T24 Haber Merkezi
Anayasa Mahkemesi'ndeki (AYM) 12 yıllık Zühtü Arslan dönemi sona erdi. 2012 yılında AYM üyeliğine seçilen ve 2015’ten beri AYM Başkanı olan Arslan, kendisi için düzenlenen veda töreninde, daha önceki konuşmalarının aksine daha samimi ve duygusal ifadeler tercih etti. Bu kararların, eleştirilerin ötesine geçen saldırılara neden olabildiğini, saldırıların da haksızlık duygusu yaratarak öfke ve isyana neden olduğunu söyleyen Arslan, bu durumun AYM yargıcı olarak bir bedel oluşturduğunu ifade etti. Arslan, "Karar sürecini doğum sürecine benzetiyorum. Karar verdiğinde herkesi memnun edemiyorsunuz, zaman zaman eleştirinin çok ötesine geçen saldırılarla da karşılaşabilirsiniz. O ağır saldırılar karşısında yutkunursunuz, öfkenizi içinize akıtırsınız. Haksızlık olduğunu bilirsiniz. İçinizde o haksızlığa karşı duyduğunuz isyan çığ gibi büyür. Ağzınızı açmak istersiniz, açamazsınız. Anayasa yargıcı olmak bedeli ağır olan bir görevdir" diye konuştu.
Arslan’ın görevdeki son sürecinde, Gezi hükümlüsü Can Atalay'ın Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilmesinden sonra tahliye edilmesi gerektiğine yönelik AYM kararı uygulanmamış, AYM’nin, Atalay’ın tahliyesi yönündeki kararını uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Arslan ve karara imza atan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmuş, AYM üyelerini “terör örgütlerinin söylemiyle örtüşen söyleme sahip olmak” gibi ifadelerle ağır biçimde suçlamıştı.
TIKLAYIN - Anayasa Mahkemesi’nde bir dönemin sonu: Tartışmaların odağındaki başkan Zühtü Arslan veda ediyor
AYM Yüce Divan Salonu'nda düzenlenen veda törenine Arslan'ın yanı sıra Yüksek Mahkemenin yeni Başkanı Kadir Özkaya, AYM üyeleri ve personeli katıldı.
Arslan'ın görev sürecine ilişkin kesitlerin yer aldığı video gösterimiyle başlayan törende konuşan Zühtü Arslan, veda konuşmalarının zor olduğunu, 12 yıl görev aldığı bir yerden ayrılırken konuşmanın daha da zor olduğunu söyledi.
Yozgat'ın Sorgun ilçesinde 40 metrekarelik bir evde doğduğunu anlatan Arslan, küçük yaşta babasını kaybetmesi nedeniyle erken yaşta "büyüdüğünü", bu sorumluluk duygusu içinde eğitim hayatıyla birlikte, geçimini de sağlamayı sürdürdüğünü ifade etti.
Akademik hayatla pratiğin birbirinden farklı olduğunu belirten Arslan, AYM'de görev almadan önce Yüksek Mahkeme'nin kararlarını en fazla eleştiren akademisyenlerden biri olduğunu, 2001'deki bir makalesinde de bu yöndeki eleştirilerinin yer aldığını dile getirdi.
Anayasa yargısı alanında iki temel paradigmanın bulunduğunu belirten Arslan, bunlardan birinin hak eksenli bireylerin haklarını önceleyen, diğerinin ise ideoloji eksenli daha devletçi yaklaşım olduğunu, iki yaklaşımın birbiri ile çatıştığını bildirdi.
"AYM, hak eksenli kararlar vermeye devam edecek"
"Kişi kınadığını yaşamadan ölmez" ifadelerini kullanan Arslan, 2012'de AYM'de görevine başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"2001 yılında o makalede savunduğum hak eksenli paradigma, hak eksenli yorum ve yaklaşım bugün Anayasa Mahkemesinde hakim paradigmadır. Bu değişimi, dönüşümü biz hep birlikte gerçekleştirdik. Bundan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Anayasa Mahkemesi 2012'de getirilen bireysel başvuru hakkından sonra hak eksenli kararlar vermektedir. Vermeye de devam edecektir, benim inancım o yöndedir."
"Anayasa mahkemelerinin temel görevi temel hak ve özgürlükleri korumak"
AYM başkanı Arslan, hak eksenli yaklaşımın Türk toplumuna ithal bir yaklaşım olmadığını, bu yaklaşımın Mevlana'nın yüzyıllar önce verdiği mesajın ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu vurguladı.
Hak eksenli yaklaşımın bir zorunluluk olduğunu bildiren Arslan, "Anayasa mahkemelerinin temel görevi, temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır. Bu bir zorunluluktur. Bunu yapmak elbette kolay değildir" diye konuştu.
"Anayasa yargıcı olmak bedeli ağır olan bir görev"
Görevi boyunca hak eksenli yaklaşımın temel alınması ve sürdürülmesi için tüm gayretini gösterdiğini dile getiren Arslan, şöyle devam etti:
"Bir insan için en zor işlerden birisi karar vermektir. Hele verdiğiniz karar her bir insanın, ülkenin kaderini etkiliyorsa o zaman gerçekten de karar vermek dünyanın en zor işidir. Karar sürecini doğum sürecine benzetiyorum. Karar verdiğinde herkesi memnun edemiyorsunuz, beklentiler farklı olabiliyor. Zaman zaman eleştirinin çok ötesine geçen saldırılarla da karşılaşabilirsiniz. O ağır saldırılar karşısında yutkunursunuz, öfkenizi içinize akıtırsınız. Haksızlık olduğunu bilirsiniz. İçinizde o haksızlığa karşı duyduğunuz isyan çığ gibi büyür. Ağzınızı açmak istersiniz, açamazsınız. Bu da fedakarlığın önemli bir boyutudur. Anayasa yargıcı olmak bedeli ağır olan bir görevdir. Bu görevi önemli olan layıkıyla yapabilmek ve vadesi geldiğinde ayrılabilmektir."
Zühtü Arslan, görev süreci boyunca birlikte çalıştığı başkan, üye ve personele teşekkürlerini iletti, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı Özkaya'ya başarı dileğinde bulundu.
Özkaya'dan Arslan'a teşekkür konuşması
Yüksek Mahkemenin Başkanlığına seçilen Kadir Özkaya, Arslan'ın görev süresi boyunca disiplinle ve akla dayalı şekilde görev icra ettiğini, AYM'nin kurumsallaşması anlamında önemli işlere imza attığını söyledi.
Arslan'dan devraldığı bayrağı daha ileri götürmenin gayreti içinde olacağını dile getiren Özkaya, "Sayın Başkanımız hak eksenli yargılama anlayışıyla Anayasa Mahkemesi tarihinde, Türk hukuk tarihinde kendisine bir yer edindi. Bu ayrıca bir kez daha takdir edilmesi gereken özelliği. Kendilerini çok özleyeceğiz. Mahkememize yaptıkları tüm katkılarından dolayı müteşekkiriz." ifadelerini kulandı.
Konuşmaların ardından Aslan'a onur belgesi takdim edildi.