Anayasa Mahkemesi (AYM), uzman jandarma olarak görev yapan askeri personele, evli ve 2 çocuklu kadınla birlikte yaşadığı isnadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) çıkarılma cezası verilmesini, 'özel hayatın gizliliği hakkının' ihlali saydı.
TSK'da uzman jandarma Z.A. 2012 yılında eşinden boşandı. Z.A. hakkında 28 Ağustos 2013 tarihinde bir kadınla aynı çatı altında karı koca gibi birlikte yaşadığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatıldı ve Silahlı Kuvvetler'den ayırma cezası uygulanmasına karar verildi. Aynı iddia ile ilgili Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı da soruşturma açtı. Askeri savcılığın iddianamesinde Z.A.'nın çalıştığı yerde köyde, 2 çocuklu kadınla birlikte yaşadığı ve kadını köylülere eşi olarak tanıttığı, iki kez yazılı olarak uyarılmasına edilmesine rağmen bunu devam ettirdiği belirtildi. İddianamede Z.A. hakkında 'karı koca gibi nikâhsız yaşama' suçunu işlediği iddiası ile TSK'dan çıkarılma cezası talep edildi. Askeri mahkeme, TSK'dan çıkarma cezası verirken, temyiz edilen karar Askeri Yargıtay tarafından bozuldu; ancak askeri mahkeme kararında direndi. İstinaf başvurusu reddedilen Z.A., idari ve adli yönden verilen iki karar için ayrı ayrıca AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
"Adil yargılanma ve özel hayata saygı hakları ile masumiyet karinesinin ihlal edildi"
Z.A. başvurusunda eşinden boşandığını, daha sonra mazbut bir aile yaşantısı olan, boşanma sürecinde bulunan kadınla tanıştığını; ancak bu kadınla karı koca gibi birlikte yaşadığı isnadı ile devlet memurluğundan çıkarılma cezası verildiğini ifade etti. Karı koca gibi yaşadığı iddialarının doğru olmadığını, üzerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını iddia eden Z.A, Jandarma Genel Komutanlığı’nın görev yönünden İçişleri Bakanlığı'na bağlandığını, jandarma personelinin asker vasfının kaldırıldığını, suç tarihi itibarıyla asker sayılamayacağını ve üzerine atılı suçun ancak asker kişiler tarafından işlenebilen bir suç olduğunu, bu nedenle adil yargılanma ve özel hayata saygı hakları ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
"Özel hayatın gizliliği hakkı ihlal edildi"
İki başvuruyu birleştirerek 12 Eylül'de görüşen AYM, Anayasa'nın 20’nci maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneği ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere yetki adli yargı merciine gönderildi.
Gerekçeli karar
Kararın gerekçesinde TSK'dan ayırma cezasıyla cezalandırılma şeklindeki söz konusu yaptırımın, kişilerin mesleki hayatı üzerinde olduğu kadar temel geçim kaynağından yoksun kalması nedeniyle ekonomik geleceği üzerinde de önemli bir etki oluşturduğuna dikkat çekildi. Gerekçede, "Bu yönüyle özel hayatın gizliliği hakkına getirilecek sınırlamanın demokratik toplum gereklerine uygun ve ölçülü olduğunu söyleyebilmek için askerlik hizmetini ifa edenler üzerindeki etki ve sonuçlarını gözeten, başvurulacak son çare niteliğinde istisnai bir tedbir olması ve öngörülen yaptırımının eylem ile orantılı olması gerekir. Bu bağlamda somut olayda başvurucunun bir kadınla karı koca gibi nikâhsız yaşamakta ısrar etmesi eylemi karşısında, anılan fiilin ifa edilen mesleğe ne şekilde yansıdığının gösterilmediği gözetildiğinde, doğrudan meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması şeklindeki yaptırıma maruz kalmasının başvurucunun eylemine göre ağır bir sonuç doğurduğu açıktır."