*Melis Ciddioğlu
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, “Demokratik seçimler için karşılaştığınız ihlalleri bildirin!” sloganıyla Bağımsız Seçim İzleme Platformu (BSİP) kurduklarını açıkladı. Derneğin avukatı Arzu Kurt, oluşturdukları platforma dair bilgiler vererek, kurdukları ‘Eşitlik gözlemcisi’ aplikasyonu sayesinde teyitli bilgi ile verileri işleyerek, hak ihlalleri, ayrımcılık ve eşitsizlik yaratan uygulamaları belgeleyecek ve uluslararası kriterlere uygun raporlama yapacaklarını aktardı.
Türkiye, seçim güvenliği tartışmaları eşliğinde 14 Mayıs 2023 Pazar günü sandık başına gidecek. Siyasi partiler hem ayrı ayrı hem de ittifak çatısı altında sandık güvenliği ile ilgili uzun süredir çalışmalar yürütüyor.
İnsan hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit fırsatlarla yararlanılmasını sağlamak için izleme, savunuculuk ve destek faaliyetlerinde bulunarak, Türkiye’de yaşanan her tür ayrımcılığın önlenmesine katkı sunmaya çalışan Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) de “Demokratik seçimler için karşılaştığınız ihlalleri bildirin!” sloganıyla Bağımsız Seçim İzleme Platformu (BSİP) kurduklarını açıkladı.
Dernek yaptığı açıklamada, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan seçimlerin adil ve demokratik bir şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilebilmesi için izleme ve raporlama çalışmalarının büyük önem arz ettiğini belirtti. Açıklamanın devamında kurdukları Bağımsız Seçim İzleme Platformu (BSİP) sayesinde 14 Mayıs’ta bağımsız seçim izleme faaliyetleri yürüteceklerini kaydeden dernek, seçim günü herhangi bir siyasi partide görev almayan tüm yurttaşların hem oy kullanma hem de oy sayım işlemi sırasında yaşanan ihlalleri bu platforma bildirebileceklerini aktardı.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nin (ESHİD) kurumsal avukatı Arzu Kurt, Bağımsız Seçim İzleme Platformu’na (BSİP) dair bilgi verdi.
Böyle bir platform kurma gereğini neden duyduklarını ve amaçlarının ne olduğunu anlatan avukat Arzu Kurt şunları dile getirdi:
“Bağımsız seçim gözlemi, seçimlerin meşruiyeti için uluslararası kriterlerden biridir. Yurttaşların ülke yönetimine tek katılım yolunun seçimlerde oy vermek olduğu ve diğer demokratik katılım mekanizmalarının son derece kısıtlı olduğu Türkiye’de, seçimlerin bağımsız gözleminin önemi daha da artmaktadır. Kamuoyunda sandık güvenliğine, seçim sürecinde yarışan siyasi partilerin eşit koşullarda yarışmasına, her seçmenin eşit ve erişilebilir şekilde oy kullanmasına ve seçim sonuçlarına ilişkin çeşitli şüpheler var. Tüm bunlar hak temelli, bağımsız ve objektif bir seçim izlemesi yapmanın önemini daha fazla ortaya çıkarmıştır.
Bu kapsamda; BSİP, insan hakları temelli ve hak eksenli çalışan sivil toplum örgütleri tarafından kurulmuştur. BSİP, uluslararası standartlar üzerinden kadınlar, engelliler, etnik kökeni, dinî inancı, anadili, cinsel kimliği farklı olanlar, zorla yerinden edilenler, Türkçe ve okuma-yazma bilmeyenler, sokakta yaşayanlar, çadırda yaşadığı için adres kayıt sistemi dışında kalanlar açısından seçim sürecinde gerçekleşen hak ihlalleri ve ayrımcılığın tespit edilmesine, seçme ve seçilme hakkını kullanma konusunda fırsat ve koşulların belirlenmesine odaklanmaktadır. Platformun herhangi bir siyasi parti ya da organizasyon ile doğrudan ya da dolaylı bir İlişkisi yoktur ve sivil toplum örgütleri ile gönüllülerden oluşmaktadır. Bağımsız seçim gözlemcilerimiz, Uluslararası Gözlem İlkeleri Beyannamesi Davranış İlkeleri'ne uygun gözlem yapmaktadır.
“Sadece seçim gününü değil sonraki tüm süreçleri de izleyeceğiz"
İzlenen seçimlerde sadece oy kullanılan güne odaklanılmaz, seçim takviminin açıklanmasından seçim sonrası itirazlara kadar bütün süreç bir bütün olarak izlenmektedir. İzleme süreci içinde tespit edilen ayrımcılık ve hak ihlallerine ilişkin YSK ve ilgili diğer ulusal mekanizmalara başvurular yapılmaktadır. Platformun koordinatörlüğünü, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği yürütmekte ve bu kapsamda yayınlanan Seçim İzleme Raporları, çalışmaya katılan tüm bileşenlerin ortak raporu olarak yayınlanmaktadır."
Seçim güvenliğinin yalnızca oy verme ve sonuçlardan ibaret olmadığını vurgulayan Kurt, seçimlerin demokratik, adil ve eşit bir ortamda gerçekleşmesinin seçim takviminin açıklanmasından itibaren başladığını söyledi.
