Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, "güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı"nı hazırlayan altı muhalefet partisinin gidişatına ilişkin doğal akışın ittifak yönünde olduğunu söyledi.
Babacan, "Altı partinin ortak çalışması ittifak vizyonu ile devam edecekse, ki doğal akışı bu yönde, o zaman kurulacak ittifakın ilke ve değerlerinin de çalışılması ve onun da üzerinde uzlaşılması gereken bir konu olarak görüyoruz" görüşünü dile getirdi.
Ali Babacan, partisinin ikinci kuruluş yıldönümü nedeniyle gazetecilerle bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Üyelerin yüzde 30'u AKP'den"
Partisinin örgütlenme süreci ve üye profiline ilişkin değerlendirmede bulunan Babacan, teşkilatlarda genç ve kadın temsilinin yüksek olduğunu söyledi.
Parti üyelerinin geçmişte oy verdikleri partiler açısından yaptıkları araştırmanın sonuçları hakkında da bilgi veren Babacan, "Üyelerimizin yaklaşık yüzde 30'u AK Parti'ye, yüzde 20 civarında CHP'ye, yüzde 10 civarında HDP ve yüzde 10 civarında İYİ Parti'ye oy vermiş insanlar var. Yüzde 6-7 de MHP. Yüzde 17 de daha önce hiçbir siyasi partiye oy vermedim ama size üye oluyorum diyen insan var. Renkli çeşitli bir üyelik yapımız var" dedi.
Ali Babacan, altı muhalefet partisi olarak dört aylık çalışmanın ardından hazırladıkları "güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı"nın açıklanmasının ardından atılacak adımlara ilişkin de bilgi verdi.
Açıklanan mutabakat metninin yeni sisteme geçişin ilk adımı olduğunu vurgulayan Babacan bundan sonra "geçiş sürecinin yol haritasının" çalışılacağını ifade etti.
Bir başka önemli konunun "olası bir ittifakın ilke ve değerleriyle ilgili çalışma ihtiyacı" olduğunu belirten Babacan, sürecin "doğal akışının" da ittifak olduğunu vurguladı:
"Konuşulması gereken çok konu var. Geçiş sürecinin yol haritası gibi. İttifakın ilke ve değerleri gibi. İsim falan konuşulması gereken konular. Bunlar konuşulup da karara bağlanmış hususlar değil henüz."
"İlk 90 dakika önemli"
Toplumda ve siyasi partilerde ittifaka doğru bir gidişe dair bir ön kabul olduğunu kaydeden Babacan, şöyle devam etti:
"Konuşulması gereken birçok konu var. Geçiş süreci, ilkeler, ekonomi ya da diğer başlıklarda mutabakata varmamız gerekiyor. Hangi konularda ortak çalışacağımız konusunda mutabakata varmamız gerekiyor. Seçimin ardından ilk 90 dakikada yapılacak açıklamalar da çok önemli. Hızlıca çözülmesi gereken sorunlar var. Örneğin artık hükümet, hiçbir baskı yapmayacak, herkes istediğini özgürce söylesin dediğinizde herkes bir nefes alır."
12 Şubat'ta altı lider olarak Ahlatlıbel'de gerçekleştirdikleri toplantıda cumhurbaşkanı adaylığı konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine de Babacan, aday isminin konuşulmadığını, ancak altı partinin aday üzerindeki mutabakatının aranmasına vurgu yapıldığını söyledi:
"O yuvarlak masada iki konu konuşuldu. Bir aday konusunda bir mutabakat olsun konuşuldu. İki, cumhurbaşkanı adayı konusunu konuşmak için çok erkendir diye konuşuldu. İsim konuşmak için erken."
Babacan, altı partinin ittifakla seçime girme kararı alması halinde ise ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarılmasını parti olarak doğru bulduklarını ifade etti.
"Herkes beklentisini bu metinde görmek istiyor"
Ali Babacan, güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasına "laiklik yok", "Kürt, Alevi kelimesi geçmiyor", iktidar kanadından "cumhurbaşkanını kimin seçeceği belli değil" eleştirileri geldiğinin anımsatılması üzerine de şu görüşleri dile getirdi:
"Beklenti o kadar yükseldi ki. Herkes beklediği şeyi bu metinde görmek istiyor fakat bu metin yeni bir anayasa metni değil. Bu mevcut anayasada değişiklikler öngören bir metin. Ama bunun üzerine ilave bazı hususlar da var. Nedir? Mesela temel hak ve özgürlüklerle ilgili hususlar. Ya da kadınların daha çok siyasette temsiliyle ilgili. Mevcut anayasamızın sistem tasarımını değiştiren maddeleriyle ilgili hususlar var, bir de ilave konular var ama her şey yok."
"Kürt sorununu kabul ediyoruz"
Babacan bir başka soru üzerine de partisinin HDP ile diyalog kanallarının açık olduğunu, "kimlik siyasetine" karşı olduklarını, Kürt sorununun çözümü önerilerine parti programında yer verdiklerini ifade etti:
"Parti programında Kürt sorununu öncelikle kabul ediyoruz. 'Böyle bir sorun vardır', diyoruz ve bu sorunun çözümünü de öncelikli olarak temel insan haklarından geçtiğini hep söylüyoruz. Daha önce çözüm süreci yaşandığını biliyorsunuz. Çözümün önce eşit vatandaş görmekten, insan olmaktan, hakların tanınmasıyla olacağını söylüyoruz."
Ortak cumhurbaşkanı adayı veya altılı ittifakta uzlaşılamaması halinde "yeni bir ittifak arayışı" olup olmayacağı yönündeki soru üzerine Babacan, önceliklerinin altı parti olarak görüşmeleri yürütmek olduğunu ifade etti.
Babacan, "Böyle bir süreç varken ve biz aktör olarak yer almışken ve altı partinin doğal akışının ittifaka doğru olduğu ön kabulü varken başka ittifaklarla ilgili konuları aklımızdan geçirmek, görüşmenin etik olmayacağını düşünüyoruz " dedi.