Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin kültür ve sanat projelerine ilişkin Kültürel Atılım Eylem Planı'nı açıkladı. Eurovision'u önemsediklerini vurgulayan Babacan, "Sertab Erener'in 'Every way that I can' dediği gibi, biz de her türlü çabayı gösterip yeniden Eurovision’a katılacağız, Türkiye’yi Avrupa sahnelerine geri döndüreceğiz" dedi.
Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, DEVA Partisi'nin iktidarının ilk bir yılı içerisinde kültür ve sanat alanında gerçekleştireceği projelere ilişkin bilgi verdi. 'Kültür ve sanatın özgürlüğünü, evrenselliğini reddeden anlayışın gerilemeye sebep olduğunu' söyleyen Babacan, buradaki en temel sorunun 'zihniyet' olduğunu; partisinin sadece iktidar değişimini değil, zihniyet değişimini de hedeflediğini ifade etti.
Babacan, proje kapsamında 'Kültür Kart' uygulamasını hayata geçireceklerini belirterek, uygulamayla 18-25 yaş arasındaki gençlerin konser, festival, sergi gibi her türlü kültür-sanat etkinliklerine katılımlarını sağlayacaklarını anlattı.
"Her türlü çabayı gösterip yeniden Eurovision’a katılacağız"
Eurovision'u önemsediklerini vurgulayan Babacan, "Sertab Erener'in 'Every way that I can' dediği gibi, biz de her türlü çabayı gösterip yeniden Eurovision’a katılacağız, Türkiye’yi Avrupa sahnelerine geri döndüreceğiz" diye konuştu.
Babacan, partisinin iktidar olması halinde Kürtçe, Türkçe, Zazaca, Arapça şarkıların aynı sahnelerde, aynı imkanlarla söyleneceğini de kaydederek, "Dil, mirastır. Bu topraklardaki tüm dilleri yaşatmak boynumuzun borcudur. Çok kültürlülüğümüzün zenginlik olduğu bilinciyle, bu dillerin korunması ve bu dillerde kültürel ve sanatsal üretim yapılması için her türlü çabayı göstereceğiz" dedi.
"Bugün engellenen konserlere, sözü kesilen sanatçılara bakın; hiçbirini silmeye gücü yetmeyecek kimsenin"
Ali Babacan, geçmişte kimi sanatçılara yönelik tutumlara değinerek, şunları kaydetti:
"Necip Fazıl’ı tutuklayanlar, yazdıklarını unutturabildiler mi? 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' sözlerini unutturabildiler mi? Nazım Hikmet'i bu topraklardan gönderenler şiirlerini silebildi mi? 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine' dizelerini bize unutturabildi mi? Ahmet Kaya'yı sürgüne yollayanlar şarkılarını dillerden söküp alabildi mi? 'Artık susma yorgun demokrat'ı hafızalarımızdan sökebildi mi? Halide Edip'i sürgünler susturabildi mi? Şimdi, bugün engellenen konserlere, sözü kesilen sanatçılara bakın. Hiçbirini silmeye gücü yetmeyecek kimsenin."
Ayrıca 'Plato Kentler' projesini hayata geçireceklerini ifade eden Babacan, "Rantın henüz tarumar edemediği birbirinden güzel şehirlerimiz var. 'Plato Kentler' statüsüne alacağımız bu kentlerimizin özellikli bölgelerini belirleyerek, yerel yönetimlerle iş birliği içinde plato haline getireceğiz. Böylece yerel kalkınmaya sinema sektörünün katkısını artıracağız" dedi. (AA)