26 Mart 2025 16:56
Güncelleme: 26 Mart 2025 17:29
T24 Haber Merkezi
Geçirdiği kalp operasyonun ardından istirahatine devam eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, entübe edildiği iddiasına ilişkin olarak, "Şahsımın tedavi süreciyle ilgili fitne ve dedikodu kampanyası üreten şeytani niyetlerin sokak anarşisini nasıl da alevlendirmek istedikleri malumumuzdur" açıklaması yaptı. Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla devam eden Saraçhane eylemlerini de sert sözlerle hedef aldı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada muhalefeti Saraçhane eylemleri üzerinden hedef alırken, sağlık durumuyla ilgili de mesaj verdi.
"Yabancı istihbarat örgütlerinin kuklası olup sokaklara dökülenlerin yakasından tutmak mutlaka sağlanmalıdır" diyen Bahçeli, "Cami duvarına pisleyenlerden, yakıp yıkmayı demokrasi olarak lanse edenlerden, belediye kaynaklarını rüşvet ve hırsızlıkla hiç edenlerden tarih ve adalet önünde hesap sorulmalıdır" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin sosyal medya açıklaması şöyle:
"Düşünce hayatımızda tıpkı Süheyl Yıldızı gibi parlayan Merhum Ziya Gökalp bir defasında isabet ve itinayla ihata edilmiş şu cümleyi beyaz sayfalara dökmüştü: 'Fikirleri hislerine tevafuk ve istinat etmeyen bir insan ruhen hastadır.'
Fikrinde ve zikrinde onarılmaz hasarlar bulunan kimselerin ruhen sıhhatli olmalarını beklemek işin özünde boşa kürek çekmek, boşuna zaman tüketmektir.
Saraçhane provokasyonuyla Türkiye’nin önünü kesmek için kuyruğa giren hastalıklı CHP’sinden diğer marjinal parti ve yasa dışı sol gruplara kadar alayı emel, eylem ve sözleriyle düşmanları aratmayan bir çizgide pozisyon almışlardır.
Vandallığa demokrasi nöbeti diyecek kadar gerçeklerden kopmuş, milletine ve devletine yabancılaşmış bohem ve bonservis bedeli çoktan ödenmiş bir muhalefet anlayışı karşımızdadır.
Ülkemizin yükselen değer ve prestijinin gözle görülür şekilde hız ve ivme kazandığı bir dönemde Saraçhane komplosunu birden bire devreye alanlar Türk ve Türkiye düşmanlarına rehin düşen ve bundan mülhem batıla hizmetkâr olan işbirlikçilerdir. Maske takıp polisimize taş atan, balta fırlatan, havai fişekle saldıran, asit saçan alçakların demokrasi, hukuk veya özgürlükle hiçbir ilgisi ve ilişkisi yoktur.
Zulüm 1453’de başladı diyenler Şehzadebaşı Camii’ni ve haziresini kirleten bir avuç casus aparatı, aynı şekilde paçoz ve şehir eşkıyasından başkası değildir. Camii duvarına pisleyenlerden, yakıp yıkmayı demokrasi olarak lanse edenlerden, milletimizin alın teri, helal emeği olan belediye kaynaklarını organize rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk anaforunda hiç edenlerden tarih ve adalet önünde hesap sorulmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın merhume ve muhterem annesine edilen küfürler kimlerin köprübaşlarını tutmak için sokaklara çıktığını göstermektedir. Şahsımın tedavi süreciyle ilgili fitne ve dedikodu kampanyası üreten şeytani niyetlerin sokak anarşisini nasıl da alevlendirmek istedikleri malumumuzdur.
Türkiye Cumhuriyeti’ni can pahasına savunacağız.
Cumhur İttifakı CHP’nin muhbir ve muhabir mihmandarı olduğu çok boyutlu tahrik ve tahrip dalgasını kırmaya muktedirdir. Çünkü büyük Türk milleti yanımızdadır. Yabancı istihbarat örgütlerinin kuklası olup sokaklara dökülenlerin, iç asayiş ve huzur ortamını bozanların yakasından tutmak mutlaka sağlanmalıdır. Türkiye oyuncak değildir, karanlık oyunlara gelmeyecektir.
© Tüm hakları saklıdır.