TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülüp kabul edilen infaz paketinde, Koronavirüs nedeniyle yıl sonuna kadar “izinli sayılacak” hükümlüler arasına kapalı cezaevinde kalan “cinsel suçlar” ve “kasten öldürme”den mahkûm olanların da eklendiği ortaya çıktı. Avukat Hülya Gülbahar, değişikliğe tepki göstererek, "Bu durum, hiçbir koruyucu tedbir alınmaksızın kadınlar ve çocuklar açısından hatta belli noktalarda toplum açısından risk oluşturan tüm adli suçluların tekrar toplumun içine salınması anlamına geliyor. Bu suçlular salıverilmeden önce mağdurların ailelerine haber verilmesi gerekiyor" dedi.
AKP ve MHP’nin hazırladığı infaz teklifinde Covid-19 nedeniyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile açık cezaevine ayrılmaya hak kazanan hükümlüler 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılacaktı. Salgının sürmesi halinde bu süre, Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere iki kez uzatılabilecekti. Yani 4 ay daha izin verilebilecekti. Teklif, 3 Nisan’da TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Ancak görüşmeler sırasında AKP milletvekilleri Sabri Öztürk, Orhan Kırcalı, Yusuf Başer, Mustafa Arslan ve Emine Yavuz Özgeç tarafından bir önerge verildi. Muhalefetin dahi söz almadığı önerge, oylanarak kabul edildi. Kabul edilen önerge ile Adalet Bakanlığı’nın izin süresini uzatma yetkisi iki yerine “üç kez” şeklinde değiştirildi. Böylece ek izin hakkı 6 aya yükseltildi. Terör suçları ile devletin güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı işlenen suçlar ve casusluktan yargılanan izin hakkından yararlanamayacak.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre avukat Hülya Gülbahar, değişikliği eleştirerek, “Bu durum, hiçbir koruyucu tedbir alınmaksızın kadınlar ve çocuklar açısından hatta belli noktalarda toplum açısından risk oluşturan tüm adli suçluların tekrar toplumun içine salınması anlamına geliyor. Bu suçlular salıverilmeden önce mağdurların ailelerine haber verilmesi gerekiyor. Bu düzenlemeyle Berfin Özek’in yüzüne asitli saldırıda bulunan kişi aftan yararlanacak. Fiziksel ve manevi yaraları kapanmayan bir kadın, şimdi saldırganı karşısında bulacak” dedi. Gülbahar, gazeteciler, avukatlar, hak savunucuları gibi muhalif kimlikleri nedeniyle cezaevinde tutulanların paketten yararlanmadığına dikkat çekerek, “Paketin sadece adli suçluları kapsaması ayrımcılıktır. Bu paket bir an önce geri çekilmeli ve bütün sivil toplum örgütlerinin görüşü alınarak yeniden hazırlanmalıdır” diye konuştu.