Avrupa ülkelerinde son yıllarda aşırı sağ yükselişe geçti. Hatta birçok başkentte de iktidar koltuğunda oturuyor. İşte Avrupa'da mülteci kriziyle birlikte daha da yükselen aşırı sağın ülkelere göre dağılımı:
Macaristan: Milliyetçi muhafazakar ve sağ popülist FIDESZ 2010 yılından beri Macaristan'da tek başına iktidar. Başbakan Viktor Orban, Brüksel'den gelen protestolara rağmen basın özgürlüğü ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin konularda kısıtlamalarını sürdürüyor. Orban, mültecilerin gelişini engellemek için de sınırlarına tel örgüler çektirdi.
Polonya: Hak ve Adalet Partisi (PiS), Polonya'da 2015'ten beri iktidar koltuğunda. Parti, ülkede basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığını tartışmaya açtı. Müslümanlar, PiS ve halkın geniş bir kesimi tarafından hoş karşılanmıyor. Eski Rock yıldızı Pawel Kukiz'in kendi adını taşıyan Kukiz15 adlı hareketi ise mülteci tartışmalarında PiS'ten daha sert söylemleri ile öne çıkıyor. Kukiz15, Polonya-Ukrayna sınırına duvar yapılmasını istiyor.
Avusturya: Sağ popülist Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), pazar günü ülkede yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda çarpıcı bir zafer elde etti. Parti, ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna bir aday gönderiyor. FPÖ'nün adayı Norbert Hofer seçimlerin favorisi. Ayrıca seçmenin önemli bir bölümü FPÖ Başkanı Heinz-Christian Strache'nin şimdiki Başbakan Werner Haymann'dan daha iyi bir başbakan olacağını düşünüyor. Özellikle işçiler, genç erkekler ve yaşlı seçmenler tarafından desteklenen FPÖ, Avrupa ve yabancı karşıtı söylemlerinin yanı sıra "Önce Avusturya" sloganını kullanıyor.
Fransa: Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen seçmenin gözünde halkçı bir imaj çizmeye çalışıyor, ancak partinin kurucusu olan babası Jean-Marie Le Pen'in dönemiyle karşılaştırılmaktan kurtulamıyor. Le Pen'in babası, ırkçı nefreti tahrik ettiği ve Nazilerin işlediği suçları inkar ettiği için defalarca mahkum olmuştu. Jean-Marie Le Pen kızı tarafından daha sonra partiden atıldı. Le Pen 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçiminde üçüncü sırada yer almasının ardından Ulusal Cephe, 2014'deki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden en güçlü parti olarak çıktı. Marine Le Pen'in 2017'deki cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda şansının güçlü olduğuna inanılıyor. Ancak Ulusal Cephe'nin iktidara gelebilmesi için çoğunluk sistemine göre yapılan ikinci tur seçimi de kazanması gerekiyor.
Hollanda: Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) Hollanda Parlamentosu'nda 10 yıldır varlık gösteriyor. Parlamentoda beşinci gücü oluşturan PVV'nin ana söylemi İslam karşıtlığı üzerine kurulu. Wilders, Hollanda'nın Avrupa Birliği'nden çıkmasını istiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre PVV şu anda Hollanda'daki en güçlü siyasi parti. Anketlerde oy oranı yüzde 26 olan PVV'nin puanını 2012'deki seçimlerinden sonra çifte katladığı görülüyor.
İngiltere: Nigel Frage liderliğindeki Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP), ülkenin Avrupa Birliği'nden çıkmasının öncülüğünü yapıyor. "Kontrolsüz göç"ün sona erdirilmesini isteyen UKIP, seçim sistemi nedeniyle Avam Kamarası seçimlerinde önemli bir rol oynayamıyor. Ancak parti, 2014'de Avrupa Parlamontosu seçimlerinden İngiltere'nin en güçlü partisi olarak çıkmıştı.
Almanya: Almanya için Alternatif (AfD) partisi de mülteci krizi rüzgarını arkasına alan sağcı popülistlerden. Şubat 2013'de Euro krizi nedeniyle Euro karşı olarak siyasete giren AfD, geçen mart ayında üç eyalette yapılan seçimlerde büyük bir çıkış elde etti. Saksonya Anhalt eyaletinde yüzde 20'nin üzerinde oy alann AfD, Baden Würtemmberg ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde de meclise girmeyi başardı. Partinin 2017'de yapılan genel seçimlerde de federal meclise girmesi bekleniyor.
Sırbistan: Aşırı sağcı Ulusalcılar (SRS), Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde beraat eden Voyislav Seselj'in liderliğinde pazar günü yapılan seçimlerde yıllar sonra parlamentoya yeniden girmeyi başardı. Sırbistan'da şu anda üçüncü siyasi güç konumundalar. SRS, diğer bir aşırı sağ parti DVERI ile birlikte yüzde 13 oranında oy topladı.
İsveç: Muhalefetteki İsveç Demokratları (SD), ulusalcı ve Avrupa karşıtı. Diğer partilerin "çokkültürlü denemeler" olarak adlandırdıkları yapıyı reddediyorlar. 2014 yılındaki parlamento seçimlerinde oy oranlarını ikiye katlamayı başarmışlardı.
Danimarka: Danimarka Halk Partisi "Danimarka değerlerini" savunuyor. Sağçı popülistler, Avrupa Birliği karşıtı ve göçün de etkili bir şekilde sınırlandırılmasını talep ediyor. Danimarka'daki iltica politikasının sertleştirilesinde onların imzası var. Son parlamento seçimlerinden beri Danimarka'daki azınlık hükümetini kuran Halk Partisi, liberallerin önünde ülkenin en güçlü partisi.
Norveç: Göç karşıtı İlerleme Partisi Norveç, 2013'den beri muhafazakarlarla hükümeti yönetiyor. Göç ve Uyum Bakanı Sylvi Listhaug da sağ popülist parti üyesi. Bu bakanlık, mülteci krizinin başgöstermesinin ardından Aralık 2015'te oluşturuldu.
Finlandiya: Gerçek Finler (PS) partisi 2015 yılından beri ülkede üçüncü büyük güç ve merkez sağ hükümetinde de Dışişleri Bakanlığı sahibi. Parti, sağ popülistler ve Euro karşıtlarından oluşuyor. Parti, 20 bin ilticacının sınırdışı edilmesini istiyor.
Letonya: Ulusal Birlik, 2011'den beri Riga'daki merkez sağ hükümetin ortağı. Ulusalcı muhafazakarlar mülteci krizinden bu yana 'ülkenin yabancılaşması' söylemini kullanarak ülkedeki yabancı karşıtlığını alevlendiriyor.