Medya Günlüğü yazarı ve Rusya uzmanı Aydın Sezer, Türkiye'nin başta Akdeniz'deki adalar konusunda uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini ancak Yunanistan'ın Mısır ile anlaşması ile avantajlı tarafın Yunanistan olduğunu söyledi.
Daktilo1984 Youtube kanalında yayınlanan Varsayılan Ekonomi programında Enes Özkan ve Beril Eski'nin konuğu olan Sezer, Akdeniz'de yaşanan gerilimi ve ihtimalleri değerlendirdi.
"Türkiye, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf değil"
Sezer, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine taraf olmadığını ve bunun, Türkiye'nin uluslararası hukukta üçüncü bir devletin arabuluculuğunu kabul etmediği anlamına geldiğini söyledi. Sezer, asıl problemin Ege adalarından kaynaklandığını ve Doğu Akdeniz meselesinde Meis, Girit ve Rodos adalarından kaynaklanan çözümsüzlüğün de buna benzer olduğunu sözlerine ekledi. Statükonun Türkiye'nin Libya antlaşması ile bozulduğunu söyleyen Sezer, daha önceden Yunanistan'ın Mısır ile birlikte 28 derece boylamının soluna ilişkin bu antlaşmaya cesaret edemediği ancak, iki egemen devletin bu antlaşmayı imzalamış olmasının Türkiye'yi zor durumda bıraktığını vurguladı.
"Ekonomik olarak yatırımın doğruluğu şüpheli"
Sezer, Fransa'nın Doğu Akdeniz ile neden bu kadar ilgilendiği sorusu üzerine, Fransa'nın ve Macron'un NATO sorgulaması olduğunu, dahası, enerji yataklarına ilişkin TOTAL şirketinin bir ilgisi ve Güney Kıbrıs'ta üs gibi çıkarları olduğu yorumunda bulundu.
Ekonomik olarak Doğu Akdeniz'de bulunması muhtemel gazın çıkarılmasının çok maliyetli olduğunu söyleyen Sezer, "Müjde" ile açıklanan Sakarya'daki gazın yaklaşık 3 katının Doğu Akdeniz'in tamamında olduğunu ve buradan Türkiye'ye düşen payın da çok az olduğunu vurguladı. Sezer, ayrıca Berat Albayrak'ın Enerji Bakanı olduğu zamanda bu gazın çıkarılıp Türkiye'ye getirilmesi konusunda bazı uluslararası şirketlerin BOTAŞ'ı davet ettiği ancak, ekonomik nedenlerle mantıksız bulunması sebebiyle bu teklifin reddedildiğini de hatırlattı.
"'Seville Haritası' akademik bir çalışma"
Yunanistan'ın hak iddiasında bulunduğuna ilişkin Türk kamuoyunda dolaşan haritanın akademik bir çalışma olan "Seville Haritası" olduğunu söyleyen Sezer, AB gibi bir oluşumda iç problemleri bulunan devletler olmasına rağmen bu gibi haritaların dayatılmasının mümkün olmadığını ve asıl problemli olanın "Bahçeşehir Haritası" olduğu yorumunda bulundu. "Seville Haritası"nın da yanlış okunduğunu hatırlatan Sezer, haritada anlaşmazlık bulunan alanların farklı renklerde boyanmasına rağmen bunun kamuoyunda yanlış yorumlandığına dikkat çekti.
"Yaptırım olabilir, sıcak temas olmaz"
AB'nin yaptırım uygulayıp uygulamayacağına ilişkin soruya Sezer; Merkel'in Türkiye'ye NAVTEX'i 1 ay ertelemesi talebinde bulunduğunu, NAVTEX'in geri alınması sonrasında Yunanistan-Mısır antlaşması olmasının birbiriyle ilgili olmadığını söyledi. Ancak, AB'nin günün sonunda üye devlet Yunanistan'ın yanında duracağı bilinen bir gerçek olduğu yorumunda bulundu. Gerilimin daha fazla artması durumunda gemilere ilişkin yaptırım kararlarının çıkabileceğini söyleyen Sezer, sıcak çatışma ihtimalinin az olduğunu ne Türkiye'nin ne de Yunanistan'ın ekonomisinin buna izin vermeyeceğini her halükarda Trump ve NATO'nun bu gerilimi düşürmek isteyeceğini söyledi.
Programın tamamını seyretmek için tıklayın.
