İstanbul Barosu'nun tutuklu Yönetim Kurulu üyesi avukat Fırat Epözdemir hakkında hazırlanan iddianamede, PKK talimatıyla kurulduğu iddia edilen Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) içinde örgüt talimatıyla hareket ettiği öne sürüldü. Epözdemir’in, "örgüt üyesi olma" ve "örgüt propagandası yapma" iddiasıyla 8 yıldan 20 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianamede, Epözdemir’in 2015 yılında "Diren Cizre" isimli WhatsApp grubuna üye olduğu ve bu gruptakilerle aynı dönemde Şırnak'ın Cizre ilçesine gittiği belirtilerek, "Cizre'deki katliama karşı Galatasaray'a çağırıyoruz" açıklamalarının illegal faaliyet olduğu öne sürüldü. İddianamede, Epözdemir'in HDK'nın Cizre’yle ilgili açıklamalarından sonra iradesini örgüt iradesine terk ettiği iddia edildi. Epözdemir ise iddianamede yer alan ifadesinde, "Ben yaşamım boyunca silah kullanmadığım gibi çocuklarıma oyuncak silah dahi almış değilim. Sorunların çözümünü silah ve şiddetle olmayacağını sürekli savunan biriyim" dedi.
HDK örgütlenmesi, KCK örgütlenmesine benzetildi
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Epözdemir, 25 Ocak'ta HDK soruşturması kapsamında tutuklandı. Epözdemir hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosunca yaklaşık 2,5 ay sonra hazırlanan 12 sayfalık iddianamenin 10 sayfasında HDK yapılanması açıklandı. İddianame kapsamında, HDK'nın 2011 yılında PKK talimatıyla kurulduğu öne sürüldü. İddianamede, HDK örgütlenme modelinin kongre temelinde oluşturulduğu ve Genel Kurul’dan yereldeki ilçe ve mahalle meclislerine uzanan bir yatay örgütlenme ağına sahip olduğu belirtildi. HDK’nın KCK ile aynı modelde olduğu öne sürüldü.
Ayrıca HDK'nın, tüzük ve programında yer alan delege, bölge meclisi, il meclisi, ilçe ve mahalle meclisi, eğitim hakkı meclisi, ekoloji meclisi, emek meclisi, gençlik meclisi, halklar ve inançlar meclisi, kadın meclisi ve sağlık meclisi gibi örgütlenme yapılanmaları kapsamında "KCK sözleşmesine benzer olduğu" iddia edildi.
"Kongreler, toplantılar, yürüyüşler, kadınlar, gençler, işçiler kitle örgütleme faaliyeti"
HDK tarafından toplantı ve kongreler yapıldığı, güvenlik güçleri tarafından Sur’da yapılan operasyonların durdurulması amacıyla yürüyüş organize edildiği, miting, yürüyüş, protesto, grev, boykot ve yerel ayaklanmalara kadar kitle eylemlerini hayata geçirebilmek için kadınlar, gençler, işçiler, sendikalar ve örgüt tarafından demokrasi güçleri olarak adlandırılan kitlelerin örgütlendirilmesi yönünde kitleleri örgütleme ve eylem birlikteliği sağlamak amacıyla eylem ve faaliyetlerde bulunulduğu belirtildi.
"'Cizre'deki katliama karşı Galatasaray'a çağırıyoruz' açıklaması illegal"
Epözdemir'in HDK Bağcılar Eş Başkanı Başkanı olduğu dönemde örgüt talimatıyla hareket ettiği öne sürülen iddianamede, HDK'nın 2015 ve 2016 yılında yaptığı bazı basın açıklamaları ile eylemlere de yer verildi.
Bu kapsamda iddianamede, 2015 tarihli "HDK öz yönetime batıdan ses verecek" başlıklı açıklama, 2016 tarihli "Sur'da ve Silopi'de olduğu gibi Cizre'de de operasyonların hedefinde Kürt halkının kendisi vardır. Her türlü mevzuat ile iplerini koparmış olan Sarayın özel kuvvetleri terörle mücadele adı altında Kürt halkını cezalandırmaya tabi tutmaktadır... Cizre'de bu sabah olan yavaşlatılmış ve zamana yayılmış soykırım sürecinin anıdır..." açıklama ile 2016 tarihli "Katliama karşı saat 18:00 da Galatasaray'a" başlığıyla yapılan "HDP İstanbul İl Örgütü ve HDK İstanbul İl Meclisi ile Cizre'deki katliama karşı Galatasaray meydanına tüm halkımızı çağırıyoruz" açıklamasının illegal faaliyet olduğu öne sürüldü.
"Diren Cizre WhatsApp grubuna üyeleri Cizre'ye gitti"
İddianamede, gözaltına alınan başka bir isimden ele geçirilen dijital materyalden elde edilen bilgiler de yer aldı. Bu kapsamda, Epözdemir'in 10 Eylül 2015'te HDK'nın talimatıyla kurulan "Diren Cizre" isimli WhatsApp grubuna üye olduğu ve gruptaki üyelerle Cizre'de yaşanan olaylara destek vermeye gittikleri belirtildi. Eöpözdemir, idddianame kapsamında Şırnak'ın Cizre ilçesine gidilmesini organize etmekle suçlandı.
"Kendi iradesini örgüt iradesine terk etti"
İddianamede, Epözdemir'in HDK'nın Cizre’yle ilgili açıklamalarından sonra kendi iradesini örgüt iradesine terk ederek aldığı emir ve talimatı yerine getirdiği öne sürüldü.
Epözdemir'in ifadesi: Çocuklarıma oyuncak silah dahi almış değilim
İddianamede Epözdemir'in soruşturma kapsamında alınan ifadesine de yer verildi. 2014 yerel seçimlerinde Bağcılar Belediyesi Eş Başkan adayı olduğunu ve legal bir faaliyet yürüttüğünü söyleyen Epözdemir, illegal örgütle bağının olmasının yaşam şekline aykırı olduğunu ifade etti. İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle soruşturmanın baroyu da hedef aldığını söyleyen Epözdemir, şunları söyledi:
"Herhangi bir şekilde PKK/KCK terör örgütü KCK-TDÖ sosyal alan ve kurumlar sözcüğüne bağlı avukatlar barosu içerisinde faaliyet yürütmedim. HDK'nın herhangi bir şekilde illegal yapılanma olduğunu ileri sürmemekteyiz. Bağcılar başkanlık pozisyonum gözükse de ben 2014 yerel seçimlerinde Bağcılar Belediyesi Eş Başkan Adayı idim. Bu adaylık bilgilerimin HDK sisteminde olmasının nedeni büyük ihtimal BDP'nin HDK'nın bir bileşeni olmasından kaynaklı olabilir. Ben yaşamım boyunca silah kullanmadığım gibi çocuklarıma oyuncak silah dahi almış değilim. Sorunların çözümünü silah ve şiddetle olmayacağını sürekli savunan biriyim. Benim herhangi bir illegal örgütle bağımın olması yaşam şeklime aykırıdır."
8 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi
İddianamede, Epözdemir'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 8 yıl 6 aydan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
