Asgari ücretin biraz yanlış anlaşıldığını vurgulayan Bakan Sekçuk, “Asgari ücret, aslında ücretler seviyesinin en alt sınırını ifade ediyor. Asgari ücret, işverene ‘bu ücretin altında çalıştırırsan, devlet olarak seni cezalandırırım’ demek. Örneğin, Komisyonda işveren tarafını temsil eden TİSK grubu çalışanların çoğunluğuna bu ücretlerin üstünde maaş veriyorlar. Baktığınızda, asgari ücret, merdiven etkisiyle tüm ücret seviyelerini de etkiliyor. Diğer yandan, ülkemizde asgari ücretle çalışan sayısı da fazla. Hemen hemen tüm çalışanların yüzde 43’ü asgari ücret alıyor. Bakanlık olarak bu süreçteki temel görevlerimizden biri, hem işçi hem de işveren tarafından bakarak en doğru sonucun hayata geçirilmesine katkı sağlamaktır. Bu üçlü mekanizmada devletin kolaylaştırıcı görevi var. Asgari ücreti sadece devlet veriyormuş gibi bir algı var. Hayır, asgari ücreti masada işçi, işveren ve devlet tüm sosyo-ekonomik durumları göz önüne alarak üçlü bir mekanizma içinde belirliyorlar. Biz devlet olarak kolaylaştırıcı ve hakem rolü üstleniyoruz” diye konuştu.