Avukat Arzu Kurt sözlerine şöyle devam etti:
“Tüm bu süreçte siyasi figürlerin söylemlerinden, YSK’nın aldığı ve uyguladığı kararlardan, seçimlerde yarışan siyasi partilerin imkan ve durumlarından, ülkemizin yakın zamanda yaşadığı Kahramanmaraş Depremi’nin ardından meydana gelen sosyal, ekonomik ve demografik tablodan ve elbette önceki seçimlerde yaşadığımız deneyimlerden yola çıkarak seçim güvenliği noktasında, toplumun ve seçmenlerin endişeleri olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yine bu süreçte karşılaştığımız örneğin CHP’nin Erzurum mitinginde yaşanan taşlı saldırılar, yetkili makamlardaki siyasi figürlerin toplumun bazı kesimlerine yönelttiği ayrımcı ifade ve tutumlar, siyasi saikli olduğu iddia edilen hukuki süreçler seçimlerin güvenliğinin her seçim olduğu kadar seçmen iradesinin tam olarak sandık ve sonuçlara yansıması bakımından oldukça önemli olduğunun göstergeleridir. Daha önce yaşanmış ve hala tartışmalara konu olan örneğin son yerel seçimlerdeki Urfa’dan yansıyan silahların gölgesinde oy kullandırma deneyimleri, İstanbul Seçimi’nin tekrarlanması ve YSK’nın tartışmalı kararları bu endişeleri güçlendiren faktörlerdendir diyebiliriz.”
Bahsetmiş oldukları tüm tespit ve ihtiyaçlar doğrultusunda, etkin yurttaşlık ilkesi uyarınca her seçmenin seçim güvenliğinin bir parçası olabilmesini sağlamak amacıyla “Eşitlik Gözlemcisi” isimli bir aplikasyon geliştirdiklerini aktaran avukat Arzu Kurt, uygulamaya dair şu bilgileri verdi:
“Bu app aslında tüm seçim izleme deneyimlerimizin ardından ortaya çıkan ‘Bir seçmen olarak seçim güvenliğine nasıl katkı sunarım, bir hak ihlali veya ayrımcılıkla karşılaştığımda ne yapabilirim?’ sorusunun ve yurttaşların bu konuda katılımını önemseyen bakış açımızın sonucunda üretildi. App, tüm akıllı telefonlara Google Play ve AppStore gibi uygulama mağazalarından ücretsiz ve kolaylıkla indirilebilen, sade ve basit şekilde herkesin kullanılabileceği şekilde tasarlandı. İçerisinde seçim günü boyunca karşılaşma ihtimalimiz olan tüm hak ihlali, ayrımcı ve eşitliğe aykırı durumların, yasaklara aykırılık hallerinin kolay, sade ve belgeli olarak raporlanmasına imkan veren formlar var. Kendi evimizden çıkıp seçim ve sandık çevresine gidip oy kullandığımız, oy sayım takibini ve sonuçları izlediğimiz sürece nelere dikkat etmeliyiz konusunda herkesin erişebileceği düzeyde bilgiler içererek, raporlamak üzere platforma ulaşmasını sağlıyor. Böylece appi kullanan herkes bir nevi bağımsız seçim gözlemcisi de oluyor diyebiliriz. Özellikle bağımsız izlemcilerin hatta yetkilendirilmiş kişilerin dahi ulaşmakta zorlandığı, takip edemediği her sandıktan doğru bilgi ve veri elde etme şansımız da artıyor.”
İzleme sonuçları uluslararası kurumlarla da paylaşılacak
14 Mayıs günü yapılacak seçimlerde (sayısı seçim gününe kadar artma ihtimali olan) 400’e yakın bağımsız gözlemciyle birlikte sandık başlarında, okullarda, seçim bölgelerinde olacaklarını kaydeden Kurt, aynı zamanda gezici ekipler oluşturarak sahada ihtiyaç duyulan yerlerin takibini yapacaklarını, kriz ve destek merkezleri kurarak sahadan ve seçmenlerden gelecek soruları yanıtlayacaklarını da dile getirdi.
Kurt son olarak, “Bizzat gördüğümüz, bize ulaşan, teyitli bilgi ve verileri işleyecek, hak ihlalleri, ayrımcılık ve eşitsizlik yaratan uygulamaları belgeleyerek uluslararası kriterlere uygun bir raporlama yapacağız. Sahadaki arkadaşlarımız Uluslararası Gözlem İlkeleri Beyannamesi Davranış İlkeleri’ne uygun gözlemlerini, muteber ve objektif izleme sonuçlarını daha önceki seçimlerde de olduğu gibi kamuoyuyla, YSK’yla ve uluslararası izleme-raporlama yapan kurumlarla paylaşarak seçim güvenliğine ilişkin gerçek ve tarafsız bilgiden oluşan bir sonuç elde edecek. Elbette ki bunun seçim günü meydana gelme ihtimali olan hak ihlalleri, ayrımcılık ve eşitliğe aykırı davranış ve koşullar üzerinde caydırıcı bir etki yaratacağını düşünüyor; Türkiye’de demokratik bir seçim süreci geçmesine katkıda bulunmasını umuyoruz” dedi.