Diyarbakır’da yaşları 6 ila 10 arasında değişen üç kardeşin, iki yıl boyunca merkez Yenişehir ve Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli üç polis memurunun cinsel taciz ve tecavüzüne maruz kaldığı iddiaları yeninden gündemde. İlk olarak nisan ayında haberlere konu olan olay, dün bir Twitter kullanıcısının çocukların babası ile yaptığı görüşmeyi anlatması üzerine sosyal medyanın gündemine oturdu. Emniyet iddiaları yalanlarken, çocukların babası Mustafa Nejat E. tecavüz iddiasında ısrar ederken, verdiği belgeler Diyarbakır Emniyet Müdürü’nün, “Bu isimlerde kimse Diyarbakır Emniyetinde görev yapmadı” ve “herhangi bir takipsizlik kararı yok” iddialarını yalanlıyor.
Evresel gazetesinden Faruk Ayyıldız, çocuklarına polislerin tecavüz ettiğini iddia eden Mustafa Nejat E. İle görüştü. Evrensel’de “Bu belgeler Diyarbakır Emniyet Müdürü’nü yalanlıyor” başlığıyla yayımlanan haber şöyle:
Bu belgeler Diyarbakır Emniyet Müdürü’nü yalanlıyor
Olayın yeniden gündeme gelmesinin ardından dün görüşmeye çalıştığımız baba Mustafa Nejat E. ile dün gece 23.30 sıralarında buluşmak üzere sözleşmiştik. Ancak görüşmeye gelmeyen babayı defalarca aramamıza rağmen ulaşamamıştık. Telefonlarımıza uzun süre cevap vermeyen Mustafa Nejat E, takip edildiği için görüşmeye gelemediğini anlattı. Bugün görüştüğümüz Mustafa Nejat E. gazetemize çarpıcı bilgiler sundu. Baba Mustafa Nejat E.’nin gazetemize verdiği belgelerden biri Diyarbakır Emniyet Müdürünün “Söz konusu isimde kimse Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde görev yapmadı” iddiasını diğeri de ‘Savcılığın takipsizlik kararı verdiği doğru değil’ iddiasını yalanlıyor.
Olayın başlangıcını anlatır mısınız?
2013’ün haziran ayında kızım, ‘Baba bilmediğin bazı şeyler var’ diyerek yaşadıklarını bana anlattı. Çocukların annesine sordum, böyle bir durum olmadığını, çocukların yalan söylediğini ifade etti. Kızım ‘var’ diye ısrar edip, kendisini hastaneye götürmemi istedi. Tanıdığımız olan bir hastaneye götürüp, kontrol ettirdik. Bu çocuğu perişan etmişler dediler. Hastaneden, annesini aradım. ‘Yarın savcıya gideceğiz, her şeyi anlatacaksın’ dedim. Ben eve geldikten, 20 dakika sonra eve polisler geldi. “Burada bir kadın zorla tutuluyormuş” dediler, çocukların annesi polislerle birlikte gitti. Bir daha da kendisini görmedik. Karakolda polislerden şikayetçi oldum. Sabah 09.00’da çocuklarla birlikte çocuk şubeye gitmemizi istediler. Oradan rutin kontrol için hastaneye götürdüler. Daha sonra çocuk izleme merkezinden gelenler ayrı odalarda çocuklarla görüştüler. Çocukların anlattığına göre, karakolda biz odada çay içerken, polis F.B, oyun odasına girerek ‘Yüzleşmeye gittiğinizde bizim ismimizi vermeyeceksiniz’ diye tehdit etmiş. Savcı çocukların ifadesini aldı. Çocukların adres tespitinde evini tarif ettiği polis memuru O.K, çocukları tanımadığını söylemiş.
‘Silah gösterip akıllı ol dediler’
Polisler sizi tehdit etti mi?
Çocuğumu okula götürürken, evimin önünde polis arabasından silah gösterip, işaret parmağını sallayarak tehdit ettiler. Devamında da sözlük olarak; ‘Polislerle uğraşma, akıllı ol’ diye tehdit ettiler.
‘Polislerle yüzleşelim’
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü adı geçen kişilerin polis olmadığını açıkladı. Buna ne diyorsunuz?
Emniyet eğer açıklamasının arkasında duracaksa, polislerle yüzleşelim. Çocukları da yüzleştirelim. Diyarbakır’da görev yapan bu kadar polisin içerisinde çocuklar, üç tane polis ismi verdi. İlçe nedir bilmeyen bir çocuk Eğil ilçesini nereden biliyor, oraya giden yolu nereden biliyor? Biz mi yalan söylüyoruz, onlar mı kaçıyorlar görelim. Yüzleşmeye hazırız.
Çocukların psikolojisi ne durumda şu an?
Çocukların psikolojileri iyi değil ama ilgileniyoruz. Yaşadıklarından dolayı üzerlerinden atamıyorlar. Yaşları henüz küçük. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hiçbir girişimde bulunmadı. Kendi imkanlarımızla, psikiyatriye götürüyoruz.
Emniyet Müdürü’nün yaptığı açıklama
Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, Diyarbakır’da polislerce 3 çocuğa tecavüz edildiği iddialarını yalanladı.
