Türkçe rap müziğin az sayıdaki kadın şarkıcılarından Ayben, 10 yıl aradan sonra "Başkan" isimli albümle geri döndü. Sözlerini ve müziğini bu defa kadına şiddete yönelten Ayben, toplumdaki kadına yönelik şiddete dikkat çekerek, “Bunları yaşayıp konuşamayanlar bulunuyor. Dolayısıyla benim o konuşamayan kısım için yapabileceğim şey buydu. Albümü susturulan bütün kadınlara adadım, müziğimle ses oldum" dedi.
Karar'dan Işıl Çalışkan'ın sorularını yanıtlayan Ayben'in açıklaması şöyle:
* 10 yıl uzun bir süre. Sessizliğinizin sebebi neydi?
Galiba biraz dinlenmeye çekildim, biraz da uzak durmak istedim. Aslında yaşadım diyebilirim. Sadece albüm yapmadım ama bu süreçte single’lar çıktı, düetler yaptım sanatçı dostlarımla... Bu işin içindeyseniz müzikten çok uzak kalamıyorsunuz. ‘Albüm zamanı geldi’ dediğimde de tekrar sahaya indim.
* Albüme neden ‘Başkan’ adını verdiniz?
Üsküdar’da bana Ayben Başkan derler. Bir de çarpıcı bir isim bakıyorsunuz. O nedenle ‘Başkan’ dedim albüme. Rap müzikte biraz da bir iddia durumu var. Gövde gösterisi olarak geri dönüş gerekiyordu. Hem şarkı olarak hem albüm kapak ve isim olarak ‘Başkan’ en iyi fikirdi ve ilk aklıma gelen isim oydu.
* Albümü baskı ve şiddetle susturulan kadınlara adamışsınız...
Birçok şeyi konuşarak anlatıyoruz. Direkt cümlelere döküyoruz. Ve konuşamayan susturulan birçok kadın var. Galiba uzak kaldığım sürede gözlemleyerek en büyük rahatsızlık duyduğum şey bu oldu. Geçmişe göre oran arttı demiyorum. Artık sosyal medya ve basın sayesinde şiddeti, cinayetleri ve istismar olaylarını daha fazla duyabiliyoruz ama çok acı örnekleri de var. Bunu yaşayıp konuşamayanlar bulunuyor. Bir yandan kadınların kenetlendiğini de görüyoruz. Bir kadının başına gelen olayı anlattığında diğer kadınların ona nasıl sahip çıktığına şahit oluyoruz. Dolayısıyla benim o konuşamayan kısım için yapabileceğim şey buydu. Susturulan bütün kadınlara adadım konuşan bir kadın olarak.
* Rap piyasında da kadın sayısı çok az. Bu durum sizi nasıl etkiliyor?
Dünyada birçok iş alanında böyle. Ama Amerikan rap müzik piyasasında da kadınların sayısını erkeklere oranladığınızda sayı çok az. Bir elin beş parmağını geçmiyor. Burada da durum aynı. Sebebini bilmiyorum. Beni etkilediği kısım ise bir organizasyon olunca ikinci bir kadın isim maalesef olmuyor. Dolayısıyla kulis kısmında tek başıma oluyorum (Gülüyor).
* Rap müzik de eskisine oranla kemikleşmiş kadronun dışına çıkmaya başladı. Bu süreçte rap müziğin gelişimini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok iyi gidiyor. Benim ilk başladığım dönemlere kıyasla şu an daha farklı bir yol izlenebiliyor. Şansları var gençlerin. Stüdyoda kayıt yapabilecekleri aletleri evleri için satın alabilecekleri fiyatlara bulabiliyorlar. Bunları sosyal medyada insanların beğenisine sunabiliyorlar. Şirketler her zaman önemli ama tercih etmeyenler bağımsız olarak para kazanabilir oldu. Dolayısıyla Türkiye’de müzik iyice günyüzüne çıkmaya başladı.
* Ceza düeti olan ‘Fenomen’ isimli şarkı nasıl ortaya çıktı? Ayrıca günümüzde sayısı oldukça fazla olan fenomenlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Yani bizim fenomenlerle bir derdimiz yok. Şu anda çok ünlü olan fenomenlerden bir çoğu eskilerden beri buna çabalıyor. Çok ciddi emek var aslında birçoğunun bir altyapısı var. Sosyal medyanın şu anki sosyal medya olmadan önceki dönemde yaptıkları şeylerle başlayan gençler onlar. Şimdi Youtube veya onlarca alanda isimlerini duyurdular. Bir tane video yapıp fenomen olmak veya bambaşka konularla bunu yapmaya çalışıyor olmak biraz saçma geliyor. Hiç emek vermeden bunu yapabilmek çok da söz konusu değil. Bir balon olarak kalıyor. Yoksa güzel işler yapanlar var ama bizim eleştirdiğimiz kısım bambaşka.
* Albüm için ‘Fenomen’i Ceza ile birlikte yorumladınız. Sizin için nasıl bir deneyimdi?
Gerçekten paha biçilemez bir his ve büyük heyecan verici bir deneyim. Müziğini de Ceza yaptı şarkının. Ben albümü oluşturduğumda ondan tam not aldım. Dolayısıyla onun sevincini yaşarken şarkıyı oluşturmaya başladığımızda müziğini yapmak istediğini söyledi ve çok mutlu oldum. Zaten müzik yapan biri ama masa başına oturmamıştı hiç. Bu sefer her şeyiyle kendi yaptı. Şarkıyı oluşturma aşamasında çok disiplinli. İşini ilk günkü heyecanla ve ciddiyetle yapan bir adam. Ceza gerçekten çok kıymetli, değerli ve benim de hayranlık duyduğum bir isim.
"Çok da fantastik bir çocukluk geçirmedik"
* Ceza ile birbirinizi sanatsal açıdan etkiliyor musunuz?
Bana çok müdahale etmez. Daha doğrusu ben ona iş bittikten sonra dinletiyorum. Galiba biraz başıma buyruk davranıyorum. Fakat beni çok ciddi eleştirir. Ben hatta bazen endişe duyuyorum ona dinletirken. İnsanların gözünde yüzde yüz ne yaparsam Ceza kabul edecekmiş gibi bir algı var ama öyle bir durum yok. Ancak hayatta müdahale etmez. Aynı işi yapıyor olmamıza rağmen çok da benzer şeyler yapmıyoruz. Ben zaten kendimi asla onunla bir tutmam ya da kıyas yapmam çünkü üst seviyede birinden bahsediyoruz.
* Ben sizin çocukluğunuzu merak ediyorum. Rap biraz da isyan müziği; sizi bu müzik türüne yönelten ne oldu?
Biz galiba sokakta ağaçlara tırmanan son nesildik. Abim benden 5 yaş büyük. Arkadaş ortamlarımız birbirinden farklıydı. Üsküdar’da tipik bir mahallede büyüdük. Babamız memur annemiz ev hanımı. Çok da fantastik bir çocukluk geçirmedik aslında. Biz evin içinde abi kardeş birlikte soba başında televizyon izleyen, aileden geç yatma izni koparmaya çalışan çocuklardık. Rap müzikle tanışma evin içinde benden önce keşfedilmişti abim sayesinde. Ben de ona özenerek başladım. Ritmi ve müziğin içindeki özgürlük hissi beni çekti. Bir de kendini ifade etmen için çok fazla alan var; yazmayı ve okumayı seviyorum. Dolayısıyla ikisini birleştirip rap müzik olarak insanlara sunuyor olmak büyük şans benim için.