Anayasa Mahkemesi’nin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri nedeniyle mesleklerinden ihraç edilen, haklarında disiplin cezaları verilen, “terör örgütü propagandası” suçundan dava açılarak hapse mahkûm edilen ve bir bölümü cezaevine konulan akademisyenlerin bireysel başvuruları hakkında ‘hak ihlali’ kararının gerekçesini açıkladı. Gerekçedeki karşı oy yazısında, “Devlete sadakat ilkesiyle bağdaşmayacak sıfat ve isnatların ifade hürriyeti ile karşılanması mümkün değildir" denildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Barış Akademisyenleri’nin ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi üzerine aldığı karara ilişkin tepkilere yanıt verdiği açıklamasında, kararın gerekçesine de yer verdi. Yüksek Mahkeme’nin ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenlerin cezalandırılmasında hak ihlali gördüğü kararın gerekçesinde, "Başvurucuların bir bildiriyi imzalamaları nedeniyle terör örgütü propagandası yapma suçundan hürriyeti bağlayıcı cezalar ile cezalandırılmalarının ifade özgürlüğüne bir müdahale teşkil ettiği kabul edilmiştir" denildi. Gerekçe, 1 sayfalık karşı oy ile birlikte 40 sayfadan oluşuyor.
Sekiz üyenin karşı oy kullandığı kararda Serdar Özgüldür, Burhan Üstün, Muammer Topal, Rıdvan Güleç’ün aralarında bulunduğu dört üye karşı oy yazısı yazdı. Dört üyenin karşı oy yazısı bir sayfadan oluşuyor. Öğretim üyelerinin bir kamu görevi olması dolayısıyla “Devlete Sadakat” borcu olduğuna dikkat çekilen karşı oy yazısında “Devlete sadakat ilkesiyle bağdaşmayacak sıfat ve isnatların ifade hürriyeti ile karşılanması mümkün değildir. Genel olarak çalışanların ve kamu görevlilerinin işverenlerine ve Devlete olan sadakat borçlarının ihlal edildiği durumlarda, AİHM ifade özgürlüğüne yapılan müdahaleleri gerekli ve orantılı bulmaktadır” denildi.
Kararda karşı oy kullanan Kadir Özkaya, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu ve Selahaddin Menteş’in karşı oya ilgili gerekçe yazmaması dikkat çekti.
İşte Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararının gerekçesinin tam metni
TIKLAYINIZ- AYM'den 'hak ihlali' açıklaması: İçeriğine katılmadığımız sözler de ifade özgürlüğü kapsamında