"Dolmabahçe mutabakatı" nedir?
Silahlı çatışmaların sona ermesi ve silahların bırakılması için başlatılan çözüm sürecine denk gelen 7 Haziran seçimlerinden önce 28 Şubat 2015'te 10 maddelik "Dolmabahçe mutabakatı" açıklanmıştı.
Çözüm sürecinin resmiyet kazanması açısından oldukça önemli bir adım olan Dolmabahçe mutabakatı için, İmralı heyetinde yer alan dönemin HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ile dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelmişti.
HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in okuduğu açıklamada, "çatışmasızlık" vurgusu yapılmış ve "Zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır" denilmişti.
Dolmabahçe'deki toplantıda, HDP'li Önder tarafından, Öcalan'ın çağrısı da şu şekilde aktarılmıştı:
"Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken, demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yi bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır."
Mutabakatın açıklanmasından kısa bir süre sonra konuşan dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklentiydi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan, şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak çözüm sürecinin bozulmasıyla Erdoğan, ''Ben oradaki toplantıyı doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin başbakan yardımcısıyla şu anda parlamento içinde olan bir grubun yan yana fotoğraf vermesini doğru bulmuyorum. Ne Dolmabahçe mutabakatı? Nereden çıkmış böyle bir şey? Böyle bir mutabakat falan söz konusu değil'' demişti.
|