Ankara Dikmen’de 29 Temmuz 2019’da anestezi teknikeri Ayşe Karaman’ı damar yoluyla verdiği ilaçla öldürdüğü iddiasıyla Uzman Dr. Özgür Tarhan hakkında, “tasarlayarak öldürme” suçundan açılan davanın 3’üncü duruşması, Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Karaman’ın ailesi ve çok sayıda kadın, akrabaları ve arkadaşları katılmak istedi. Ancak salonun küçük olduğu gerekçe gösterilerek, çok sayıda kadın ve arkadaşları duruşmaya alınmadı. Sanık yakınları ise salona, avukat cübbesi giyerek girmeye çalıştı. Durumu fark eden Karaman’ın yakınlarının polise haber vermesi üzerine, sanık yakınları salon kapasından uzaklaştırıldı. Cübbeleri çıkarılan sanık yakınlarının daha sonra duruşma salonuna girdiği görüldü.
Kimlik tespitinin ardından başlanılan duruşmada sanık Tarhan hazır bulundu. Adli Tıp Kurumu (ATK) 5’inci İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporun dosyaya girildiği belirtildi.
"Uyuşturucu madde taşımaktan da yargılansın"
Söz alan müşteki avukatı Tevfik Tolga Beyendi, ATK raporuna göre, Karaman’ın kanında bulunan ilaçlardan iki tanesinin TCK'nın 188'inci maddesi kapsamında “uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti” suçuna konu maddelerden olduğu tespit edildiğine dikkat çekerek, söz konusu ilaçların sanık Tarhan tarafından temin edilen ve suistimal edilen ilaçlar olduğu davanın çeşitli aşamalarında ortaya konmuş ve ispat edilmiş olduğundan, sanığın ayrıca “uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan cezalandırılmasını, ilaç üzerinde kimlerin parmak izinin olduğunun araştırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık hakkında “uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti” suçlamasından başka bir dosyanın olduğunu, parmak izinin araştırılması talebine ilişkin ise geçen süre dikkate alınarak belirlenemeyeceğini gerekçe göstererek talepleri reddetti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın İstanbul ATK’ye gitmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 30 Mart’a ertelendi.
"Mücadeleye devam edeceğiz"
Duruşmanın ardından Karaman’ın ailesi, avukatı ve Kadın Meclisleri üyelerinin katılımıyla adliye önünde açıklama yaptı. Kadın Meclisleri Üyesi Mizgin Sünbül, Ocak ayı içerisinde 27 kadının katledildiğini hatırlatarak, “Kadınlar öldürülüyor ama biz nasıl öldürüldüklerini bilmiyoruz. Ayşe’nin davası buna bir örnektir. Adaletin yerini bulması için herkesin görevini yapması gerekiyor. Kadın cinayetleri bitene kadar bizler mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
"Kamuoyu bilgi alma hakkından yoksun bırakıldı"
Avukat Teyfik Tolga Beyendi ise, gerçeklerin açığa çıkması için kamuoyunda ilgi gören bir dava olduğuna dikkat çekti. Beyendi, Karaman’ın akrabalarının duruşma salonuna alınmamasına tepki göstererek, “Kamuoyunun bilgi alma hakkından mahrum bırakıldığı kanaatindeyiz. Ayşe’nin ölümünde sebep olan ilacın yanında bir tane daha ilaç var ve sadece anestezi ortamından uzman doktorların nezaretinde bulunan bir ilaç. Fakat dosya kapsamına baktığımız zaman sanık yanında taşıdığı çantada bu ilaçtan onlarca şişe olduğu, bununla birlikte enjektöre çekili kullanıma hazır halde çok sayıda şırınga bulundurduğu görüldü. Bu ilaçlar hayatın olağan akışına uygun değil” şeklinde konuştu.
Ne olmuştu?
Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, 29 Temmuz 2018’de erkek arkadaşı anestezi uzmanı doktor Özgür Tarhan’ın evinde ölü bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu raporuna göre, Karaman'ın ölüm nedeninin kanında bulunan yüksek dozdaki 'Fentanil' olduğu belirtildi. Adli Tıp Kurumunun 13 Ocak 2020 tarihli raporunda, Fentanil isimli ilacın bağımlılık yapma potansiyelinin olduğu, bu sebeple kırmızı reçete ile satılan bir ilaç olduğuna işaret edildi. Raporda, “saptanan Fentanil kan düzeyinin öldürücü olduğu” tespiti yapıldı. Karaman’ın kanında ‘fentanilin’ yanı sıra ‘propofol’ ve birçok etken maddeli ilaç tespit edilmişti.
