T24 Haber Merkezi
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı konusunda anlaşmazlıklar yaşayıp yaşamadığı hakkında, "Henüz görüşmeye başladık umarız fazla bir anlaşmazlık çıkmaz" dedi. Babacan, 2017'de yapılan sistem değişikliği referandumu için de,"Keşke. 2017'de avaz avaz bağırıp, 'bu yanlış referanduma evet demeyin' deseydim" ifadesini kullandı.
Babacan, Ekşi Sözlük'te kullanıcıların sorularını yanıtladı.
Babacan, "Altılı Masa'da aday çıkarma konusunda anlaşmazlıklar var mı" sorusuna; "Henüz görüşmeye başladık umarız fazla bir anlaşmazlık çıkmaz" yanıtını verdi.
Adaylık görüşmeleri hakkında Babacan, "Altılı Masa'nın ortak aday belirlenmeden önce ortak adayın ve altı partinin bir seçim beyannamesi yani hükumet programı ve geçiş sürecinin yol haritası hazırlanacak sonra sıra aday belirlemeye gelecek. Bugüne kadar şu isim olur bu isim olmaz diye bir beyanda bulunmadık, ancak kendi partimiz içerisinde bir istişare süreci başlatıyoruz. Daha sonra da Altılı Masa'nın iyi bir istişare süreci sonucunda adayı belirlemesi gerekiyor" diye konuştu.
"Ülkenin bu hale gelmesinde başrol oynamadım"
Babacan, kendisini, "ülkenin bu hale gelmesinde başrol oynamakla" suçlayan bir kullanıcıya da, "Ben, başrol oynamadım bugüne kadar ama bundan sonraki Türkiye'nin yönetilmesiyle ilgili başrollerden birine talibim. Ben hükümetteyken, hem ekonomide hem dış politikada güzel şeyler oldu, kötü şeyler de oldu ama güzel şeyler daha çok oldu" yanıtını verdi.
"Keşke, 2017'de avaz avaz bağırıp, 'bu yanlış referanduma evet demeyin' deseydim"
Babacan, "AKP dönemine dair içinde bulunup pişman olduğunuz en büyük olay nedir" sorusu üzerine ise, "Biliyorsunuz, 2017'de bir referandum yapıldı başkanlık sistemi halk oyuna sunuldu. 2015'te ben siyasetten çekiliyorum konuşmayacağım kararı almıştım. Keşke, 2017'de avaz avaz bağırıp, 'bu yanlış referanduma evet demeyin' deseydim" ifadesini kullandı.
Tarikat ve cemaat yurtları
Babacan, cemaat yurdunda intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara'nın intiharının hatırlatılarak, "Tarikat ve cemaatlerin yurt benzeri yapılanmaları ile ilgili çözüm öneriniz nedir?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Evet, biz de asla bu acı olayların tekrarını veya benzerlerini istemeyiz. Devletin bir yandan örgütlenme özgürlüğünü açık tutarken diğer yandan da denetleme ve düzenleme görevini düzgün bir şekilde yapması lazım."
