01 Mart 2025 23:58
Güncelleme: 02 Mart 2025 00:11
T24 Haber Merkezi
Avukat Gönenç Gürkaynak, Zorlu Grubu üst yönetiminde yaşanan "Ramazan ayı kutlaması" yazışmasının kamuoyuna yansımasının ardından Zorlu Holding CEO'luğundan istifa eden Cem Köksal hakkındaki soruşturma ve gözaltı uygulamasını eleştirdi. "Köksal'ın kimseyi cebir veya tehditle dini inancını değiştirmeye zorlamadığını" vurgulayan Gürkaynak, "Ben yaklaşık 30 senelik avukat ve 20 senelik hukuk hocası olarak burada bu suçun unsurlarını göremedim" dedi. Gürkaynak, "Her tartışmaya devletin direkt soruşturmalarla müdahil olduğu ve anında hukuku kendi elindeki bir sopa olarak sallamaya başladığı toplumlarda, Anayasa'nın 26. maddesinde ifadesini bulan 'herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir' hükmünü korumaya imkân kalmaz" görüşünü dile getirdi. Aynı konuda paylaşımda bulunan avukat Hüseyin Ersöz de de 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme' suçunun oluşması için kişinin 'cebir veya tehdit kullanması' şartının bulunması gerektiğine işaret ederek, "gözaltı kararının özgürlük hakkına orantısız ve keyfi müdahale teşkil eden bir işlem" olduğunu belirtti.
'Ramazan yazışması' krizinde gözaltına alınan Cem Köksal, Zorlu Grubu CEO'luğundan istifa etti!
Zorlu Holding'e bağlı olan Vestel'in CEO'su Ergün Güler, şirket çalışanlarına bir mesaj göndererek Ramazan ayını tebrik etmişti. Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal ise mesaja, "Ergün, bizim kurumsal olarak kutlanacak günler listemizde Ramazan ayı yer almıyor. Dini günlerden Şeker ve Kurban bayramları yer alıyor. Bunlar dışındaki dini günleri kurumsal olarak kutlamamız doğru değil" diyerek tepki göstermişti. Cem Köksal, soruşturma sonrasında istifa ettiğini duyurdu.
Avukat Gürkaynak'ın konuya ilişkin olarak yaptığı paylaşımı şu şekilde:
"Ramazan Bayramı bizim kutlama takvimimizde yok, eğer belli bir iç tutarlılık ve denk duruş göstermezsek global bir şirket olarak ayrımcılık yaptığımız gibi iddialarla karşılaşabiliriz, bu konuya özen gösterin, daha evvel de bu konu görüşülmüştü" mealinde uyarı gönderen Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal, cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi dini inancını değiştirmeye mi zorlamış oluyor? Bir kişiyi kendi dini kanaatlerini açıklamaktan ve yaymaktan cebir ve tehdit ile men mi etmiş?
Cebir, bir kimse üzerinde fiziksel güç kullanarak onun iradesini tahakküm altına almak demektir. Tehdit, meydana gelmesi failin iradesine bağlı olan bir saldırının, belli bir kişiye karşı gelecekte muhtemelen gerçekleşecekmiş gibi gösterilmesidir.
Ben yaklaşık 30 senelik avukat ve 20 senelik hukuk hocası olarak burada bu suçun unsurlarını göremedim. Ama başka bir şey görebiliyorum: Her tartışmaya devletin direkt soruşturmalarla müdahil olduğu ve anında hukuku kendi elindeki bir sopa olarak sallamaya başladığı toplumlarda, Anayasa'nın 26. maddesinde ifadesini bulan "herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir" hükmünü de Ceza Kanunu'nun bu soruşturmaya dayanak teşkil eden aynı 115. maddesinin getirilme gerekçesinde yer alan "siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlere sahip olma ve bunları açıklama" hususundaki gerekçenin temellerini de korumaya imkan kalmaz."
Avukat Hüseyin Ersöz de konu hakkında sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal, TCK’nın 115. maddesinde düzenlenen 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme' suçundan gözaltına alınmış.
Oysa ki bu suçun oluşması için kişinin 'cebir veya tehdit kullanması' şart!
Şirket içi bir e-maile dayandırılan, 'cebir', 'tehdit' veya 'hukuka aykırı davranış içermeyen' aksine nezaket sınırları içinde olan bir yazışma ceza hukukunun konusu olamaz.
Şirket politikasına vurgu yapan 'şirket içi bir yazışmaya' dayanılarak gözaltı kararı verilmesini ise sadece 'hukuka aykırı' olarak nitelendirmekle yetinemeyiz.
Özgürlük Hakkı’na orantısız ve keyfi müdahale teşkil eden bu işlem, Hukuk Güvenliği ile ilgili temel sorunumuzu da bir kez daha gözler önüne sermektedir."
DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları:
|
© Tüm hakları saklıdır.