Twitter’den iddiaları yayınlayarak yeniden gündeme getiren kişinin psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu öne süren Böğürcü, bu kişinin daha önce de ‘kamu görevlilerine iftira’ suçundan hakkında işlem yapılan M.E. olduğunu söyledi. İddialarda adı geçen polislerin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde görev yapmadığını söyleyen Böğürcü, olayla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı alındığı haberlerinin de gerçek olmadığını öne sürdü.
Bakanlık açıklaması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise 2013 Haziran ayında adli olayın ortaya çıkmasıyla, konunun takipçisi olunduğu belirtildi. Bu kapsamda bakanlığın, çocuklar hakkında ilgili mahkemeden sağlık, eğitim ve danışmanlık tedbir kararı aldırdığı belirtilerek, “Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde yakın aile üyeleri tarafından bakılmakta olan çocuklara tedbir kararlarının gereği titizlikle yerine getirilmekte olup aile ve çocuklar takip edilerek desteklenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Bakanlık olarak çocukların yanında ve taraf olduklarına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu ve benzeri olaylarda çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek hareket edilmiştir ve edilmektedir. Diğer yandan adli olaya ilişkin verilen karara yapılan itiraz takip edilmektedir. Bu safhada bakanlığımız, ilgili adli merci nezdinde yazılı beyanda bulunarak dosyanın yeniden incelenmesi talebinde bulunacaktır. Ayrıca dava açılması halinde bakanlığımız davaya müdahil olacaktır.”
Psikiyatri raporu: Cinsel istismar var
Olay ilk olarak çocukların yaşanan cinsel taciz ve tecavüzü babalarına anlatmaları sonrası, baba Mustafa Nejat E’nin söz konusu polisler hakkında şikâyetçi olmasıyla kamuoyuna yansıdı. Üç kardeşe dönük cinsel taciz ve tecavüzün 2011’den, Mayıs 2013’e kadar sürdüğü iddia edilirken, üç kardeş, polislerden şiddet gördüklerini, uyuşturucu madde kullanmaya zorlandıklarını anlattı.
Tecavüz şikâyetine takipsizlik
Baba Mustafa Nejat E, söz konusu polisler hakkında şikâyetçi oldu. Diyarbakır Çocuk Savcısı Kenan Yıldırım tarafından 19 Haziran 2013 tarihinde psikolog eşliğinde ifadeleri alınan kardeşler yaşananları anlattı. Çocukların ifadelerinde belirttiği adreslere ilişkin yapılan incelemede, ilk adresin Polis Memuru O.K’ye ait İç Ofis Polis Lojmanlarındaki evi olduğu tespit edildi. Çocuklar, O.K’nin polis lojmanlarındaki evi dışında, polis memurları O.K, F.B. ve soyadını bilmedikleri A. adlı polis tarafından Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğüne de götürüldüklerini ve burada da cinsel istismara uğradıklarını savcıya anlattı.
Savcı polislerin ifadesini alınmadı
Savcı Yıldırım’ın, çocukların anlatımları üzerine Anne A.E’nin de ifadesini alırken, polislerin ifadesine ise başvurmadığı öğrenildi. Polis O.K ile ilişkisi olduğu iddia edilen anne A.E, savcılığa verdiği ifadede bu iddiayı yalanladı. Polislerden O.K. 20 Haziran 2013 tarihinde Gasp Büro Amirliğinde polislerce alınan ifadesinde çocukları tanımadığını, evli ve iki çocuk babası olduğunu söyledi. Çocukların ifadelerine rağmen, başlatılan soruşturma hakkında ‘takipsizlik’ kararı verildi. Alınan bu kararın, kendisine tebliğ dahi edilmeyen baba M.N.E, takipsizlik kararını karakoldaki ifadesi sırasında polislerden sözlü olarak öğrendi. Cinsel taciz ve tecavüze maruz kalan çocuklar için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise koruma kararı almadı, herhangi bir girişimde de bulunulmadı.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istismarın yaşandığı dönem 4 buçuk yaşında olan çocuklardan G.S.E’nin tecavüze uğrayıp, uğramadığına ilişkin adli tıp kurumundan istenen raporda çarpıcı ifadelere yer verildi. Adli Tıp Kurumu, “…Mağdurun yaşı, fiziki gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı ile hile, tehdit ya da rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim olmaksızın penisin girişine müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunmasının tıbben mümkün olduğu…” ifadelerine yer verirken, çocuklardan Z.C.E için Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesince hazırlanan psikiyatri kanaat raporunda şu ifadelere yer verildi; “Birçok kez cinsel istismara maruz kaldığı ve bu olaylardan sonra içe kapanma ve isteksizlik duygularının oluştuğu belirlenmiştir” ifadelerine yer verildi.
‘Doğum kontrol hapı ve uyuşturucu verdiniz’
Çocuklardan şu an 10 yaşında olan Z.C.E. tuttuğu günlükte, yaşadıklarını yazı ve çeşitli resimlerle ifade ediyor. Günlüğünde “Doğum kontrol hapı ve uyuşturucu da bana verdiniz. O. (polis memuru), F.’den (diğer polis memuru) uyuşturucu istedi. Sen de (annesine) hem kendin içtin hem bana verdin. Senin dediğini yapacağım hani sen demiştin ya ‘Kendine de zarar ver’ demiştin. Dediğini yapacağım. Kahrol seni hiç sevemiyorum…” gibi birçok ifadeye yer veriyor. Z.C.E.’nin aynı zamanda günlüğüne çizdiği evlerin üzerine Eğil İlçe Karakolu yazması da dikkat çekiyor.