil, Türkiye ile ortaklığın söz konusu olduğunu savundu. Vize muafiyeti ile ilgili de kendi grubu içinde de kaygılar olduğunu dile getiren Weber, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini ise reddettiklerini vurguladı. Weber, basına yönelik müdahaleleri de "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle